Understars ✨ ROSEKOOK

acquaintance

Jungkooktan

Rosé her gün daha çok ünleniyordu. Elle'den sonra diğer büyük markalarda onunla çekim yapmak istemişti. Kore'nin en popüler internet mankeni olmuştu. Takipçisi 10 Milyona yakındı. Dünya çapında tanınıyor denilebilirdi hatta. Bu kadar güzel durum içerisinde tek korktuğum şey benden soğumasıydı. Çekimler ve antremanları yüzünden pek zaman geçiremiyorduk ama her boş anında benimle bir şeyler yapmaya çalışıyor, yanında olmasam bile mesaj atıyordu.

O bu kadar meşhur olunca zenginde olmuştu tabi. Lisa ile bir eve çıkmak istedikleri zaman Taehyung onlara kendi evinde kalabileceklerini söyledi. Kızlarda orada olmaktan mutlulardı ve kalmaya karar verdiler. Bana da çok ısrar etmişlerdi orada kalmam için ama kendi evimde kalmak benim için her zaman daha iyiydi.

Bir akşam Rosé'yi akşam yemeği için bir restoranta götürecektim. Dışarıya çıkacağım sırada abim mesaj attı.

"Bir misafirimiz var. Dışarıya çıkma ve Rosé'yi bize çağır."

Misafirin kim olduğunu sorduğumda cevap vermedi ve hizmetliye masayı hazırlamasını söylememi söyledi. Hizmetli kadın sabahtan beri uğraşıp bir sürü yemek hazırlamıştı. Ona masayı hazırlamasını söyledikten sonra Rosé'yi arayıp bizim evimize gelmesini söyledim. Rosé 15 dakika içinde geldi. Hizmetli kadın kapıyı açtı ve Rosé içeriye girdi. Selamlaşıp sarıldık ve salona geçtik.

"Neden buraya çağırdın?"

"Bilmiyorum. Abim seni buraya çağırmamı söyledi. Misafir gelecekmiş."

"Misafir gelecekse ben gelmeseydim keşke. Sonuçta benim bir alakam yok."

Kapı zili çaldı ve abimler içeriye girdi. Misafir dediği kişi iki kadındı. Onun arkadaşları gelecek sanmıştım ama o iki kadınla gelmişti. Onlara hoşgeldiniz dedikten sonra abim bizi tanıştırdı.

"Bu Jisoo, ve bu da kardeşi Tzuyu."

"Tanıştığıma memnun oldum. Ben Jungkook, bu da sevgilim Rosé."

Hepimiz oturduktan sonra abim,

"Biz Jisoo ile uzun zamandır çıkıyoruz, ve evlenmeye karar verdik."

Gözlerim ve ağızım kocaman açıldı. Ama kendimi hızlıca toparladım.

"Ne kadar güzel, hayırlı olsun."

"Bu gün size onları tanıştırmak için getirdim. Rosé'nin de gelmesini istedim çünkü o da bizim ailemizden sayılır."

Rosé utangaç bir şekilde teşekkür etti.
Bense abime bakıyordum. Bu iş evlenme derecesine gelmişti ve ben yeni öğrenmiştim. En azından bir ilişkisi olduğunu söyleyebilirdi. Yemekten önce abimi kenara çektim.

"Bunu neden bu kadar geç söyledin? İstersen düğünde öğrenseydim."

"Bu kararı aniden verdik ve verir vermez size söyledim."

Gözlerimi devirdim.

"Her neyse nerede yaşamayı planlıyorsunuz?"

"Daha onu düşünecek vaktimiz olmadı."

"Burada yaşayın. Sonuçta bu ev zaten senin üzerine."

Masaya gittim ve Rosé'nin yanına oturdum. Hizmetli yemeklerimizi servis ederken biraz sohbet ettik. Tzuyu, Rosé'nin büyük bir hayranı çıkmıştı hatta.

"Elle çekimlerinden 3 hafta önce kadar seni takip etmeye başlamıştım. Sonra çok ünlendin ve seni daha yakından takip etmeye başladım. Bir gün instagramına bakarken Jin abi telefonumda sana baktığımı gördü ve senin kardeşinin sevgilisi olduğunu söyledi. Yaklaşık 5 milyon kadar takipçin vardı o zamanlar, dolayısıyla pek inanmadım ama Jungkook ile fotoğraf atınca heyecanlandım. Seninle tanışabilmek için can attım."