"Mina hadi kızım çabuk ol!"
" Bir dakika baba!"
Bahadır'a sulu gözlerimle bir kez daha baktım ve sarıldım.
" Ahh hadi ama seni son görüşümün sümüklü bir Mina olarak aklımda kalmasını istemiyorsan ağlama! "
" Son görüşün mü! Söz vermiştin! Ayrılık bana zor gelir. Yani sen yabancı birisi de olsan ağlarım ayrılıktan nefret ediyorum! Bana annemi hatırlatır" Bahadır çok konuştun der gibi bakıyordu onu umursamadan Şevval'e sarıldım.
" Şey her şey için teşekkür ederim "
" Ah ne yaptım ki bir kaç gündür beraberiz"
" Hey! Eve dönünce geleceksiniz! Allah'a şükür aynı şehirde yaşıyoruz! "
" Tamam söz geleceğim ama ağlarsan gelmem"
" Tamam ağlamıyorum. O zaman görüşürüz size iyi tatiller" el sallayarak uzaklaştım. Evet eve dönüyorduk. O lanet yere! O okula geri dönüyordum ama bir fark vardı ben değiştim!
**
Oturma düzenimiz aynı şekilde idi. Ama Arda ile yan yana değildim. Arada Cenk vardı.
Babam: "Herkes hazır mı kalkıyoruz" hazırız şeklinde onayladık. O sırada Cenk bana bakarak
"Mina neden bu kadar ağladın? "
" Çünkü ayrılığı sevmiyorum"
" Iyi de onlarla o kadar takılmadın bile!"
" Takıldım bazı insanların yerine bir kaç günlüğüne takılmamıza rağmen o samimiyeti verdiler" dedim ve kulaklığımı taktım.
Başımı cama yasladım. Ve yolculuğu sessizlikle izledim. İşte yeni değişimim de bu Sessizlik.
*
Gözlerimi açtığımda tam 5 saattir uyduğumu fark etmem uzun sürmedi. Eve gelmiştik. Arabadan inerken soğuk rüzgar bana çarparken tüylerim ürperdi.
Babam ve Aras valizleri taşımışlardı. Bana tek iş uyumak düşüyordu. Halam yanımıza gelip :
"Bir ihtiyacınız olursa söyleyin çocuklar " dedi Aras ile bana.
Aras:" yok teşekkürler" diyerek geçiştirdi. Ben de halamı arkada bırakarak eve ilk adımımı attım. Çantamı alıp odama ağır adımlarla çıktım. Telefonumu şarza taktım. Geceliklerimi giyip kendimi yatağa attım. 2 dakika sonra odama Aras girdi. Yatağın kenarına oturdu.
" Güzellik bana anlatmak istediğin bir şey var mı? " dedi. Onu üzmek istemiyordum. Varsa da onun için yoktu.
" Hayır yok" dedim kırık ses tonumla.
" Bana bak ben abiyim ve anlarım! Beni sinir etmeden söyle"
" Aras yok! Üstüme gelme!"
" Geleceğim! Söyle dedim. Mina beni böyle daha çok üzüyorsun ya ben senin abinim! Seni korumak derdine derman olmak için varım! Anlat!" Bu sözlerle onu çok üzdüğümü anladım ve istemsizce gözlerimden yaşlar süzüldü. Aras'a kollarımı boynuna dolayıp sarıldım.
" Özür dilerim" diyebildim sadece.
" Özür dileme güzellik. Senin suçun olmaz. Sen çok iyisin"
" Hayır artık değilim"
" Evet öylesin. Benim güzel kardeşim değişemez!"
" Aras öyle deme"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZIK
Romance"Ben geldim anne. Seni çok özledim. Biliyormusun anne annesi hayatta olmayanlar ezik oluyormuş. Bende ezigim neden ezikler zayıf, güçlü duramıyorlar? Bunu yenecegim anne! Söz veriyorum! " ** Aynı okulda düşman iki kişinin üvey kuzen çıkması ve okul...