Seungmin sınıfın en arkasında oturuyordu, başını sağ elinin üzerine yatırmıştı. Tahtaya bakmıyordu, önünde oturan çocuğa bakıyordu.
Hwang Hyunjin.
Bugün o kadar güzel gözüküyordu ki Seungmin'i bile etkilemişti. Gözleri tahtaya odaklanmıştı, bir yandan dersi dinliyor bir yandan ince parmaklarıyla defterine not alıyordu. O çok güzeldi.
Seungmin ona bakmakla o kadar meşguldü ki dersin bittiğini bile anlamamıştı.
"Pekala millet, Çin İGE'sini nasıl iyileştireceğine dair bir makale yazın. Lütfen eğitim, ekonomi ve uzun ömürlülüğü de ele alın. Son olarak ise Hwang Hyunjin ve Kim Seungmin lütfen dersten sonra yanıma gelin."
Seungmin dersten sonra her zaman ders notlarının düşüklüğü ile ve ödev'lerini yapmadığı için çağrılırdı. Bu yüzden şaşırmadı.
Ancak Hyunjin şaşırmıştı, çünkü dersten sonra hiç çağrılmamıştı ve biliyordu ki dersten sonra çağrılan öğrenciler genellikle azar yemek için çağrılırdı. Hyunjin iyi ve çalışkan bir çocuktu. Öğretmenler onu severdi. Aslında şaşırmasının nedeni tam olarak buydu.
Seungmin ve Hyunjin öğretmenin yanına gittiler ve öğretmen ikisine gülümsedi.
"Seungmin son zamanlarda notların pek iyi değil, bence daha iyi notlar alabilirsin. Hyunjin çok çalışkan bir öğrenci olduğu için sana ders vermesi güzel olacaktır. Hyunjin lütfen her gün okuldan sonra Seungmin'e ders verebilir misin?" Dedi öğretmen gözleri parlayarak. Hyunjin'in evet diyeceğini umuyordu.
Hyunjin ise Seungmin ile vakit geçirmek için bir bahanesi olacağına sevindi ve sırıttı.
Seungmin biraz utangaçtı, Hyunjin'in yanında iken hâlâ utanıyordu. Yanaklarının kızarmasına engel olamayarak, boğazını temizledi.
"Ona ders vermeyi çok isterim." Hyunjin mutlulukla söyledi. Geniş gülümsemesini ve parlayan gözlerini öne sürdü. Öğretmen de cevaptan memnun kalarak aynı şekilde gülümsedi ve Hyunjin'in sırtını sıvazladı.
"Harika o zaman! Seungmin, Hyunjin ile harika işler çıkaracağına eminim. Ben şimdilik gidiyorum siz de çalışmalara bir an önce başlayın." Dedi hoca çıkarken.
Seungmin aşağa bakarak parmaklarıyla oynuyordu ve kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.
"Bir şey mi dedin?"
"Neden evet dedin?"
"Ne demek neden?"
"Bana ders çalıştırmak z-zaman kaybı olmaz mı?"
"Hey neden öyle diyorsun? Özellikle sen olduğun için kabul ettim zaten."
"Ne?"
"Neyse ben derse gitmeliyim, okuldan sonra görüşürüz prenses."
Hyunjin sırıtarak çıktı. Seungmin'in ise yanakları daha çok kızarmıştı ve kalbi de çok hızlı bir şekilde atıyordu.
Hwang Hyunjin bana ne yapmaya çalışıyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drunken Start -Hyunmin
Подростковая литература[translation] Sana sımsıkı sarılsam ve tatlı bir öpücük versem acın geçer mi? Cr: @NIK4CHUU