Drunken Start -Hyunmin

25 ও

"Kendimi bekar hissediyorum." Dedi Jisung, çocuklarla birlikte otururken.

Jeongin ve Felix birbirine sarılıyordu. Midesinde büyüyen kıskançlığa engel olamıyordu Jisung. Tüm arkadaşları ilişki içerisindeydiler.

Jisung da bunu istiyordu. Minho'dan bu sevgiyi görmek istiyordu fakat onlar sadece yatak arkadaşıydılar. İlk başta Minho'yu bu şekilde sevmemişti sadece cinsel ihtiyaçlarını gidermek için birlikte oluyorlardı fakat şuan onunla sadece cinsel anlamda değil gerçek bir aşk istiyordu.

Ne zaman sevişmeyi bitirseler, Minho Jisung ile ilgilenirdi. Onu temizler, över, bebek gibi kucağına alır hatta bazen yemeğini bile yedirirdi.

Minho, Jisung'un hayalindeki adamdı.

Ve neyse ki Jisung da Minho için öyleydi. Ama ikisininde birbirinden haberleri yoktu.

"Siz nasıl sevgili olabiliyorsunuz?"

"Güven ve sevgi anahtardır." Dedi Seungmin.

"Jisung olanlar yüzünden hâlâ bir sevgili yapmaktan korkuyor musun?" Diye sordu Felix. Jisung ise başını salladı.

"Jisung biliyorsun, Minho hyung öyle birisi değil." Dedi Jeongin.

"M-minho'dan hoşlandığımı nereden biliyorsun?"

"Siz arkadaşsınız fakat yüzünüzden birbirinize karşı hisleriniz olduğu okunabiliyor."

"Oh, bilmiyorum. Hâlâ birine bağlanmaktan korkuyorum."

"Her ilişki öyle değildir, tamam mı?"

Jisung, geçmişte ki ilişkisini hatırlayınca kendini kötü hissetti.

~~~~

Minho, Jisung'u duvara itti. Dudakları hâlâ birbirine değiyordu.

Jisung okul da konuştukları şeyden sonra Minho'yu özlediğini hissetti bu yüzden okul çıkışında onu evine davet etmişti.

Jisung, Minho'yu aç bir şekilde öpüyordu. Öpücüğü derinleştirmek için Minho'nun yüzünü avuçladı. Minho'nun elleri ise Jisung'un kalçalarındaydı.

Ardından ellerini küçüğünün uyluğuna doğru kaydırdı. Jisung ise Minho'nun parmaklarını çıplak uyluğunda hissettiğinde soğukluk karşısında sızlandı. Jisung sadece köprücük kemiğini ve uyluğunu gösteren bol bir tişört giyiyordu.

Minho iz bırakmak için Jisung'un boynunu ve köprücük kemiğini emmeye başladı. Küçük olan ise vücudunda karıncalanma hissederken ellerini Minho'nun saçlarına götürdü.

Birkaç dakika sonra Minho uzaklaştı ve Jisung'a baktı. Sonra küçüğünün yanağını yumuşakça okşamaya başladı. Jisung'un kafası karışmıştı çünkü Minho, küçüğünün üzerinde iz bırakırken hiçbir zaman yarıda kesmezdi.

"Çok güzelsin Hannie." Dedi Minho Jisung'a şefkatle ve samimiyetle bakarken.

Ellerine gelen yaşla küçüğünün ağladığını anladı. Çünkü Jisung ilk defa sevildiğini hissediyordu.

Minho küçüğünün güzel gözlerinden yaşlar süzüldüğünü görünce, şaşkınlıkla gözleri büyüdü. Ona zarar verdiğini düşünerek kendisine çekti.

"Hannie, neyin var? Neden ağlıyorsun?"

Jisung ağlamasını daha da şiddetlendirmişti. Nedenini kendisi de bilmiyordu sadece Minho'nun varlığı ve nezaketi Jisung'u alt ediyordu.

Minho daha sonra küçüğünden uzaklaştı ve onu yatağa otutturdu. Ardından ellerini tutarak okşadı.

"Hannie, konuş benimle lütfen. Bırak hyung sana yardım etsin."

"H-hyungu çok seviyorum ama o-onun gibi olacağından k-korkuyorum."

"Hannie, bunu konuşmuştuk. Hazır olduğunda daha fazlası olabiliriz."

"A-ama seni bekleterek canını yakmak istemiyorum."

"Hey, hey sorun değil. Ne kadar sürerse sürsün, seni beklerim. Benim için ne kadar özel olduğun hakkında hiçbir fikrin yok. Senden kolay kolay vazgeçmeyeceğim."

"Seninle daha fazlası olmak istiyorum hyung. Hyung'un beni sevmesini istiyorum."

"Daha fazlası olmamızı istediğini mi söylüyorsun?"

Jisung başını salladı. Minho'nun onu beklemesini istemiyordu.

"Tamam o zaman senin olacağım. Seni daha çok sevmeyi öğreneceğim tamam mı? Seninle ilgileneceğim. Sana söz veriyorum, sana ondan daha iyi davranacağım."

Jisung, Minho'yu sıkıca kucaklarken başını salladı.

"Ve hatırla bebeğim, ben o değilim."

~~~~

#2023yks kurbanlarından birisi olduğum için yb çok atamayacağım. Uzun süre önce uygulamayı silmiştim fakat bugün yb atmak için geri yükledim arada sırada böyle yapacağım. Anlayışınız için teşekkür ederim <3!