Fedakarlık

2. Bölüm

1991
Küçük kız gözlerini malikanenin yakınındaki gölün yanında açtı. İlk başta afallasa da sonra dün yaşananları hatırlayınca yüzünde bir gülümseme oluştu. Dün malikaneden kaçmış akşama kadar muggle dünyasında gezmiş ve sonrada gölün yanında kitap okurken uyuyakalmıştı. Bir anda yerinden fırladı ve narin bileğindeki siyah deriden  oluşan üstünde zarif işlemeler olan saate baktı. Bugün toplantı vardı ve birazdan lord malikaneye gelip toplantının başlamasını bekleyecekti. Kız hemen siyah küçük babetlerini ayaklarına giydi ve koşarak malikaneye doğru gitmeye başladı. Koşarken arkasında bir hareketlenme hissetti. Hemen arkasını döndü ve asasını yukarı doğru kaldırdı. Etrafına bakındı ama kimse yoktu. Tekrar adımlarını hızlandırarak malikaneye gitti. Draco ise yakalanma duyusuyla kaskatı kesilirken hızlıca saklandığı ağacın arkasından çıktı ve rahatlayarak ağacın altına oturdu.

1 Saat Önce
Bugün Malfoy ailesi lordun gözüne girmek için lord dan önce malikane gitmiş ve toplantı için hazırlık yapıyordu.Draco ise annesinin elini bırakmış koşarak Jessica'nın odasına doğru gitmişti. Uyuyan bir Jessica beklerken hiç bozulmamış bir yatakla karşılaştı. Odaya girer girmez küçük kızın Yasemin çiçeği kokusu çocuğun bütün ciğerlerine dolmuştu. Draco derin bir nefes aldı ve gülümseyerek kızın yatağına oturdu. Yatağın yanında ki kitaplığa baktı ve tek tek rafları incelemeye başladı. Jessica gerçekten düzenli bir kızdı. Yıllardır kitaplarının yerleri değişmezdi. Draco kitaplığa göz gezdirirken bir kitabın eksik olduğunu gördü. Gözleri kızın çalışma masasına kaydı. Asası orada değildi. Çocuk kızı kendinden çok tanıyordu. Jessica asla asasını almadan dışarı çıkmazdı. Üstelik kitaplığında da eksiklik vardı. Hemen odanın camına doğru gitti ve göle dikkatle bakmaya başladı. Ağacın altında yatan bir insan silüeti vardı. Aniden yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu. Küçük kız yine gölün yanında uyuyakalmıştı. Birazdan kızın yanına gidecekti ama önce odanın içinde dolaşmaya başladı. Oda çok düzenliydi. Genellikle yeşil ve siyah mobilyalarla dizayn edilmişti. Odanın açık penceresinden sonbaharın soğuk rüzgarı içeri doluyor ve güneş içeri aydınlatıyordu. Ormana bakan camın önünde çalışma masası vardı. Üstünde etrafa saçılmış parşömen kağıtları vardı. Camın önünde sırayla mumlar dizilmiş ve her gece yakılmaktan erimişti. Masanın hemen yanında giyinme dolabı vardı. Draco ara sıra bu dolaptan gizlice kıyafet alır ve kızın eşsiz Yasemin kokusuna hasret kaldığı zaman onunla özlemini giderirdi. İki camın arasında kızın kokusuyla mühürlenmiş yatağı vardı. Draco kız olmadığı zaman bu yatağa yatar ve derin bir uykuya dalardı. Yatağın yanında duvar boyunca kocaman bir kitaplık vardı. İçinde her çeşit kitap ve ansiklopedi vardı. Bunları bizzat lord istemiş ve kıza vermişti. Jessica'nın da en az onun kadar iyi olmasını istiyordu.

Draco kızın yatağının yanındaki komidinin çekmecesini açtı ve içinden bir kutu çıkardı. Bu kutu kızın fotoğraflarını sakladığı anı kutusuydu. Çocuk heyecanla kutuyu açtı. Kutunun içini ilk önce gözleriyle taradı. İstediğini bulamayınca elleriyle karıştırmaya başladı. En son gördüğü fotoğraflarla gülümsedi. Küçük kız bu fotoğrafları yeni koymuştu. Draco heyecanla kızın fotoğrafları incelemeye başladı. Jessica yine kusursuzdu. Her çektiği fotoğrafta ayrı bir enerji yayıyordu etrafına. Çocuk asasını çıkardı ve fotoğrafların kopyasını yaptı. Gerçek fotoğrafları kutuya diğerlerini ise cebine attı.
Kutuyu eski yerine koydu ve hızlı adımlarla odadan çıktı. Çıkar çıkmaz annesi ile çarpıştı. Narcissa oğlunun küçük kıza duyduğu sevginin farkındaydı. Hiç bozuntuya vermeden Draco ya bakmaya başladı.

"Senin ne işim var tatlım burda"

Draco annesinin bu sorusuna bir kaç kez yalan söylemiş ve yakalanmıştı. Şimdi ise yalan söylemeyecekti yani çalışacaktı.

"Jessica'ya bakmaya gelmiştim anne"

Narcissa oğlunun cevabına gülmüş ve onu daha fazla oyalamamak için bellatrix in odasına gitmişti. Draco ise rahat bir nefes verip koşarak gölün yanına gitmeye başladı. Vardığında küçük kızın yanına gitti ve onu izlemeye başladı. Çocuğun kalbi küçük kıza bakarken bile oldukça hızlı atıyordu. Draco elini kalbine koydu ve sakinleşmeye çalıştı. Bir süre kızı izledikten sonra kız uyanmaya Başladı. Çocuk hızla ağacın arkasına saklandı ve yeni uyanmış küçük kızı izlemeye başladı. Kız ilk başta kendine gelememiş daha sonra hızla koşarak malikaneye gitmişti. Draco ise ağacın altına oturdu ve yine küçük kızla ilgili kurduğu hayallere devam etti.