"Jongin,"
Sorsam mı sormasam mı, sorsam mı sormasam mı.
"sen nasıl bu kadar şey biliyorsun?"
Sordum gitti!
"Ne hakkında civcivim?"
"Şey konular hakkında."
Gözlerime bakarken munzurca gülümsedi. Konusu bile geçerken basan sıcaklık niyeydi ki.
"Sınıftakilerden duyduğum oldu."
Neyse ki söze düzgün başlamıştı.
"Mesela porno sitesi diye bir şeyin var olduğunu onlardan öğrenmiştim."
Ben ise senden öğrendim, ne güzel zincirleme.
"Sonra, hani sesim değişmeye başlamıştı ya, o vakitlerde babam beni karşısına alıp konuşmuştu."
Yuh. Nasıl?
"Ama sanırım annem demiş babamın benimle konuşması gerektiğini, o göndermişti çünkü beni yanına."
Şaşkınlığımı saklama gereği duymadım. Benim babam asla böyle bir şey konuşmazdı benimle, konuşmamıştı. Gerçi sorun da burada başlıyor olmalıydı. Merakla sordum.
"Ne anlatmıştı?"
"Sevgilin var mı diye sormuştu önce. Sonra kızlara yaklaşımımın daha üsturuplu olması gerektiğini söylemişti."
Onu dikkatle dinlemeyi sürdürdüm.
"Bedenindeki değişmeler, sesindeki değişim falan, bunları doğal karşıla dedi. Sonra hiç mastürbasyon yaptın mı diye sordu."
Oha. Jongin'deki bu açıklık babadan geliyor galiba.
"Yaptığımı söyledim bende. Kayganlaştırıcıyı babam söylemişti işte al diye."
Acaba ben de mi alsam? Ama nasıl.
"Biraz cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da bahsetti. Sakın ola bu yaşında biriyle cinsel ilişkiye girmeyi düşünme dedi."
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar mı? Neden bu kadar cahilim?
"Böyle bir şeyler işte."
Biraz daha anlatmasını rica etmek istiyordum. Bir ergen birey olarak ben de bilinçli olmalıyım diye düşünüyordum. Bu bilinci ailemin oluşturması gerekirdi ama nerde...
"Ha bir de,"
Telefonunu, bilgisayarını gösterdi.
"kendim de buralardan araştırdım biraz."
Hmmm'ladım. Yorumsal bir cevap veremeyecektim.
"Sen hiç porno sitesine girdin mi?"
Başımı olumsuz manada salladım. Sırıtarak telefonunu eline aldı ve ekranı kendine çevriliyken bir şeyler yaptı. Bana yanaştı sonra. Aynı yatağın üstündeydik zaten. Artık ekrana birlikte bakabiliyorduk ve gördüğüm şeyler hiç tatlı değildi.
Anlıyordum ki benim cahil kalışım kimsenin beni karşısına alıp bilgilendirme yapmamasına dayanıyordu. Ne babam -gerçi babam tır şoförü olduğu için eve çok az gelirdi- ne de abim hiçbir konusunu açmamıştı. Sadece bazı şeyler yasaktı. Mesela kendime ait telefonum yoktu, yaşım henüz erkenmiş. Bu yaştan internet alemine girmem uygun değilmiş ve oralar çok tehlikeliymiş. Jongin'le ya da herhangi bir arkadaşımla görüşmek istediğimde annemin telefonunu kullanmam gerekiyordu. Herhangi bir teknolojik aletim yoktu. Yalnızca abimden izin alıp bilgisayarını kullanabiliyordum. Onda da geçmişi temizlemem kesinlikle yasaktı, annemin kesin emriydi. Ablamın da abimin de benim de cinsel yanımız bastırılmaya çalışılıyordu. Üçümüz için de cinsel münasebetler ayıp olarak nitelendiriliyordu. Sadece bu da değil, annem dışarıda genç sevgilileri gördüğünde bile kınıyordu.
