Bölüm 15 Affedilmez Lanet

360 44 118
                                    

Kütüphaneye vardıklarında yan yana oturduklar, o andan sonra ikiside kendi işiyle ilgilendi pek konuşmadılar. Taylor notlarını bitirdikten sonra saate baktı, derse yarım saat olduğunu gördü, biraz etrafa bakından sonra gözü Hermione'ye takıldı ve uyuya kaldı.

20 dakika sonra kafasına aldığı yumuşak bir darbeyle uyandı:

-Kalk, kalsana, derse geç kalacağız.

Taylor gözlerini açtı, kendine geldikten sonra kalktı ve yürümeye başladılar.

Sınıfa girdiklerinde pek boş yer yoktu orta sırada bir yere beraber oturdular. Biraz soluklanmalarına fırsat olmadan Profesör Moody sınıfa girdi.

Sihirli bir göz takan, demir ayaklı, yüzü ve vücudu yara bere içinde bir adamdı, bir o kadar da tersti.

-Alastor Moody, eski seherbaz. Bakanlığın asi çalışanı, aynı zamanda Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinizin öğretmeni. Dumbledore'un isteği üzerine buradayım, hikaye bu kadar. Sorusu olan var mı? Konu karanlık sanatlar olduğunda pratik yaklaşıma inanırım. Bakanlık sadece teorik bilgi almanızı uygun görüyor ama ben öyle düşünmüyorum. Başlamadan önce, bana kaç tane affedilmez lanet olduğunu söyleyecek biri var mı? Hermione hemen elini kaldırdı ama Taylor söz almadan konuştu:

-Üç tane efendim.

-Neden bu ad verilmiş?

-Eğer onları uygularsanız- Alastor Moody Taylor'un sözünü kesti:

-Azkaban'a tek yönlü bilet elde edersiniz, doğru!

-Bakanlık öğrencilerin bu büyüleri görmesine karşı çıkıyor, ama saçmalık! Hazırlıklı olmalısınız, ayrıca sakızınızı koyacak başka bir yer bulun bay Finnegan!

-Yaşlı moruğun başının arkasında da gözü var! Diye fısıldadı.

Moody arkasını döndü ve elindeki tebeşiri ona fırlattı,

-Kulaklarım da gözüm kadar iyidir Bay Finnegan!

-Şimdi, önce hangisine bakalım. Weasley, ayağa kalk! Bize bir lanet söyle.

-Şey, peki babam bir tanesinden bahsetmişti. Imperius Laneti.

-Evet, baban o laneti çok iyi bilir. Birkaç yıl önce bakanlığa büyük üzüntü vermişti, belki sebebi budur.

Moody masasına yöneldi ve bir örümcek çıkardı, asasıyla Engorgio, diye mırıldandıktan sonra örümcek eski haline nazaran bayağı büyüdü.
Sonrasında Imprerio diye mırıldandı ve örümceği kontrol etmeye başladı. Öğrencilerin kafalarında, masalarda, camlarda gezdiriyordu.

-Korkmayın! Tamamen zararsızdır, Moody çok eğleniyor gibi gözüküyordu. Örümceği Taylor ve Hermione'nin masasına getirdiğinde Hermione tiz bir çığlık attı fakat Taylor sakince örümceği inceliyordu, bu tür canlıları hep ilgi çekici bulmuştu. Moody tekrardan konuşmaya başladı.

-Çok yetenekli değil mi? Ona şimdi ne yapsam? Camdan aşağı atlamasını mı sağlayayım, yoksa kendini boğmasını mı? Cadı ve büyücüler, İsmi-Lazım-Değil'in isteklerini yalnızca bu lanetin etkisi altındayken yerine getirdiklerini söyledi. Peki asıl soru şu, yalancıları nasıl ayırt edeceğiz?

Öğrencilerin hepsi ellerini kaldırıyordu, Moody mırıldandı:

-Başka biri, başka biri. Longbottom değil mi? Kalk, kalk!
Profesör Sprout bana Bitkibilimde doğal bir yeteneğin olduğunu söyledi.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin