Bölüm 3

6 2 0
                                    

Onun ismini doktorlar konuşurken duyduğumu söyleyerek, bu küçük yalan ile onun baskılarından kurtuldum. Şimdi o yatağında uzanıp bir şeyler düşünürken ben bir köşede  oturarak onu izliyorum. Kafasını kaldırıp bana baktıktan sonra yattığı yerden doğruldu ve yatağın üzerinde oturarak onun için getirilen yemekleri yedi. Sabah yediğim tosttan başka bir şey yememiş olan ben onun iştah arttıran yemek yiyişini izleyerek sanki bir anda tok hissettim. Gözleri bana kayarken sonunda o ağzımdan çıkarmakta kararsız kaldığım özel olduğunu bildiğim halde sormak istediğim soruyu sordum.

''Eğer özel değilse sevgiliniz olan kadını niye kovduğunuzu sorabilir miyim?''

''Birincisi o kadın benim sevgilim değil ve ikinci olarak size sevgilim olduğunu mu söyledi?''

Kafamı hayır anlamında sallayarak sadece tahmin yürüttüğümü belirttim. Onun kendine geldiğinden emin olduğum için artık burada kalmak için herhangi bir sebep bulamadım kendime ve eşyalarımı alarak kapıya yöneldim. Son bir kez ona baktığımda gitmem hiçte umurunda değildi. Önünde bulunan yemeğe o kadar odaklanmıştı ki sadece ona bakıp gülümsedim. Odadan çıktığımda çalan telefonum ile kapının önünde durup Esra'nın çağrısını cevapladım. Endişeli çıkan sesi ile ne kadar şaşırsam da sakin kalmaya çalışıp ona neler olduğunu sordum. 

''Beni alır mısın?''

''Tabii! Bana sadece nerede olduğunu söyle tamam mı? Bir kafeye otur ve beni bekle.''

Bana olduğu yerin konumunu atarken telefonumu hızlıca çantama atıp hastaneden çıktım ve gelen taksiye binerek konumun olduğu yeri gösterdim. Şoför koltuğunda oturan yaşlı amca beni oraya hızlıca götüreceğini ve daha fazla endişelenmemem için bir sürü şey söyledi. Onun bu yardımcı olmaya çalışan hali içimi ısıtırken dediğim yere gelmemle hemen taksi parasını ödeyip kafenin önüne gittim. İçeri girdiğimde bir köşeye oturarak gözyaşlarını gizlice silen Esra'ya baktım. Benim geldiğimi gördüğünde rahatlayan gözlerini görmemle gülümseyerek yanına ilerledim ve karşısına oturarak çantamı kenara bıraktım. Elini tuttuğumda kendini daha fazla tutamayarak gözyaşlarını iyice akıttı ve alnını tutuşan ellerimize eğerek sessizce ağladı. Boşta kalan elim ile saçlarını okşarken onu bir şey açıklaması için zorlamayıp ağlamasına izin verdim. Bazen sadece ağladığınızda yanında olabilecek birisini ararsınız. Ben Esra için bugün sessizliğimi koruyarak sadece saçlarını okşadım.Sonunda kendine geldiğinde ağlamaktan akan makyajını sildi ve derin bir nefes alarak konuştu.

''Bugün onlarla buluştum ve keşke zamanımı onlar için harcamasaydım. Bana resmen eskiden olduğu gibi eleştiri kelimesi altında zorbalık yaşattılar. En çok ise onun da onlarla gülmesi canımı çok yaktı Ceren. Gerçekten- Ay o kim? Niye bizim olduğumuz tarafa bakıyor?''

Konuyu bir anda değiştirmesi ile gülerken gösterdiği yere dönüp kimden bahsettiğini anlamaya çalıştım. Kapşonunu geçiren Eren benim onu görmemle kendini biraz  topladı ve kafeden uzaklaştı. Esra'ya hemen geleceğimi söyledikten sonra kafeden çıktım ve gittiği yöne bakarak uzaklaşan ona doğru seslendim. Duraksadığı anda yanına doğru yürüyüp önüne geçtim.

