Jungkook:
Jimin nerdesin
Şimdi delireceğim
Siktiğimin telefonun aç artık!***
Jungkook hızla kütüphaneye girdiğinde köşede kitap okuyan Jimini görmesiyle hem rahatlamış hem de daha çok sinirlenmişti.
"Nerdesin sen?! Delirmiştim!"
Jimin korkuyla sinirden burnundan soluyan Jungkooka baktı
"Jungkook? Ne oluyor?"
"Sabahtan seni arıyorum! Lanet telefonuda açmıyorsun"Jimin şaşkınlıkla kaşları havalanırken çantasından su çıkarıp Jungkooka uzattı sakinleşmesi için
"Özür dilerim ders çalışıyordum ve telefonumu sessize alıp çantaya atmışım"
Jungkook suyu içip masaya bıraktığında başına masaj yapmaya başladı
"İyimisin?"
"İyiyim"Jimin dudağın büzüp büyüğüne bakarken Jungkook arkasın masaya yasladı
"Neden bu kadar endişelendin ki?"
"Yazıyorum, arıyorum cevap yok. Yugyeomuda ortalıkta göremeyince korktum"
Jimin istemsizce gülümsediğinde Jungkook ona bakıp o da güldü
"Ne o hoşuna mı gitti?"
Jimin omuz silkip güldü"Sadece bu derece endişelenmen tatlı"
Jungkook başın sağa sola salladı
"Cidden delisin. Ne yapıyorsun burda tek başına?"
Jimin masadaki kitapları gösterip konuştu
"Ders çalışıyordum 1 ay sonra sömestr sınavları başlıyor malum"
Jungkook başıyla onaylayıp konuştu
"Üzgünüm bağırdığım için sadece fazla endişelendim"
"Biliyorum anladım onu zaten"
Jungkook başıyla onayladı"Dünden beri Yugyeomu görmedim hiçbir yerde. Sanırım yakamdan gerçekten düştü sayende"
"Umarım öyledir. Şey diyecektim akşam bizimkilerle dışarı çıkacağız gelmek istermisin?"
"Hayır teşekkür ederim"
"Onlar Yugyeom gibi insanlar değil Jimin. Gelmeni istiyorum"Jimin başın aşağı salıp mırıldandı
"Biliyorum öyle olsalar bile senin için susarlar bunu biliyorum ama hayır"
"Sebep?"
"Tamam arkadaşız ama sadece ikimiz. Sırf senin için bana katlanılacak bir ortama sokma beni. En azından şimdilik. Ve benim için neden bu kadar çabalıyorsun anlamıyorum"
"Değer veriyorum sana"
"Biliyorum arkadaşın olarak düşünüyorsun beni. Ama merak etme beni belki birgün gelirim"
Jungkook başın aşağı salıp mırıldandı
"Arkadaşım olarak önemsiyorum evet"Jiminde başın aşağı saldı. Kendide anlayamadığı bir duygu tüm bedenin esir alırken boğazına yumru oturmuştu
"Neyse ben dersini bölmeyim. Görüşürüz"
"Görüşürüz"
Jungkook hızla kütüphaneden çıktığında Jimin oturup ağlamamak için dudağın ısırarak derin nefesler almaya başladı"Seni korumak için yaptığı şey hoştu"
Jimin başın kaldırıp kolların göğsünde birleştirmiş rafa yaslanan bedene baktı
"Kimsin?"
Çocuk dikleşip yaklaşıp elin Jimine uzattı
"Hongjoong. Hong diye bilirsin. İstemeden kulak misafiri oldum size"
Jimin elin tuttu
"Jimin. Memnun oldum"
"Seni tanıyorum. Aslında uzun zamandır seninle tanışmak istiyordum. Oturabilirmiyim?"
Jimin başıyla onayladığında çocuk yanına oturdu. Jimin hala bunun nerden çıktığın ve neden onunla konuştuğun anlayamıyordu.
"Sanırım ona aşıksın"
Jimin bakışların önüne sabitleyip hiçbir şey söyelemediğinde çocuk gülümsedi
"Onun arkadaş demesine bu yüzden üzüldün değil mi?"
"Benimle neden konuşmaya çalışıyorsun?"
"Hey kötü niyetim yok. Yugyeom gibi falan olduğumu mu sanıyorsun? Sadece belki arkadaş oluruz dedim. Rahatsız ettiysem üzgünüm"
"Benimle mi? Hayır rahatsız ettiğin yok sadece şaşırdım üzgünüm"
"Şimdi sorularımı cevaplayacakmısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gay Friends +Jikook Texting
Romanceİki gencin Gaylar için yaratılmış uygulamada tanışma hikayesi. Kim oldukların bilmeden...