Gay Friends +Jikook Texting

༺9༻

Küçük olan eve doğru yürürken universitede bu kadar geç saate kadar kütüphanede kaldığı için kendine küfürler savuruyordu. Artık akşam olmuştu ve ıssız kimsesiz sokaklarda hızlı adımlarla evine varmaya çalışıyordu. Bu sırada kolundan kavranılıp bedeni duvarla buluştuğunda acıyla inledi. Jimin gördüğü bedenle gözleri sonuna kadar açılırken Yugyeomun yüzün görmesiyle şaşırmıştı. Birisi fena dövmüştü
"İşte yakaladım sonunda küçük civcivimizi"
Jimin hala şaşkınca ona bakarken belini yasladığı duvara daha çok sindi. Yugyeom yaklaşıp Jiminin bileğinden tuttuğu gibi bedenin yerle buluşturdu
"Yüzümün haline bak!"
Jimin korkuyla Yugyeoma bakarken fısıldadı
"Ben ne yapayım buna?!"
Yugyeom kahkaha atıp küçük olanın yüzüne yumruk geçirdi
"Jungkook yaptı?! Senin gibi sürtük yüzünden sevdiğim adamdan dayak yedim!"
Jiminin gözleri sonuna kadar açılırken ağlayarak Yugyeoma baktı
"Ne?"
"Başından beri ona aşık olduğunu bilmiyormuyum sanıyorsun lan sen?! Jungkookla bir şansınız olduğun mu sanıyorsun cidden!? Jungkook benim! Senin gibi sürtüğü ancak sikip bir köşeye atar"
Jiminin kalbi sızlarken yüzüne yediği dayak yüzünden mi yoksa Yugyeomun söyledikleri yüzünden mi acı çekiyordu bilmiyordu
"Şimdi bu yüzümün hesabın sorma vakti sürtük"
Biranda onlara yaklaşan 5 kişiyle Jimin korkuyla yerinde donup kalmıştı

***

Mochila:
Yardım et
Yanıma gelirmisin
Ben
Hiç iyi değilim

IamMy:
Ne?
Ne oldu?

Mochila:
Sadece gel lütfen

IamMy:
Tamam söyle

Geliyorum
Çabuk!

Mochila:
*Konum*
(Görüldü✔️)

***

Jimin gözlerin araladığında burnuna dolan hastane kokusuyla yüzün turşuttu. Yanında birisi olduğun farkettiğinde kaşların çatıp kimin olduğun anlamaya çalıştı. Karşısında oturmuş kaşları çatık şekilde ona bakan Jungkooku görmesiyle gözleri sonuna kadar açıldı
"Jungkook?!"
Jungkook öne oturup endişeyle konuştu
"Hey iyimisin?"
Jimin anlamaz bakışlarla büyüğüne bakarken uzandığı yerde dikleşmeye çalıştı ama karnına giren ağrıyla acıyla inledi

"Ne yaptığını sanıyorsun?"
Jungkook ayaklanıp küçük olanı yeniden yatırdığında Jimin mırıldandı
"Benim ne işim var burda?"
Jungkook yeniden oturup istemsizce sinirle konuştu
"Hatırlamıyormusun hiçbir şey?!"
"Ben eve gidiyordum. O geldi. Sonra arkadaşımı çağ-"
Jiminin gözleri sonuna kadar açılırken konuştu
"Arkadaşım. O nerde? Seni o mu gönderdi?"
Jungkook nefesin dışarı verip saçın arkaya taradı
"Konuşuruz"
"Kendisi neden gelmedi? Onunla arkadaşmısın?"
Jungkook arkaya yaslanıp saçların arkaya taradı
"Ne kadarda meraklısın. Konuşuruz dedim"
Jimin onaylayan mırıltılar çıkardığında hemşire içeri girdi.
"Merhaba. Nasıl hissediyorsunuz?"
"Merhaba. İyiyim"
"Karnınızdan ağır darbe almışsınız ama merak etmeyin organlarınız iyiki zarar görmemiş"
Jimin onaylayan mırıltılar çıkardığında kadın konuştu
"Bu nasıl oldu? Polise ifadenizi vermemiz gerek"
"Ben"
Jimin birsüre Jungkooka bakıp daha sonra konuştu
"Sadece.....merdivenlerden düştüm"
"Anladım... Geçmiş olsun"
"Teşekkürler. Ben ne zaman çıkabilirim?"
"Bugün gözetim altında olacaksınız. Yarın çıkabilirsiniz"

"Peki. Teşekkürler"
"Yeniden geçmiş olsun"
Hemşire çıktığında Jungkook arkaya yaslanıp alayla konuştu
"Merdivenden düştün? İyiymiş"
Jimin bakışların parmağına çevirip mırıldandı
"Senin burda ne işin var Jeon? Onunla arkadaşsın değil mi? Kendi gelmek yerine seni neden gönderdi?"
Jiminin sesi titrerken ağlamamak için zor durduğunu farketmişti Jungkook
"Saçmalama. Burdan çıktığında konuşuruz. Bunu sana Yugyeom mu yaptı?"
"Hayır"
"Jimin!"
Jimin irkilip korkuyla büyüğüne bakarken mırıldandı
"Neden beni koruyorsun? Yugyeomu neden o hale getirdin?"
"Öyle olması gerekti"
Jimin bakışların yere çevirip mırıldandı
"Ayna var mı?"
"