''Bir şey mi oldu? İyi misin? Yaranla alakalı bir şey mi oldu? Yarın taburcu olmayacak mıydın? Eren, neden öyle bakıyorsun cevap ver-''

''Susmuyorsun, nasıl cevap vereyim? Bütün sorularını sor sonra teker teker cevaplayayım.''

Dediği şey ile bir an duraksayıp sorduğum soruları gözden geçirdim. Gülmemeye çalışarak ona neden burada olduğunu sorduğumda  başka bir yere bakarak önemsizmiş gibi bir cevap verdi.

''Kapının önünde bağırarak konuştuğun için bir şey oldu sandım. O kadar bana yardım ettin en azından bunu yapmalıyım diye düşündüm ama iyi olduğuna göre ben kaçar.''

Yanımdan geçip giderken beni düşündüğünü düşünmemle içimi saran heyecana hakim olmaya çalışarak arkasından baktım ve sonrasında kafeye tekrar geri gidip yerime oturdum. Esra bu halime gülüp benimle uğraşırken kolunu sıkmamla gülmesi durmuş ve kendini gülmemek için tutar bir biçimde bugün neler olduğunu en başından anlattı. Eve geçtiğimizde hala onu düşünen ben mal mal sırıtışlarıma engel olamıyor ve yatağın içinde yastığıma sarılarak kıvranıyordum. Telefonuma gelen bildirim ile telefonumu çantamdan çıkaracakken çantamın içinden düşen sabah kadının verdiği kart ile eğilip onu yerden aldım ve  yazan numarayı iyice inceledim. Tekrar telefona döndüğümde kartı çalışma masasının üstüne bırakarak yatağa uzandım. Telefona gelen bildirimin bilinmeyen bir numaradan olduğunu görmemle kaşlarım çatıldı ve mesajı açtım.

#05** *** ** **: O çocuktan uzak dur.

#05** *** ** **: Başına dert açılmadan ondan uzak dur.

Yazdığı şeylerin saçmalığı ile sinirlenirken numarayı engelledim ve telefonu masaya koyarak içeride yemek hazırlayan Esra'nın yanına gittim. Bütün masaya getirilecek yemekleri alıp masaya götürürken kapının çalmasıyla hızlıca yemekleri masaya koydum ve kapıya gidip delikten baktım. Elinde poşetlerle duran Ali Amca'nın kapıyı açmam için beklediğini görünce gülümseyerek kapıyı açtım. Beni görünce yüzünde oluşan gülümseme beni her zaman olduğu gibi istemeden ürpertirken bana uzattığı poşetleri alarak ona baktım. 

''Şimdi öğrencisiniz siz kızım. Canınız çeker diye bizim marketten getirdim.''

''Çok teşekkürler Ali Amca ama böyle olmaz bekle ben parası-''

Sözümü keserek parayı almayacağı konusunda ısrar etti ve  iyi akşamlar dileyerek kendi evine gitti. Üstüne kapıyı kapatırken içeriden gelen Esra elimde bulunan poşetleri görmesiyle sinirlenerek yanıma geldi.

''Yine o salak Ali mi geldi? Niye açıyorsun kapıyı kızım sen? Ver şu poşetleri yarın götürüp vereyim de konuşayım onunla.'

''Ama Esra ya bir şey der-''

O korkunç bakışları bana dönerken masum bir şekilde gülümseyip poşetleri ellerine bıraktım ve masaya geçerek acıkan karnımı doyurdum. Esra da yanıma gelip yemeğini yerken ona bugün neler olduğunu teker teker anlattım. Aşk hakkında büyük düşüncelere sahip bu kadın benim bu hikayemi duyunca kendini tutamayarak ağlamaya başladı. Onu sakinleştirmek için uğraşırken bu sefer de buluşmada olanları düşünerek sinirlendi. Duygu değişimlerini bu kadar hızlı sürede gerçekleştirdiği için hem gülüp hem korkarken onu odasına gönderdim ve masayı toplayarak kendi odama geçtim. Telefonumu elime aldığımda yine mesaj geldiğini görmemle kaşlarımı çatarak mesajı attım.

#05** *** ** **: Ben seni uyardım. Bunu unutma tamam mı Ceren? Ben seni çok kez uyardım.

Acı KahveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin