İki rakip takımın birbirine aşık ama kavgalı olan koçları... Güzel sevgililer hınçlarını birbirinden çıkarıp sakinleşebilecekler mi?
*********************************
Salonun içindeki ayakkabı gıcırtılarına karışan top sesleri ortamın gerginliğini saklamaya yetmiyordu. Akşam yapılacak, tüm dünyanın merakla beklediği maç için iki ezeli rakip takım karşı karşıya gelecekti. İki güçlü takımın koçları da en az takım kadar hırslıydı. Chaeyoung oyuncularını kenara toplayıp maçın önemini tekrar ve tekrar vurgularken, Jennie kendi takımını rakip takımın sahasına son alıştırmalarını yapmaları için getirmişti. Sahaya girer girmez gözleri özlemle güzel sevgilisini aramış, bulduğunda ise her zamanki gibi bu işi ne kadar ciddiye aldığını görmüştü.
Bugünkü maç ikisi için de çok önemliydi. Uzun zamandır kavgalı oldukları için birbirlerinin yüzünü ilk kez göreceklerdi. Jennie'nin yumuşak ve özlemle bakan göz bebeklerine karşılık, Chaeyoung'un gözleri sinir ve hırsla bakıyordu sevgilisinin gözlerine.
Uzun bir süre önce Jennie'nin onu kullandığını fark etmiş ve onu başka biriyle flört ederken yakalamıştı. Bunun üzerine Jennie ile bir daha konuşmama kararı almış ve kendini başlamasına son birkaç saat kalan maça adamıştı. Böylelikle Jennie'ye onu nasıl yendiğini ve gücünü gösterebilecekti. Tamamen hırsla doluydu içi.
Jennie'nin takımı sahadaki yerlerini alıp son antrenmana başladıklarında, Chaeyoung da takımını tekrar sahaya yönlendirmişti. İki güzel kadın kenarda takımlarını izliyor ve onları yönlendiriyorlardı. Bir süre daha devam eden antrenmanın sonunda her iki takım da maç öncesi inzivaya çekilmek için kendi soyunma odalarına gitmiş maç hakkında konuşuyorlardı.
Chaeyoung, takımına onlara çok güvendiği ve başarabileceklerine dair bir şeyler söyledikten sonra onları serbest bıraktı. Maça daha üç veya dört saat vardı. Her iki takım da dağıldığında güzel koçlar sahada yalnız kalmışlardı. Jennie sakince Chaeyoung'a doğru yürürken Cheayoung sert adımlarını ona yöneltmişti. Kaşları çatık, gözlerinden ateşler fışkırıyordu.
Düne kadar Jennie de onun kadar sinirliydi fakat dün sahayı kontrol etmek içi geldiğinde Chaeyoung'u potaya atış yaparken görmüş kenara geçip onu seyretmişti bir süre. Chaeyoung çok dalgındı, kötü durumda olduğu belli oluyordu. Gecelerdir uyumadığını her insan fark edebilirdi. Jennie sevgilisinin yorgun bedenini gördüğünde tüm siniri yerle bir olmuş yerini sevgi ve merhamete bırakmıştı.
Ona bir tek kendisinin yardım edebileceğinin farkındaydı. Ve tabi Chayoung'un bitmek bilmeyen inadını da en iyi o bilirdi. Zor olacağının farkındaydı fakat sevgilisini böyle görmek onu mahfediyordu.
"Chaeyoung," hızla sözünü kesti karşısındaki kadın
"Ne oldu, benimle nasıl oynadığını tekrar gözüme sokmaya mı geldin? Yetmedi mi o kadarı?" Jennie Chaeyoung'a daha da yaklaştı ve onun ellerini tuttu. "Lütfen sana yardım etmeme izin ver, kötü olduğunu görüyorum. Normalde gözü kapalı bile üçlük atabilecek olan sen tek bir denemende bile topu potaya sokamadın."
Chaeyoung ellerini hızla kendine çekti. Nasıl hala gelip onunla konuşabilirdi. O güzel hatunla flört ederken iyi olup olmadığı ne kadar umurunda değilse şimdi de umurunda olmamalıydı.
"Gidip dinlenmeliyim, beni rahat bırak. Kötü olduğumu görmüşsün zaten. İnan bana daha fazla benimle oynamana müsade etmeyeceğim." Jennie vazgeçmedi ve Chaeyoung'a tekrar yaklaştı. Büyük salonun duvarlarından birine sırtı değene kadar üzerine yürüdü sevgilisinin. En sonunda Chaeyoung'un bedeni duvara değdiğinde ellerini onun incecik beline yerleştirdi. Kokusunu net bir şekilde alabiliyordu. Onun kokusuna bu kadar bağımlıyken nasıl başka kadınlarla olduğunu düşünürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACKPINK SMUTS
Fanfictionİstek shiplerinizi yazabilirsiniz. [!] Kitap yalnızca +18 (smut) bölümlerden oluşmaktadır.