En sinir olduğum şeylerden biri de ablamın regl dönemlerinde pedlerini saklamak zorunda olmasıydı. Annemin bir keresinde ona "neden pedini peçeteye sarıp atmıyorsun?! kardeşlerin görse ne olacak!" diye bağırdığını duymuştum. Bir keresinde de marketten bir şey almaya çıkıp, geldiğinde abimin "ne aldın" merakına yakalanmış idi ve ablam göstermek istemediğinde aptal şeyler yaşanmıştı. Annem ilk kez abime bağırmıştı sanırım. Ablamı ise hiçbir suçu olmamasına rağmen azarlamıştı. Ayrıyetten kendi düşüncelerine rivayet etmeyen kişilerle görüşmemizi istemiyordu. Mesela Jongin'in annesiyle babası boşandıktan sonra bana Jonginler'in evine sık sık gitmememi söylemişti. Annesi yeni erkeklerle takılmaya başlayınca komşuluk ilişkilerinde zedelenme olmuştu. Ona karşı çoğu konu hakkında susuyordum fakat konu Jongin olduğunda ne sözünü dinliyordum ne de kötü söz etmesine izin veriyordum. Sonuçta herkesin hayatı kendineydi, Jongin'in annesinin -anneme göre- rahat olan hayatı yüzünden Jongin ve ben etkilenmemeliydik. Zaten çoğu konuda zıt fikirlere sahiptik.
"Bak burada seçenekler oluyor. Gay porno, lezbiyen porno, milf porno falan."
"Milf ne?"
"Yaşlı ve çekici kadınların pornosu."
Pff. Çok garip geliyordu. Nasıl bunu videoya alıp yayınlıyorlardı ki? Mantığıma pek sığmıyordu. Böyle bir şey açıp izlemezdim ben.
"Yuh, bu ne? Kadına ne yapmışlar?"
Kahkaha attı. Şaşkınlıktan kriz geçirecektim.
"Reklam o. Seks eşyaları satış yeri."
Tereddüt etmeden üstüne tıkladı.
"Ya her önüne gelene tıklamasana! Annen görür."
"Annem telefonumu kurcalamıyor ki. Bak,"
Açılan sitede daha önce görmediğim garip aletler vardı. Bir tanesinde kadının ağzında top vardı. Olayı neydi? Pembe renkte bir kelepçe seti vardı. Lan kelepçeyi ne yapıyorsunuz? Başka bir görselde ucu püsküllü bir şey vardı ve ürün açıklaması yerinde kırbaç yazıyordu. Hayır yani fiyatları da ortalamanın üstündeydi.
"bazı kişiler seks yaparken böyle şeyler kullanıyor."
Beğenmediğimi belirten bir surat ifadesiyle baktım.
"Bdsm deniyor buna."
Daha bilmediğim kaç tane şey var kim bilir.
"Seks yaparken şiddetten hoşlanmaya deniyor."
"Seks yaparken şiddet mi?"
Hmhmm'ladı.
"Bence bu hiç normal değil."
"Bence de," dedi. Sürekli olarak telefonunun geri tuşuna basarak sitelerden ve arama motorundan çıktı. Menüsüne düştüğünde ana ekranındaki benim fotoğrafım açığa çıktı. Kocaman gülümsediğim bir fotoğraftı ve bazı yamuk dişlerim belli oluyordu. Kilit ekranında da aynı şekilde gülümsediğim, ama ikimizin birlikte olduğu küçüklük fotoğrafımız vardı. Ve kullandığı sosyal medya hesaplarında da profil resimleri benimleydi. Keşke benim telefonum da olsaydı da, ben de öyle yapsaydım.
"kıyamam mesela ben. Canını acıtacağım diye çok korkarım. Bence birini seviyorsan zaten kılına zarar gelecek diye korkarsın ve böyle bir şey arzulamazsın."
Göz göze geldik. Yanaşıp yanağımdan öptü.
"Bu yüzden bdsm olayını tercih edenlerin sevgi olmadan sadece zevk almaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Böyle bir seks ise bana pek hoşnut gelmiyor."
Sesine katılan yoğun bir duygu vardı.
"Ben sevdiğim biriyle yapmak isterdim."
Gözlerime öyle bir baktı ki... Hadi ama kalbim yerinde duramazdı böyle.
"Ayrıca Sehunnie'nin gözlerinden özür diliyorum. Birazcık hoş olmayan görsellere şahit ettim."
"Sorun değil,"
Yutkundum.
"şimdi kendini izleterek gözlerimi hoş şeylere şahit tutmuş olacaksın."
