Haftanın son günü, dersleri sona ermişti. Harry Ron ve Taylor Büyük Salondaki masada oturuyorlardı,
-Umbridge'in verdiği ödevi yapan var mı?
Ron'un bu sözünden sonra ortamdaki huzur bir anda kaybolmuştu,
-Ne ödevi? Dedi Harry panik yapmış bir şekilde.
-İki gün önce vermişti, yirmi beş parşömen.
-NE? Hayatımda yirmi beş parşömen yazı yazmadım ben!
İkisi hararetli bir şekilde tartışırken Taylor tepki vermeden onları izliyordu, Harry bunu fark ettikten sonra ona döndü,
-Sen neden bu kadar sakinsin? Yaptın mı yoksa.
-Hayır ama Hermione'nin yaptığından eminim.
-O da ödev dağıtmayı çok sever ya zaten, dedi Ron umutsuzca. Herkese sana davrandığı gibi davranmıyor.
-İyi siz de benden alırsınız o zaman.
-Ya fark ederse?
-Ruhu bile duymaz.
-Hermione değil, Umbridge. Bundan bir tane daha mı istiyorsun? Harry Taylor'a elinin üstüneki yarayı gösteriyordu.
-Hallederiz, yirmi beş parşömen ödev yapacağıma bu riske girmeyi tercih ederim.
-Yirmi beş sayfayı yazmak ne kadar vakit alır sizce?
-Yazmayacağız Ron, kopyalayacağız.
Onlar bunu konuşurken hiçbiri Hermione'nin geldiğinin farkında varmadı,
-Neyi kopyalayacaksınız?
-Hiç, hiçbir şey. Sen neden nefes nefesesin acaba?
-Herkesi, herkesi ayarladım. Sizi bekliyorlar, hızlı olun!
-Neden bahsediyor? Delirdi mi bu? Dedi Ron Taylor'un kulağına eğilerek
-Burada olduğumun farkındasın değil mi Ron?! Yürüyün hadi, İhtiyaç Odasına gitmemiz gerekiyor.
-İhtiyaç odası mı?
-Yürüsenize!
Hermione üçünü de sürükleyerek yedinci kata kadar çıkardı, İhtiyaç Odasının kapısından içeri girdiklerinde hepsinin suratına şaşkın bir ifade yerleşti. Hermione hariç, o sonunda istediği şeyi başarmanın verdiği keyifle gülümsüyordu.
Herkesin gözü onların üzerindeydi, hepsi bir şey olmasını bekliyordu. Taylor bunun farkında olduğundan Harry'i sırtından itti.
-Ne yapıyorsun?! Omzunun üstünden Taylor'a bakarak fısıldıyordu.
-Hadi işini yap, konuştuğumuz gibi işte.
Harry kendisini sakinleştirmeye çalışarak önündeki meraklı kalabalığa döndü,
-Şey, tamam. Birçoğunuz neden burada olduğumuzu zaten biliyorsunuz. O yüzden direkt konuya girsem iyi olur, üstünde duracağımız ilk şey basit ama kullanışlı bir büyü olan Expelliarmus.
Harry cümlesini bitirdikten sonra öylece kalabalığa bakakaldı, herkes devam etmesini istercesine ona bakıyordu.
-Tamam, eee. İkili sıralar haline geçelim, şuradaki kukla üzerinde çalışabiliriz.
Harry bunu dedikten sonra herkes Neville ve onun arkasına dizilerek ikili, uzun bir sıra oluşturdu.
-Şimdi, herkes hazırsa göstereceğim. Asanızı yumuşak bir şekilde sallayarak büyülü sözleri mırıldanacaksınız, aynı şu şekilde, dedi ve büyüyü uyguladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ
FanfictionYa Regulus Black'in bir oğlu olsaydı? Puslu sonbahar günlerinin birinde uzun saçlı kar beyazı tenli bir çocuğun kapıyı açıp "Boş yeriniz varsa size katılabilir miyim?" demesiyle başlayan uzun bir yolculuk... 31.10.2021 1. #hogwarts 13.11.2021 1. #we...