Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
﹡﹡✹﹡﹡
Eren sana ve senin aklına tapıyordu.
Her zaman mantıklı çözümler buluyordun ve ölümcül bir hassasiyetle, Armin ve Levi'ninkilerle rekabet eden niteliklerle sahiptin.
Antrenmanda veya gerçek bir kavgada birinin kıçına tekmeyi bastığını gördüğünde aklına gelen duygu bacak arasında sorunlara neden oluyordu. Ve bundan utanmıyordu, oh hayır. Her seferinde sizi en yakındaki tek kişilik odaya sürükleyerek ya da masanın üzerine eğerek nasıl hissettiğini size hissettirirdi.
"Hadi ama, dövüşmeyi öğrenmen gerek." İkiniz de etrafınızda dönerken Eren, ikiniz de saldırmak için fırsat kollarken dalga geçti.
"Ben dövüşmeyi biliyorum," diye karşı çıktın. "Senin, kıçını tekmeledim."
Kıkırdadı. "Evet, bir ya da iki kez."
"Aslında üç kez."
Seni kışkırtmak için bilerek alay etti. Bunun bencilce olduğunu biliyordu çünkü senin hareket etmeni, takip etme, vurma ve birilerine vurmanı izlemekten kendi zevkini arıyordu ama umursamadı, senin de bundan zevk aldığını biliyordu. Bu bir kazan - kaybet durumu.
"Ve bu 4. kez olacak." Ona doğru kolayca engellediği bir yumruk göndererek mırladın.
"Yok canım?" Hafif bir esinti saçlarını hafifçe dalgalandırıyormuş gibi yaparak inanamıyormuş gibi soruyor.
Böyle dövüşmeye devam ediyorsun, neredeyse tüm vuruşlarından kaçınıyor, gerçek bir doğal. Bir sonraki hamlenizi bilerek kaçırıp kaçırmadığını bilmiyorsunuz ama yumruğunu atlattıktan sonra sırtına atlamak için bir açıklık gördün. Tüm vücut kuvvetinizi uygularken ve yüksek bir gürültüyle çimenlere inerken, ciğerlerinizden hava kaçarken, onun herhangi bir şekilde itiraz etmesi için zaman yoktu, ama Eren, dirseğiniz kıvrılmış, bacaklarınızın ve kollarınızın arasında kilitlenmişti. Boğazının etrafında, kesilen havayı keserek.
Birkaç inatçı dakikadan sonra, teslim olduğunu belirtircesine koluna dokundu.
"Sana söyledim." Sırtını düzeltip sana bakmak için döndüğünde cıvıldadın, gözlerinde ilkel bir şey vardı.
Hemen kalkmak için acele etmediniz çünkü belli ki Eren'in tüm ağırlığını üzerinize çektikten sonra biraz zamana ihtiyacınız vardı. Eren, topuklarının arasında, bacaklarının arasına yerleşip ve onları yakalayıp seni alaycı bir şekilde kendine doğru çekerken, seni kendi hücresinde kafese koymak için bir fırsat olarak gördü.
