BOLUM(2)
arkamdan birinin sesini duydum hey yeni kız hey yeni kız arkamı döndüm bu oydu bana bakan çocuk yanında arkadaşlarıyla bana
doğru geliyor'du merhaba tanışamadık ben Ayaz yanindaki sarışın mavi gözlü çocuğu isaret ederk bu kayra siyah sacli siyah gözlü çocuğu işareti cenk ve hafif sarışın hafif turuncu saçlı kahve gözlü çocuğu işaret ederek soner dedi ben'de Yekta beraber kolidorda yürüyorduk Ayaz yanıma yaklaşarak ben bu aksam evde bir parti veriyorum eyer gelirsen sevinirim dedi sey ..... Alaycı bir bakışla ükelayca Ne Ailen'den izin alamazmısın?diye sordu Bu beni kızdırmış'tı ama bunu söylerken bile hayla ona hayranlıkla bakıyordum bende evet dedim evet annem burda olsaydı ondan izin alamazdım ama burda deyil bir ugrarim dedim söyleme tarzım sanirsam hosuna gitmisti gülümsüyor'du neyse ben bahceye iniyorum dedim cocuklar bende iniyorum gelen varmı yakışıklılar cetesi kanki biz kantine gideceğiz tamam biz yürürken bana baktı toaf birisin dedii ilk basta bu sözü beni utandırmıştı yanaklarımın kızardığını hisede biliyordum yanlış anlama iyi anlamda okulun ilk gününde okulun popiler kızına kafa tutun Asi'lik var bence sende yüzümde istemeden bir gülümseme oluştu saçımı kulağımın arkasına atım ve yüzüne baktım Asi'mi benmi hayır sadece korkuyorum lise çok teylikeli ve ben aslanlara yem olmak istemiyo.....diyemeden lafımı kesti ayaz buna asla izin vermem dediği an yanaklarım iki kat daha kızarmıştı karnımda toaf seyler oluyordu ya Ask oluyordum yada sabah kavaltı etmediğim için karnım ağrıyordu kafamı kaldırıp yüzüne baktım bana baktığını görünce kafamı geri eydim ders zili çaldığında beraber sınıfa yürüdük okul çıkışı arabaya bindiğimde kendi kendime bugün fena gecmedi diyip gülümsüyordum eve gitim hemen odama çıkıp altıma dar çin kotlarımdan birini giydim üstüme geniş v yakalı vücuduma yapışan bir kazak giydim ve deri cekitimi giydim üzerime kipriklerim uzundu ama yinede rumeli ihmaletmedim gözümün üstüne kahfe rengi far sürdüm abart madan sürdüm kocaman kahfe rengi gözlerim belirginlesmişti kipriklerim kaşıma deyiyordu dudagıma nemledirici sürdüm ve evden çıktım Ayaz okuldan çıkmadan önce evinin adresini vermisti söylediği adrese vardığımda şaşırmıştım kocaman bir ev ve arkası kap karanlık ormandı burası insanı ürküten birsey vardı bahcede elerinde birayla duran okuldan çocuklar vardı arabayı Park edip eve girdim acayip kalabalıktı herkez bana odaklandı sanırım bu gün sınıftaki olayı tüm okul öğrenmişti ayaz'ın sesiyle irkildim arkamdan kulağıma parti nasıl diye sordu kaşlarımı kaldırarak çok kalabalık ve çok meraklı ayaz neyi ima
etiğimi anlamıştı evet yaptığın sey kolay deyil kara şövalye kötü cadı'ya karşı çıktın bunu derken gözünün içinin güldüğünü göre biliyordum onu o hal'de saatlerce izleye bilirdim tam dalıp gitcektim gözlerine ayaz istersen sakin bir yere gidelimmi dedi bir erkek bunu söyliyorsa odaya götürürdü hemde popüler ve partideyse ilk başta hayır diyecektim ama ona inanılmaz derecede güveniyordum ne ara bu kadar cabuk güveniyordum insanlara ayaz farklıydı bilmiyorum deyisik birşey vardi onda benim çözemediğim birşeyler elimi tutu ve beni götürmeye başladı arka bahçeye çıktık orman tam önümüzdeydi arkama gecti eleriyle gözümü kapattı bir an nefesis kaldim kalbim kalbim okadar hızlı atmaya başladıki boynum daki damardan kan aktığını hisediyordum nerdeyse ayaklarım yerden kesilecekti eliyle kapadığı gözlerimin cevresi çayır çayır yanıyordu ama bu hisi anlatamazdım biraz yürüdük ayağım bir şeye takıldığını hisetim dengem taam bozulacaktı ayaz korkma sana birşey olmasına izin vermem dedi bu kelime beynimde yankılana yankılana yayıldı sonra ayaz hazır mısın diye sordu evet sanırım belki bilmiyorum ayaz'ın arkamda güldüğünü duya biliyordum gülüşü bile içim'de hissede biliyordum sonra elerini cekti gözümü açtığımda şaşkınlık tüm bedenimi kavramıştı ormanın iç kısmında bir göl varmış ay gölün üstüne yansıyordu bu görüntü mükemmeldi oturacak bir bank vardı oturduk ayaz benim şaşkın yüzüme bakıyordu bir an ona baktım bana sanki eşi benzeri olmayan bir resim gibi bakıyordu ona baktım ve gülüm'sedim 1 saat konuşmadık ormanı dinledik o bir köşede ben bir köşede tabiyat Annaya kulak verdik
