Dabi Touya One Shots

0.19 ♚ Complex Emotions (Part 2)

Hayır Rin ona asla inanmayacaktı, Rin ona bir daha güvenmeyecekti. Kalbi çok hızlı atıyordu. Rin'i yakalamaya çalışması sadece daha kötü konuma sokucaktı, onu başından atacaktı ama umutsuzdu ve başka şansı yoktu! Belki de bunlar elbette bir yalan nasıl bana güvenmezsin diyerek Rin'e oynayabilirdi ama bu iğrenç bir yalan olurdu. Makoto sadece bana kızdığından saçmaladı dese bile Akiho orada kendini kötü ele vermişti. Belki de Makoto özgünlüğü sayesinde beni kullandı, bunu istemedim diyebilirdi. Bu doğru sayılırdı ama yalnızca ilk seferi için ama sonuç olarak onu bu hale getiren Makoto'ydu. Akiho'nun başı ağrıyordu, Rin çok hızlı kaçmıştı ve dönüp dolaşıp etrafta çaresizce ona bakıyordu ve ne söyleyeceğini bilmezken bu çok berbat bir hamleydi! Ne diyecekti ki? Evet ben bir eşeğim ve seni aldattım mı? Artık ilişkilerinde yalan istemiyordu ama bundan sonra bir ilişkileri bile olmayacaktı...

Yalanla şimdi kurtarsa bile gelecekte yine patlak vericekti ve o Makoto delisini de düşünmeliydi, planlarını mahvetmek için kim bilir hain neler düşünmüştü. Belki de onları açık etmek uzun süredir aklımdaydı, Makoto aklına gelince sinirlendi. Makoto'nun saçlarını çekmek, onu duvardan duvara vurmak bunu nasıl yapabilirsin diye bağırmak istiyordu. Akiho bu haltı tek yememişti, Makoto da onun kadar suçluydu. Böyle ağzından her sinir olduğunda kaçıracaksa niye baştan bunu kabul etmişti ki! Oysa Akiho kendini onla yakın bulmuş ve anlaşacaklarına inanmıştı. Makoto nasıl onun Rin'i sevdiğini bile bile ona aşık olabilirdi? Akiho bunu sorgulamamalıydı çünkü içten içe bunun cevabını biliyordu. Akiho da Rin'i ne kadar sevse de Makoto ile ilişki yaşamıştı.

Artık sınıftakiler bile onlara farklı gözde bakıcak ve Rin ile arayı düzeltemezse Akiho herkesi kaybedicek ve yalnız kalacaktı, hayır olamaz! Elleri sinirle saçlarına gitti, küçüklüğündeki gibi yalnız kalmayacaktı. O eski ufak çocuk değildi artık, çok yol kat etmişti. Ona bakan öfkeli bakışlara dayanamazdı ve zihinsel olarak yeniden kötü bir noktaya giderdi. Her şeyi kaybedeceğini bile bile bu kumarı oynamıştı, belki de hak ediyordu ama işin hiç buraya varacağını düşünmemişti ki! Ejderhası şu an ona içinden göz deviriyor ve ben söylemiştim diyordu. Onun bıdı bıdısı cidden çok sinir bozucuydu, Rin'e gerçeği şu ana kadar söylememesi bile şaşırtıcıydı. Onun hep teamrin olduğunu sanmıştı ama Makoto ona çok elma verip onu büyülemiş olabilirdi. İşte evcil ejderhasının sadakati bu kadardı. Rin sonunda bir köşede durmuştu, büyük olasılıkla Akiho'nun onu takip etmediğini sanmıştı ama onu görünce yine ayaklandı.

"Rin lütfen, artık bekle! Lütfen bildiğin gibi değil, açıklayabilirim!"

Aslında tam da duyduğu gibiydi ama olayın Akiho'nun bakış açısındaki iç yüzü vardı.

"Lütfen bana kız ama en azından ilk beni dinle!"

"Bana ne diyebilirsin ki? Bir açıklamamı? Bu durumu nasıl açıklayabilirsin?"

Akiho duraksadı, neyden başlayabilirdi ki? Akiho açıklama yapamadan Rin'in öfkesi daha baskın oldu.

"Söylesene hepsi yalan mıydı! Benle yatamamak gibi rol yapman."

Rin öfkeyle bağırırken kalbi cızırdıyor ve gözyaşları kederle süzülüyordu. Akiho ise bu suçlamayla şoka uğradı, onu en iyi tanıyan oydu. Bunu nasıl düşünürdü? İçi acıyordu.

"Beni en iyi tanıyan sensin, hastalıklarımı biliyorsun ama nasıl bunun yalan olduğunu düşünürsün..."

"Artık seni tanıdığımdan emin değilim ya da hiç tanıyıp tanımadığımdan."

Sözler çok canını acıtıyordu, bunları uyduramazdı, bunlar yalan değildi!

"Yalansa neden benimle oynadın! Neden canımı yaktın! Oysa harika olduğumuzu düşünmüştüm, evet sorunlarımız vardı ama bunlar her ilişkide olurdu."