Dili Lal Olsada Gönlü Lal Değil

197 17 2
                                    

  Kapı açıldığında girenler hiç yabancı gelmiyordu bana. Daha dikkatli baktığımda ise karşımda duranlar Yasin ve Ömer'imden başkası değildi. Üstlerinde yeni kıyafetler gıcır mı gıcır ayakkabıları vardı. Kardeşlerimi öyle görmek beni çok mutlu etmişti. Ama onların ise başı hafif öne eğik bir mahcubiyet hali vardı gül yüzlü suratlarında.

Doktor Eylül Hanım " Kardeşlerin nasıl olmuşlar ama , yakışıklılarım benim."

"Çok teşekkür ederim doktor abla kardeşlerimi böyle görmek beni çok mutlu etti."

Doktor Eylül Hanım " Sende bu zarfı al içinde küçük miktar para var ihtiyaçlarını görürsün."

Utanmıştım o an elimi uzatamıştım zarfa.   " Sağolun doktor hanım kardeşlerimin mutluluğu bana yetti.Onların gülümsemeleri her şeye değer."

Dr.Eylül Hanım hafif kaşlarını çatarak nemlenen gözlerini de sildikten sonra" Al Sami oğlum şu zarfı hem benim çok işim var hadi bakalım."
   Yüzüm hafif kızarmıştı çekinerek uzattım elimi zarfa. Ardından hafif bir tebessümle teşekkür ederek çıktım odadan kardeşlerimin omuzlarına sarılarak.

Kolidorda yavaş adımlarla Ali'min odasına doğru yürürken dikkatimi bişey çekmişti. Yasin'in ayakabıları  ayağından çıkacak gibiydi zor yürüyordu.

" Ömer,Yasin abin denemedimi oğlum ayakkabıları niye böyle büyük aldı." keşke bu soruyu sormaz olaydım.

Ömer'im hafif iç çekerek " Abim ,Yasin abim doktor hanıma Ali abime de alırmısın diyemedi utandığından o yüzden biraz büyük aldı ki Ali abime de olsun diye."

Gözlerim yaşlar damla damla süzülüyordu. İçimden de o an dua ediyordum Allah'a. " Allah'ım belki anne babamı göremedim onların şefkatine,sevgisine,kokusunu hiç hissetemedim onlara karşı sadece büyük koskocaman hani küçük çocukların tabiriyle dünya kadar özlem duydum. Allah'ım tam hayatta küserken beni hayata bağlıyan kardeşim dediğim  bizim en ufak canımız yandığında kendine dert edinen bu koca yürekli çocuklarla kaderimi birleştirdiğin için sana sonsuz şükürler olsun."

BEYAZ ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin