ep3: "Truly, Madly, Deeply."

302 18 2
                                    


"O halde programı tekrarlıyorum," dedi P'Best elindeki not defterini kavradıktan sonra. "Bugün dizi çekimlerin öğleden önce, çekimin bitince iki hafta sonraki ödül töreni için ölçülerinin alınması gerek. Takımın rengi için hala bir şey söylemedin, bu arada bunu düşünsen iyi olur. Ölçülerin alındıktan sonra bir reklam görüşmesi vardı ama ertelendi. Ve," durdu ve not deftetini kapattıktan sonra hüzünle bana baktı.

"Adele hanım akşam üzeri basına açık bir görüşme yapılacağını söyledi."

Çekim için hazırlanırken öylece aynada ona doğru bakakaldım. "Ne?" diyebildim. "Ne görüşmesiymiş bu?"

Hüzün dolu ifadesi yüzünden bir an olsun düşmezken konuşmaya başladı. "O antlaşmayı imzalayalı bir hafta oldu, Gulf," kendini aradan şekerleme yaptığım koltuğa bırakırken "Olayın duyulmayacağını mı sanıyordun?" diye devam etti alaycı bir biçimde. "Hemde paparazzilerin şu MewGulf saçmalığı üzerinden nasıl olur da malzeme çıkarırım dediği bu günlerde..." Kafasını iki yana sallayıp güldü.

"Yapma. Bal gibi de biliyorsun ki, medya saçma sapan haberlere yol açmadan önce sizin buna bir dur demeniz gerek."

Durup anlamaya çalıştım. "Sizin?"

Gözlerini devirdi. "Sen ve Mew işte," deyip yerinden doğruldu. "Adele hanım da bunun için bu görüşmeyi ayarlıyor. Projenin medya üzerinden kirletilmesini istemiyor."

Kafam aniden ağırlaşınca elimden destek almak zorunda kaldım ve beynimin içini bulandıran düşüncelerde boğulmadan önce, "Nasıl bir görüşme olacakmış bu? Basına açık, derken ne demek istedin?" diye sordum.

Omuz silkti. "Daha çok soru-cevap şeklinde olacak. Adele hanım ve bazı yöneticiler projeyi doğrulayıp, hakkında birkaç bilgi verdikten sonra mikrofon sizde olacak. Sen ve Mew'da. Basın görevlileri size soracak, siz cevaplayacaksınız."

"Harika," diye mırıldandım. Şu an kafamı deve kuşu misali kuma gömmek ve oradan hiç çıkarmamak istiyordum.
"Gerçekten.. harika."

***

"Ve bu da.. Sizin için tasarlanan son tasarım!" dedi turuncu saçlı kadın. Elindeki siyah ve kırmızı rengiyle bütünleşmiş takımı iyice gözüme sokması dışında sevimli biriydi, alnına düşen kahkülleri ve kaşındaki piercingiyle oldukça tatlıydı. P'Best gözlerini iri iri açarak takıma baktı. "Görüyor musun Gulf?" diye sordu fazla abartıya kaçarak. Gördüğümü o da biliyordu. "Desenlerine bayıldım!" diye ufak bir nida daha kopardıktan sonra merakla bana döndü. "Sen ne düşünüyorsun?"

İstekli görünmeye çalıştım. "Gayet iyi bence," diye mırıldandıktan sonra gözlerimi takımda gezdirdim ve rol kesmeye devam ettim. "Fakat çok abartı gibi, ben bu ödül töreninde daha sade olmayı düşünüyorum." diyerek askılığa doğru ilerledim ve mavi paltoyu elime alıp inceledim. "Mesela bu paltoyu siyah bir pantolon ve kazakla kombinleyebiliriz. Ne dersiniz?"

Cilveli çıkan ses tonuma ek olarak etkiliyeci bir gülüş ekledim. Kadın memnuniyetle beni onaylarken P'Best gözlerini devirdi. "Sizin zevkinize güveniyorum." diyerek deri koltuğa oturdum.

"Ah, o zaman ben kombini tamamlamak için gideyim." dedi ve bir anda ortadan kayboldu kadın. Omuzlarımı düşürerek telefonuma sarıldığımda benimle birlikte başka bir el daha uzanmıştı. Kafamı kaldırıp baktığımda bana kızgın bakışlar atan P'Best ile karşılaştım.

"Ne yapıyorsun tanrı aşkına," deyip ellerini geri çekti ve poposunu turuncu saçlı kadının vitrinine dayayarak ters ters bakmaya devam etti. "Yüzünün halini gören herkes kafanın burada olmadığını rahatça anlayabilir. Farkındasın değil mi?"

Tanrının İşareti: MewGulfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin