Ertesi sabah, Seungmin vücudunda ki yaralar ile uyandı. Telefonuna baktığında aramanın sonlandığını gördü fakat telefonun şarjı az kaldığı için Hyunjin'in kapattığını değil de aramanın kendi kendine kapandığını anladı.
Hazırlandıktan sonra okula gitmek için durağa doğru yürüyordu. Otobüs durağına geldiğinde resim çizmeye karar verdi. Sanat yapmak ve babasının ayak izlerini takip etmek istiyordu.
-Flashback-
Seungmin babasının resim odasında oyuncaklarıyla oynuyordu. Babasının bir kadın portresi çizdiğini fark etti ve bir tabure alıp babasının yanına oturdu.
"Baba?"
"Evet yavru köpeğim?"
"Bu kim?" Diye sordu, resmi göstererek.
"Annen."
"Annem güzel görünüyor."
"Evet öyle, babanın onu ne kadar çok sevdiğini biliyorsun."
"Ben de annemi seviyorum."
Bay Kim, oğlunun saçlarını okşadı ve gülümsedi. Ardından eşinin portresini çizmeye devam etti. Kadının gözlerini nazikçe boyadı.
"Bak Seungmin, annenin gözleri seninkilere benziyor."
"Gerçekten mi?"
"Evet öyle."
~~~~
"Prenses!"
Seungmin gelen sese doğru baktı ve Hyunjin'in yanına doğru koştuğunu gördü. Yanına geldiğinde ise Hyunjin'in nefes almakta zorlandığını görünce sessizce kıkırdadı.
"Merhaba Hyunjin."
"Ahh yoruldum."
"Kimse sana koşmanı söylemedi."
Hyunjin ona sinirli bir bakış atarken, Seungmin gülüyordu. Hyunjin daha sonra Seungmin'in yanına oturdu ve küçüğünün elindeki deftere baktı.
Seungmin ekleyebileceği her ayrıntıyla gül çiziyordu. Dikenler, güzel yapraklar ve ince dal ile eşsiz bir resimdi.
"Beni de çizmelisin." Dedi Hyunjin.
"Ne?"
"Beni de o güzel parmaklarınla bir sanat eseri gibi çizmelisin."
"Şimdi seni çizsem nasıl olur?"
"Çok iyi olur."
Seungmin, Hyunjin'e son kez baktı ve çizmeye başladı. Hafızası iyi olduğu için bir kez bakması bile yeterliydi.
Hyunjin'i otobüs beklerken, otobüsteyken ve otobüsten indikten sonra hiç durmadan çizdi. Hyunjin ise yanından hiç bir zaman ayrılmadı.
Seungmin, Hyunjin'in dolgun pembe dudaklarını, keskin gözlerini ve sevimli burnunu çizdi. Göz altında ki beni de unutmamıştı.
Çizdiği şeyden memnun olarak gülümsedi. Şimdi sınıfta hocanın gelmesini bekliyorlardı.
"Bitirdim." Dedi Seungmin, kendine güvenerek.
"Bakabilir miyim?"
"Tabii ki."
Seungmin, Hyunjin'e resmini gösterdi ve Hyunjin hayatında hiç bu kadar mutlu olduğunu hissetmemişti.
"Woah! Resim de daha iyi görünüyorum."
"Hayır, sen her zaman yakışıklı görünüyorsun."
"Gerçekten mi? Teşekkür ederim prenses."
"Senin için her şeyi yaparım Hyunjin."
~~~~
Diğer ficime daha çok yb bekleyen olduğu için bu fice pek zaman ayıramıyordum hatta dürüst olmak gerekirse varlığını bile unutmuştum. Fakat bir prensesin hatırlatması ve yb istemesi üzerine yazdım. Yb bekleyenlerin olduğunu düşünmüyorum sadece bir kişi için yazdım diyebilirim :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drunken Start -Hyunmin
Fiksi Remaja[translation] Sana sımsıkı sarılsam ve tatlı bir öpücük versem acın geçer mi? Cr: @NIK4CHUU