mountain

113 5 0
                                    

Roséden

Neredeyse sabah olacaktı. İzlediğim film bitmişti. Jungkook koltukta uyuya kalmıştı. Odama gitmem gerekiyordu çünkü zaten kafeye saat 12 gibi gitmem gerekiyordu. Pufun üstünde duran battaniyeyi alıp Jungkook un üstüne örttüm ve yavaş adımlarla odama gittim. Alarmımı kurup uyudum.

Saat 8 de alarmım çaldı. Zar zorda olsa uyandım. Karşıma dikilmiş bana bakan Lisa yı görünce ödüm patladı.

"Napıyosun bu saatte burda?"

"Uyanmanı bekliyordum."

Saate baktım. Alarm tam 15 dakikadır yüksek sesle çalıyordu. Büyük ihtimalle herkes benim yüzümden uyanmıştı.

"Ah, hiç fark etmemiştim alarmımı. Hadi aşağıya inelim."

Aşağıya indik.

"Alarmım sayesinde herkes uyandı. Sağol Rosé."

"Özür dilerim Taehyung. Zaten evinde kalarak yeterince yük olucam bir de erkenden uyandırdım sizi."

Taehyung kaşlarını kaldırdı,

"Saçmalama. Yük olmuyorsunuz. Zaten evde yeterince sıkılıyordum ses olması hoşuma gidiyor. Sadece alarmın çaldığında uyansan iyi olur."

Güldük.

Masaya baktım. 15 dakikada bu kadar şey hazırlamak mümkün değildi.

"Bunları kim hazırladı?"

Lisa Taehyunga, Taehyung Lisaya baktı.

"Sen hazırlamadın mı Lisa?"

"Hayır, bende sen hazırladın sanmıştım Tae."

Jungkook arkadan çıkıp geldi,

"Demek ki kimse benim hazırladığımı düşünmemiş."

Taehyung masaya bakıp,

"Sonunda Jungkook ile olan 10 yıllık arkadaşlığımızda ilk defa kahvaltısını yiyeceğim. Duygulandırıcı bir an Jungkook bey. Bu masayı neye borçluyuz?"

Jungkook, Lisa ve bana baktı.

"Onlara."

Çaylarımızı doldurdu.

"Onlar geldiği için kalabalıklaştık. Eğer sadece ikimiz olsaydık yine hazırlamazdım."

"Kızlar neden burada yaşamıyorsunuz? Sizin sayenizde her gün kahvaltıyı benim hazırlamam gerekmez."

Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra odama döndüm. Hızlıca hazırlandım. Aynada kendime baktım.

"Neden olmasın. İnstagram ünlüsü olabilecek kadar güzelim aslında."

Telefonumu çıkarıp bir kaç fotoğraf çektim. Çantamı sırtıma aldım evdekilere görüşürüz dedim.

"Rosé. Bekle bende kafeye geliyorum."

Arkamı döndüm.

"Ne için Jungkook?"

"Bir işim var. Patronun kafede olacak mı?"

Bilmiyorum anlamında kafa salladım.

"Genelde kafeye pek uğramaz. Ama her iki haftada bir gelir ve kontrol yapar. Başka işleri var."

Birlikte yürümeye başladık.

Jungkooktan

Bu gün patronuyla tanışmalı ve ikinci eleman olarak işe girmeliydim. Kafeye doğru yürürken Rosé konuşmaya başladı.

Understars ✨ ROSEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin