Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
﹡﹡✹﹡﹡
"Son görev bir karmaşaydı ve daha fazla asker kaybetmeyi göze alamayız," dediniz, son görevi gözden geçirirken bir felaketti. İnsanlık için canını veren masum askerler kaybedildi. Hem kaptan hem de görev koordinatörüydünüz, bu nedenle başarısız bir göreve sahip olmak sizin için her zaman bir gerileme oldu.
"Bir sonraki sefer için yeni eğitimler ve yeni planlar hazırladım ve umarım zayiatlarımız azalır," dedin iç çekerek. Etrafa bakınca Erwin dışında neredeyse herkes oradaydı.
"Hey Y/N evlendiğin kahrolası gür kaşlar nerede?" dedi Levi düz bir sesle, boş sandalyeyi göstererek. Bazen Levi'nin söylediklerine gülmeden edemiyordun. Tam o sırada kapının tokmağını sallayarak dönüp kapıya doğru yürüdün.
"Levi görüyor musun? Tam istediğin gibi geldi-" ama sen kapıyı açar açmaz başka biri içeri girdi.
Eh, düştü üzerinde size ve yüz sağ göğüslerinin arasına dikti. Aşağıya bakan Nile'di ve Erwin de hemen arkasında olay yerine bakıyordu. Levi bir şey söyleyene kadar herkes dondu ve ses çıkmadı.
"Sanırım orada boğuluyor," Nile çabucak ayağa kalktı ve sonrasında sana yardım etti.
"Özür dilerim Y/N! Kapıda olacağını düşünmemiştim ve eğilmiştim ve-"
"Nile gerçekten bir kazaydı, sorun değil," dedin kendini silkeleyerek. İkiniz de birbirinize bakmaya cesaret edemediğiniz için telaşlandınız. Oda hala sessizdi ve tanrıya şükür Hange bir şeyler söyledi.
"Peki!" Ellerini çırparak "herkesin işe gitme zamanı!" dedi, oda biraz fazla sessiz ve hızlı bir şekilde temizlenmeye başladı. Seni ve Erwin'i odada bırakarak 'hoş geldiniz' demenin bir yolu olarak omzunu sıvazladın. Herkes çıkıp kapıyı kapattıktan sonra sen ve Erwin sessizlik içindeydiniz ki bu çok nadir görülen bir şeydi.
"Nile hakkında ne hissettiğini biliyorum, ama bu sadece bir hataydı. Öyleyse, hadi-" Seninkilere karşı sert dudaklar tarafından yakalandın. Şaşırarak siz masaya vurana kadar sizi destekler, iri elleri sizi masanın üzerine kaldırır ve bacaklarınızın arasına yerleşir.
"Erwin ne ha-"
"Seni işaretlediğim için özür dilemeyeceğim, herkes benim kadınım olduğunu bilmeli..." diye homurdanıyor boynuna dalarken.
Dudakları kilitleniyor ve dişleri hassas teninizi ısırıyor. Gerçekten seni işaretleyecekti. Özellikle evli olduğunuz için kıskanç bir tip değildi. Birbirinize bir taahhütte bulundunuz ve bu taahhütte kalacaksınız. Ama Nile ve Mary ile olan geçmişi nedeniyle, etraftayken sana karşı biraz sahipleniciydi. Her şeyden çok bir refleks.
Bu, ikinizin de uzlaşmacı bir pozisyonda olması için ideal bir yer olmaz. Ama arada bir güzel bir sevişme seansından zevk alıyordun ve o kadar da kötü olmazdı. Pantolonunun çözüldüğünü ve düğmelerine uzandığını duyana kadar
"Erwin bekle! Gerçekten burada sevişecek miyiz? Ya biri bizi görürse?" Bakışlarıyla buluşmak için onu ittiğini söyledin. Her zamanki bakışlar yerine, şehvetle parıldayan biriyle karşılaştınız.
"Hızlı olup olmadığımızı görmeyecekler," diye fısıldıyor dudaklarınızı yakalarken eli sinsi sinsi pantolonunuzun içine dalıp klitorisinizle oynuyor.
Hassas tomurcuğuna daha fazla baskı uygularken öpüşün içinde nefes nefese kalıyorsun. Dürüst bir şekilde yakalanma riski seni heyecanlandırdı.
Sen de aynısını yaparsın ve pantolonun kendini yerde bulur. Onun aleti sert ve içinizde mükemmeldi. Zevkle tıslıyor ve bir inilti ile elinize hafifçe vuruyor. Pantolonunu çıkarırken, kalçan soğuk ahşaba karşı çıplakken, elleri beklenti içinde titriyor ve titriyor.
"Erwin!" onu sana baktırarak uyarıyorsun "Yakalanırsak yemin ederim ben-"
"Çabuk olacağım... şimdi o güzel bacaklarını benim için aç," diyerek kendini hazırlarken sırıtıyor. Kendini biraz iterek bacaklarının arasına giriyor, sonra başını klitorisine sürtüyor. Sadece sizi biraz kızdırmak ve hazırlamak için, girişinizi alay etmek için kafanızı yukarı ve aşağı çalıştırır. Sonunda içeri kayar ve tek seferde dibe vurur.
Bir itme, sonra bir tane daha ve bir tane daha ve... Aman tanrım, harika hissettirdi. Dizleriniz, sizi iterken Erwin tarafından tutuldu.
"Oh Erwin... t-tam orada..."
Bu pozisyonda Erwin'e yakındınız ama aynı zamanda çok açıktaydınız. Soğuk ama sıcaktın, dudakları boynunun diğer tarafını bulurken parmakların saçlarının arasında geziniyor ve seni becerirken ısırmaya başlıyor. Şimdiye kadar boynunun izlerle dolu olacağından emindin. Hızını artırmaya başlıyor, aleti her noktaya çarpıyor ve tabanı klitorisinizi lezzetli bir şekilde ovuşturuyordu.
"Aaahh....çok...çok sıkısın"
"E-Erwin!..." sana doğru sallanmaya başladığında sen yaklaşıyordun. İtişler daha kısaydı ama yine de güçlüydü ve pıhtınızdaki baskı sadece yıldızları görmenizi sağladı. Bacaklarınız, ikiniz de bir inilti ile boşalırken onu yerinde tutarak daha sıkı sarın. Siz ikiniz de nefesinizi düzenlemeye çalışırken, o kaşlarını sizinkilere yaslıyor. Hala onu sardığını hissedebiliyordu ve sadece orada kalmak istedi. Ama burası kahrolası bir toplantı odasıydı....
Erwin kapıya yaklaşan ayak sesleri duydu ve hızla ama dikkatli bir şekilde dışarı çıktı. İkiniz de yakalanmadan önce giyinmek ve düzgün giyinmek için can atıyorsunuz. Sen onun saçını düzelttin ve hızlıca giyinmeye çalıştın. Onlar odaya girmeden önce sen ve Erwin hiçbir şey olmamış gibi dışarı çıktınız. Neyse ki sadece Levi'ydi, belki ondan daha az utanırdın... YANLIŞ!
Bunu sadece Levi'nin boğazını temizlemesi için yaptığını düşündün. "Siz ikiniz arkanızı temizleyebilir misiniz, kahretsin." Az önce bulunduğun masayı işaret ederek tiksinti dolu bir bakışla dedi. Küçük bir kayanın hemen yanında, kahverengi masanın üzerine küçük bir boşalma döküldü.
Erwin'e suçlu bir gülüşle cevap verdiğin bir bakış attın. Bu, bunu yapacağın son seferdi.
