Sonunda yeni evimize geldim. Beş katlı bir binaydı, bizde ikinci katında oturuyoruz. İkinci kata geldiğimde çantamdan anahtarımı aldım ve kapıyı açmaya yeltendim. Tam açacakken kapıyı Cemre açtı. "Vay bakın kimler gelmiş!" diye bağırdı. Kesin Ayla duysun diye bağırdı. Beni kolumdan tutup hemen içeriye çekti ve kapıyı kapattı. Kulağıma yaklaşıp sessizce "Ayla sinirden köpürüyor haberin olsun. Alttan al yoksa Ayla bu geceyi bize zehir eder." dedi. Ayla'nın sinirli hali gerçekten hiç çekilmiyor. Aslında çok tatlı ve komik oluyor ama yine de kötü oluyor. Bu nu en çok da Cemre bilir. Çünkü Cemre, Ayla'yı sinirlendirmekten mutluluk duyuyor. Hani bir arkadaşınız vardır sürekli sizle uğraşır sinir eder, işte o bizde Cemre oluyor.
Ayla elinde tabaklarla mutfaktan çıkıp yanıma doğru geldi. "Herhalde marketi uzaylılar bastı. Yoksa bu saate kadar market görülmez." demesiyle ellerime baktı. "Zaten bir şey de alınmamış. Hırsız falan mı vardı da alamadın?" der demez yanımızdan salona geçti ve masaya tabakları koymaya başladı. Bizde hemen yanına gittik. Ciddi bir şekilde olayları anlatmam lazım. Hepimiz masaya oturur oturmaz Ayla ve Cemre bana bakmaya başladılar. Anlatmamı istiyorlar belli. "Tamam, her şeyi anlatacağım." derin nefes alıp konuşmaya devam ettim. "Olay şu ki ben açığa alınabilirim." dedim ama pat diye konuya girmeseydim. İkisi şoklar içinde bana baktı. "Şaka değil mi? nerede kamera el sallayalım." dedi Cemre. Şimdi ayıkla bakayım pirincin taşını.
"Bir iftiraya uğradım. Daha doğrusu iftira attılar. Bende net bilmiyorum aslında karışık. Kafamda tam oturtamadım. Kader savcı ve Ayaz müdür olaya bakıyor. Yarın her şey belli olur." dememle üzgün ve boş boş etrafa baktım. Cemre düşünceye daldı. Ayla ise gözlerini bana dikmiş bakıyordu. İnşallah anlamaz yalan söylediğimi Çünkü kendisi hal ve hareketlerden ve mimiklerden ne olduğunu anlar. Hele o kişi ben isem hemen bilir. "Çözülür bence. Durduk yere bir iftira atılmaz yani kanıt falan yoksa sıkıntı olmaz. Hem herkes seni biliyorlar. Kader savcı ile Ayaz müdür çözer konuyu." dedi Ayla düşünceli bir şekilde. Cemre hemen konuya girdi. "Biliyoruz Burcu yapmaz ama kanıt var ise sıkıntı." Derin bir nefes alarak arkama yaslandım.
Cemre bir anda ayağa kalktı ve bana sarıldı. "Sakın üzülme bak geçer her şey. Bilirler iftirayı, anlarlar. Ne olursa olsun ben yanındayım." dedi. Ayla'da gelip sarıldı. "Ne olursa olsun sadece üçümüz varız. Her daim yanındayız." Bende onlara sarıldım tabi oturarak. Tek ailem onlar. "Neyse ya ağlamayalım şimdi yemek yiyelim. Hem düşünmeyelim açığa alınma mevzusunu, hallolur o üzülmek yok." Cemre bir heyecanla dedi ve yerlerine oturdu. Beni teselli etmeye çalışıyorlar ama bilmiyorlar olayları.
Hepimiz isteksizce yemek yemeye başladık. Benim yüzümden onların morali bozuldu. Ortamın havasını değiştirmek lazım. En iyisi başka konu açalım. "Ne kadar iş kaldı?" Cemre bu soruyu bekliyormuş gibi hızlıca çatalını bıraktı ve bir bana bir Ayla'ya baktı. "Onu boş verin de iki oda var birinde iki kişi kalacak biri tek kalacak. Onu nasıl ayarlayacağız?" Ayla gülmeye başladı. "Tabi ki de ben tek kalacağım." Başladılar gene kavgaya. Bu tartışma uzun sürer ama izlemek eğlenceli. Sandalyeme yastandım ve kavgalarını izlemeye başladım. Cemre ilk Ayla'yı iyice sinirlendirdi en sonunda Ayla öfke dolunca Cemre bir anda topu bana attı. "Burcu sen ne diyorsun? Kim alsın?" Ayla hemen bana baktı. Bir anda "Taş, kağıt, makas" demem ile Ayla güldü. "Bak o olur." Cemre hemen ayağıma çarptı neden dedin diye uyarmak için. Çünkü taş, kağıt, makası Ayla'dan daha iyi oynayan yoktur.
İlk etapta Ayla kazandı. İki, üç derken tek odayı kapan Ayla oldu. Cemre ile bende aynı odayı paylaşacağız. "Sürekli sen kalamazsın arada bizde tek kalacağız. Yanı değişmeli." dedi Cemre tavırlı bir şekilde. Ayla ayağa kalkıp tabağını aldı ve Cemre'ye baktı. "Bakarız. Eğer beni sinirlendirmezsen veririm, belki." demesiyle sinsi sinsi gülerek gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Da Bazen Yanıltır
AventuraBurcu hayatı boyunca hep zor şeyler yaşamıştır. Onları atlatmak için sadece işine odaklanmaya başlar ve iyi bir polis olur. Bir gün gizli bir görev verirler. Görev Patron lakaplı suçlunun kim olduğunu bulmak ve çeteyi çökertmektir. Ama o görevi seç...