-11

1K 106 61
                                    

Hawks uçuyordu melek diyarının çıkışına doğru. Fakat gözünü kırpmasıyla, çarpışması bir oldu!

İki kanatlı yaratıkta yere düşerek afalladılar. Ve gözlerini açan melek, karşısına ki şeytana baka kaldı.

"Melek diyarında ne işin var senin?!"

Şeytan gülümsemesiyle yavaşça ayağa kalktı. Ardından meleğe elini uzattı,
"Önüne bakarak uç, yoksa böyle canın yanar."

Elini itti melek ve kalkıp süzdü, büyük siyah kanatlı şeytanı.

"Bana çarpan sensin. Yanlış yerde uçuyorsun şeytan."

Hawks gülümsedi, fakat şeytanın neden geldiğini merakla tekrar sordu.
Şeytan ise hiç beklemediği bir yanıt verdi,
"Kardeşimle konuşmaya geldim, siz kimsiniz?"

Melek, elini tekrar uzatan şeytana baktı. Ardından oda elini uzattı,
"Hawks diyebilirsin. Peki ya sen..?"

"Dabi yeterli, hawks~"

"Pekala acelem var, görüşürüz Dabi~"

Melek uçarak yoluna devam ederken, şeytan ardından onu izledi. Sonrasında önüne dönerek kardeşine bakındı.
Uzaktan görmesiyle, hızla yanına vardı.

"Shoto."

Melek ardında dönerek abisini gördü, fakat afallamıştı?
Pek sık görüşmezlerdi ve görüşecekleri zaman bunu ortak biyerde yaparlardı.

Abisine bakarak kenara çekti onu,
"Burda ne işin var?"

"Önemli olmasa buraya kadar gelmezdim, durum acil."

...

İzuku zindanda öylece duruyordu ki, kapının açılmasıyla gözleri oraya döndü.
Askerler gelmişti, çocuğu lorda götürmek üzere.

Karşısına diz çöktü izuku, lord stain çocuğu süzerek ayağa kalktı.
"Bu ceza bana karşı geldiğin içindi, benim amacım adaleti sağlamak. Bir insanı öldüren şeytan, anlaşmamızı kendi bozmuş sayılır ve icab eden onun katlidir."

Çocuk yere eğmiş başını hiç kaldırmadan dinliyordu lordu, gözlerinin dolmasını zorla engelleyerek...

"O şeytan bir katil, bu sebeple orduyu toparladım izuku. Sen baş askerlerimden olacaksın. Bu şekilde hem affedileceksin, hemde köleliğin bitecek."

Lord derin bir nefes alarak ayağa kalktı,

" Ayrıca ölen senin annendi, uzun yıllar bize hizmet etmiş değeli bir melek kendisi. Şimdi söyle, kabul ediyor musun?"

Çocuk şokla başını kaldırdı.. öylece baktı kırmızı gözlere! Donup kaldı, yapması gereken açıktı. Bu onun iyiliği içindi. İntikam arzusu yoktu nedensizce, fakat kabul etmezse buracıkta öleceğini biliyordu.

Ayağa kalakrak dik durdu ve konşutu,
"Elbette lordum, şeref duyarım."

Lord gülümsedi ve izukuyu hazırlattı. İzukunun zindanda kalması onu beter etmişti. Revire gönderilmesi üzerine bir melek gelerek, izukuyu en iyi şekilde iyileştirdi. Ardından yemek vererek izukuyu sofraya oturttu.

"Teşekkür ederim."

Melek çocuğu baştan aşşağı süzerek, merakla yeşil gözlere baktı.

"İzuku.. değil mi?"

"Ah evet, nerden tanıyorsunuz?"

"Merhaba izuku, ben shoto. Seninle konuşmam gereken birşey var."

Çocuk yemeğini bitirerek meleğe döndü, bir kanadı hafif kırmızıya dönen diğer tarafı bembeyaz tıpkı saçları gibi uyumlu. İki gözü farklı renkte olan melek, gülümsüyordu izukuya.

İzuku merakla dinledi meleği ve duyduklarıyla yeşil gözleri dayanamadı... Önce sesli bir hıçkırık, sonrada nefesi kesilerek durmaksızın süzüldü gözündeki yaşlar...

-

Şey... Keyifli okumalar ✨

Devilove Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin