H

2.4K 114 8
                                    

Multimedya: Hanne

Beni fark etti. Beni fark etti. Lanet olsun. Gülümseyerek elindeki tepsiyi daha sıkı kavradım ve topuklarımın üzerinde dönerek uzaklaşmaya başladım. Kafeterya çıkışına tepsimi bıraktım ve koşmaya başladım.
"Hey bekle... Darla." koridoru dönüp kızlar tuvaletine daldığımda sırtımı duvara yaslanıp soluklandım. Saçımı boyayacağımı söylediğimde beni fark etmemesini ummuştum. Ne halt yiyecektim? Telefonumun cebimde titremesiyle irkildim.
-Benden kaçma. Konuşalım.- lanet olsun, lanet olsun.
-Şuan kimin Nemo olduğunu kestiremiyorum.-
Cevapsız bırakmam üzerine bir bip sesi daha geldi.
-Hanne lanet olsun. Bildirim seslerini duyuyorum ve eğer dışarı çıkmazsan ben içeri geleceğim.-
Kafamı kaldırdığımda içeride iki üç kız olduğunu gördüm ama olay çıksın istemiyordum.
Kapıyı yavaşça araladım ve dışarı süzüldüm. Kimseyi göremeyince derin bir nefes veriyordum ki biri ağzımı kapatıp beni dolapların arasına çekti.
"Sen olduğuna bir türlü inanamıyorum Hanne." Gözlerimi yüzüne odaklandım ama ne düşündüğünü çözemiyordum.
Eli yavaşça ağzımdan ayrıldı.
"Ne demeliyim bilmiyorum. Ben sadece... Hare'yle uzun zamandır arkadaşız ve senin bana karşı böyle bir şey hissetmen bu... Kafa karıştırıcı..." sonunda ağzımı aralayabildim.
"İstemiyorsan anlarım, yani ben çirkinim şişmanım ve bilirsin-" sözümü kesip konuştu.
"Sadece benim de seni tanımama izin ver Hanne." Gözlerimi ona diktiğimde yanağıma hafif bir öpücük bıraktı ve melekleri kıskandırabilecek gülüşlerinden birini atıp kayboldu.
Onunla birlikte hafif sigara ve kahve kokusuyla harmanlanmış erkeksi parfümü de...
Nefes verdim. Sanırım bu olabilir demekti.
Tek ihtiyacım onu bana bağlamaktı. Onu tanıyordum ama kız zevkini?
Yapabilirsin Hanne yapabilirsin...

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin