MOLA... PARTİ...

5 3 0
                                    

_MOLA_

_DİNLENME_

_AŞK BAŞLASIN_

_DÜŞHANLAR_

Sonunda rahat mı rahat yatağıma uzandım. Oda da bir sürü kitap vardı. Ayağa kalktım. Çalışma masası vardı. Masaya yaklaştım. Çalışma masasının üstünde bir kağıt vardı. Kağıdı elime aldım. Resim çizili idi. Kağıdının arkasında bir yazı vardı. Demek ki buraya bizden önce birileri gelmişti. Sonra Kürşat' ın odasına girdim. Orada böyle bir şey yok idi. Kürşat:

_Ne oldu? Niye geldin?

Ben ne diyeceğimi bilemedim.

Ben:

_Hiç.

Oradan çıktım ve sonra Liza' nın odasına girdim. Liza ağlıyordu. Ona yaklaştım.

__Neden ağlıyor sun?

_Yok bir şey. Hem sanane? Git başımdan.

Ben ise hazır bulmuşken kaçırmak istemedim. Sonunda onunla konuşabilmek için yer,zaman bulmuştum. Elimde kağıdı gösterdim:

_Bak şu resime. Buraya ya bizden önce biri geldiyse? Ya da daha çok kişi.

Liza:

_Öff! Ne saçmalıyorsun? Çık odamdan. Hava atmaya mı geldin? Bir yarış kazandınız ya. Tabii ki senden beklenir. Ya sen beni yarı yolda bıraktın. Çık odamdan yoksa bağırır herkesi buraya toplarım.

Odadan çıktım. Odama doğru yürüyordum. Keşke her şeyi açıklayıp onunla tekrardan aynısı gibi olurduk en azından.

Odama doğru yürürken hep kağıtta baktım ve üzerinde düşündüm. Acaba bizden ne saklıyorlar idi...

_ZİLHANLAR_

Yatağımdan hızla kalktım. Sonunda parti zamanı gelmişti. Odadan çıktım ve parti için çok büyük bir yere geldim. Parti müziği şimdiden başlamıştı bile. Yiyecekler, içecekler hepsi vardı, her çeşitten. Bir masaya geçtim. Hele sadece bizim takımdan bir kişi, karşı takımdan ise üç kişi gelmişti. Uraz halan daha ortalıkta yoktu. Şuan en sevdiğim müzik başladı, tüm yaşadıklarımı unutmuştum resmen. Bir bardak meyve suyu içtim. Sonra Uraz ve herkes içeriye girdi. Uraz' ın yanında ise iki kişi vardı. Biri Kürşat olabilir ama diğerini tanımıyorum. Benim bulunduğum masanın hemen yanına geçtiler. Çok iyi,güzel gülüyor, şaka yapıyor, eğleniyorlar idi. Uraz ise bir an bana baktı. Ne yapacaktım ki? Bende mi baksa idim? Sonra Hekim konuşmaya başladı.

_Hepiniz hoş geldiniz. Bugün biraz mola verip hemen savaşa geri döneceğiz. Bu yüzden tadını iyi çıkarın.

Uraz yanıma geldi, ben ise hemen yüzümü diğer tarafa döndüm ve böylece beni göremedi. Görmesini de istemiyordum. O beni terk etti, beni yarı yolda bıraktı. Yıktı beni.

_Beni dinle ne olursun?

Cevap vermedim. Ne diyecektim? Ağlıyordu galiba. Göz yaşları akıyordu.

Ben:

_Git yanımdan. Ne oldu? Ne diyeceksin? Ha! Doğru ya. Yine seni sevmiyorum filan falan değil mi? Tamam anladım. Git artık.

Uraz:

_Bir saniye dinle. Lütfen! Bir saniye açıklayayım. Ben sana o mektubu gönderdim ama onu bana zorla yazdırdı...

Sözünü kestim:

_Tamam. Kes! Seni dinlemek istemiyorum. Yalanlarını daha fazla duymak istemiyorum. Ben oyuncak değilim. İstediğinde bırak, yık. Sonra ise hiç bir şey olmamış gibi yanıma gel ve af dile. Niye? Uraz ben sana ne yaptım? Hepsi yalandı, öyle mi?

Uzay SavaşçılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin