4.Bölüm/1 .Kısım

387 50 4
                                    

Sabah akşamdan kalma olarak uyandığımda başımın içinde beş tane misafir çocuğu tepiniyor gibi bir ağrı vardı. Ortak banyomuzda işlerimi halledip mutfağa girdim.

Tezgaha dönük Okan'ı saçma bir şarkı söylerken görünce haince sırıttım. Elindeki karıştırıcı ile pankek hamurunu karıştırıyordu, yani baya odaklanmıştı.

Arkadan yanaştım ve tam arkasında durduğumda

"Lan mal!" diye bağırdım.

Okan elindeki karıştırıcıyı atıp korkuyla sıçradı, sonra elini alnına koydu ve bana döndü, 

"Hassiktir" dedi sakinleşirken. Tabi ben bu sırada kahkaha atarak onu izliyordum.

Kafamı masaya çevirdiğimde harika bir kahvaltı masasıyla karşı karşıyaydım. Bunları görmek bile midemi guruldattı.

Okan'ın iğrenç espri yapmak kadar iyi olduğu tek şey yemek yapmaktı.

"Döktürmüşsün yine Okan bayadır bu manzarayı görmüyorduk."

Okan hemen bana kızgınlığını unuttu ve sırıttı,

"Tabi abiciğim sonuçta evde artık birisi daha var." Ben masanın en başına oturup kimseyi beklemeden önümdeki sucuklu yumurtaya giriştikten beş dakika sonra Azra geldi.

Üzerine ilk geldiği günkü kıyafetlerini giymişti ve gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Göz göze geldiğimizde elindeki çatalı atıp anlıma dikecek sanarken sinirinin sebebinin dün akşam olduğunu fark ettim.

Yapboz parçaları gibi akşam aklıma geldi, gerçekten sinir olmuş olmalıydı.

****

Azra'nın ısrarı üzerine kaldığı arkadaş evine gidiyordum. Tabi giderken tek dilediğim soru tufanına tutulmamaktı ve bunun için Azra önceden arayıp evdekilerden birine haber vermişti ve bir yalan uydurmuştu.

Bizim kaldığımız yer ve orası arasında neyseki fazla fark yoktu.  Ara sokaklardan geçerek söylediği binaya geldim ve hızla girip dördüncü kata geldim.

Kapıyı çaldığımdan iki dakika sonra sarışın bir afet kapıyı açtı. Kızı uzunca süzdükten sonra

"B-ben Azra'nın eşyalarını almak için geldim." dedim.

Cidden kekelemiş miydim? Aptal görüntüme karşılık kız gülümsedi ve kapıyı iyice açtı

"Geç," dedi.

Kız dönüp girdikten sonra kapıyı kapattım ve onu takip ettim. Hayır tabiki arkasını dikizlemedim.

Kendime küfür etmem bittiğinde bir kapının önünde durdu.

"Burası onun odası,  yatağın altında valiz var ama her şeyini alabilir misin bilmiyorum." dedi.

Yutkundum ve karizmayı çizdirmemek için

"Yok, taşırım ben." dedim.

Kız dönüp gitti ben de odaya girdim.

Odası normal boyda ama biraz dağınıktı. Özellikle bütün kıyafet ve makyaj malzemelerini almamı istemişti.  Hemen yatağın altından büyük bir valiz çıkarttım ve dolabın önüne geçip açtım.

Bu da neydi?

Birden kıyafetler kafamdan aşağı döküldü ve yere düştü. Kafama takılan bir tane tişörtü çekip attım ve önümdeki kıyafet yığınına baktım. Ayaklarımı yerdeki kıyafet birikintisinden kurtardım, benim bunların hepsini tek taşımam imkansızdı.

Aklıma gelen fikirle sırıttım, hem sarışın afeti tekrar görecek hem de valizleri tek taşımayacaktım.

Odadan çıkıp

"Ben sonra yine gelirim." diye oturma odasındaki kıza seslendim.

Kız sadece birkaç saniye baktı ve kafasını döndürdü. Geçerken aynadan kendime baktım,

"Ben de olsam cevap vermezdim." diye söylendim.

Neyseki fazla bunu umursamadan eve geri döndüm.  Hemen bizimkilerden birini ayartmam lazımdı.

Tabiki üzerimi düzeltip saçımı başımı yapmadım,  ne alakası var? Sadece önce Okan'ı aradım. Bulamayınca da okulda olduğuna karar verdim.

Çınar'ın odasına girdiğimde yatağın üzerinde kıvrılmış bir halde buldum.

Sanırım depresyona giriyordu.

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve son iki seçeneğime baktım.

Azra olmazdı  çünkü onu evden çıkartmak bile riskti. Bu yüzden salonda televizyona dalmış Kaya'nım yanına gittim.

"Kayaa!" diye bağırdım. 

"Ne?" dedi kafasını televizyondan ayırmadan.

"Abi gelsene seninle bir yere gidelim."

"Nereye?"

"Azra'nın eşyalarını almaya." Kaşlarımı çatıp ekledim,

"Lan taksana beni."

"Sen toka-" esprisi bitmeden hemen ağzını elimle kapattım.

"Dua et sana muhtacım." dedim elimi çekerken.

Yaptıkları esprilerden gına gelmişti.

"Gelmezsem rahat bırakmaz mısın?" dedi sonunda bana baktığında.

Kafamı bir an televizyona çevirdiğimde defile izlediğini gördüm, ben de defileyi izlerken sorduğu soruyu bile unutmuştum.

Kumandayla kafama vurdu kendime gelmem için,

"Lan yürü." dedi kalkarken.

***

Tekrar dairenin önüne geldik ve kapıyı çaldım. Yine sevecen bir karşılaşma bekliyordum.

Tabi siz de bekliyordunuz.

Kesinlikle beklediğim kapının açıldığında Kaya'nın

"Buket!" diye bağırması değildi.

Kız kapıyı açtığı gibi kapatırken ayağımı hemen pervaz ile kapının arasına koydum.

Zavallı serçe parmağım ezilmişti ama umursamadım, hemen bu olayı anlamam gerekiyordu. Kaya afeti öldürecek gibi bakıyorken, onun ifadesi tedirgindi.

"Ne oluyor?" diye söylendim.

Kız kapıyı normal açarken Kaya

"Sonra konuşuruz şu eşyaları alıp siktir olup gidelim." dedi.

Kız da kapıyı açtı ve geri çekilip geçmemizi bekledi.

İkimiz Azra'nın odasına girdik, sarışın afet ise salona gitmişti.

"Bu ne be?" dedi Kaya kıyafet birikintisini görünce.

Şirince sırıttım,  "Kıyafet," dedim e harfini uzatarak.

Sessiz bir küfür mırıldandı ve kıyafetleri valize doldurmaya başladı.

Ardından el çantalarının içine makyaj malzemelerini doldurduk, Kaya iç çamaşırları dizerken kıyafetleri fırlatıp almasının aksine oldukça titizdi.

Neyseki burada işimiz erken bitti ve eşyaları bölüşüp afeti tekrar göremeden Kaya'nın  çekiştirmesiyle evden çıktık.

"Anlat abi ne iş bu kız?" dedim caddede yürürken.

TanıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin