Understars ✨ ROSEKOOK

hi darling

Jungkooktan

"Ben seni seviyorum diye sende beni sevmek zorunda değilsin. Kendini buna zorlama."

"Zorlamıyorum. Senden gerçekten hoşlanmaya başladım. "

Kendini kötü hissetmiş olmalıydı. Benden hoşlanmadığını düşünüyordum.

"Seni sevmediğimi mi düşünüyorsun?"

"Evet. Fazla nazik birisin. Birilerini üzmek istemiyorsun bunun için benden hoşlandığını söylüyorsun."

"Evet nazik biriyim. Ama kendi yaşamım konu olunca nazik olmak zorunda değilim."

Lisa bir anda mutfağa daldı.

"Ne konuşuyosunuz burda biz yemek bekliyoruz."

İkimize baktı.

"Ne oldu? İkinizin de yüzünde saçma sapan bir ifade var."

Rosé beni konuşturmadan lafa atladı.

"Hiç. Sadece Jungkook'a ondan hoşlandığımı söyledim."

Lisa gözlerini kocaman açarak bana, bende Rosé ye baktı.

"Ne kadar açık sözlüsün Rosécim. Ama şu an çok açım lütfen o küçük ayaklarınla yemekleri masaya getir ve yiyelim. Sonra bana anlatabilirsin."

Kendimi tutamayarak güldüm.

"Eee, hâlâ inanmıyor musun bana?"

"Şu an yemeklerle meşgul olmalıyız yoksa Lisa tekrar gelecek."

Elime bir kaç tabak aldım ve masaya koydum. Rosé arkamdan geldi ve elindekileri masaya dizdi.

Oturup yemeye başladık. Masada hiç olmayan garip bir sessizlik vardı. Rosé bana bakıyordu. Büyük ihtimalle dalmıştı. Lisa yemekle aşk yaşıyormuşcasına tepkiler veriyordu. Taehyung gece iyi alamadığı uykusuna yenik düşmek üzereydi.

Yemekler bittikten sonra sofrayı topladık. Bulaşıkları makineye koyarken Rosé mutfağa geldi.

"İşin ne zaman bitecek?"

"Bulaşıkları makineye dizdikten sonra."

Bardakları alıp makineye dizmeye başladı.

"Ben yapıyorum bırakabilirsin."

"Eğer ikimiz dizersek daha hızlı biter. O zaman seninle daha erken konuşabilirim."

Hızlıca işi bitirdikten sonra beni kolumdan tuttu ve salona doğru çekti.

"Evet otur ve neden bana inanmıyorsun anlat."

Oturdum.

"Rosé beni kırmamak için yapıyorsun. Bunu biliyorum."

Rosé gözlerini hafifçe kısarak baktı.

"Beni deli ediyorsun Jungkook. Birini üzmemek için sevmediğim bir adama onu sevdiğimi söylemem. Bu kadar iyi niyetli değilim. Eğer bana inanmayacaksan, sana inandıracağım."

"Sana inanmamak için hiç bir sebebim yok, sadece istemediğin bir ilişki yaşamanı istemem."

Kızmaya başlamış görünüyordu.

"Sadece boş laflar söylüyorsun. Bir ilişkiyi isteyip istemediğime ben karar veririm. İsteyip istemediğimi öğrenmek istemiyor musun cidden?"

"Hayır istiyorum."

"O zaman bana inanman gerekiyor. Gerçekten senden hoşlanıyorum."

Taehyung ve Lisa içeriye girdi. Taehyung yanıma oturdu.