Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eren'in dairesini karıştırıyorsun, sahip olduğun her şeyi topluyorsun. Dürüst olmak gerekirse, onun sana davranış biçiminden fazlasıyla bıkmıştın; eve geç gelmek, nerede olduğunu sorduğunda seninle tartışmak ve hem suçlu, hemde güçlü olmak bunlardan sadece birkaçı.
Sonunda mutfağa ulaştın ve doğum kontrol haplarını bulma umuduyla dolapları aradın. Eren'in ayak sesleri, seni ona çevirmeden önce yavaşça arkanda dolaştı, yüzünde genellikle sakin bir ifade vardı.
"Ne yapıyorsun?" diye soruyor, şimdi tezgaha yaslanarak. Kanınızda daha da fazla öfke kaynamasına neden olan durum hakkında bu kadar kayıtsız olmasıyla ilgili bir şeydi. Dolapları karıştırmaya devam ederken "Ben gidiyorum," diye cevap veriyorsun. Eren yüzündeki kurnaz gülümsemeyi saklamakta zorlanır.
"Ayrılmak mı? Niye?" diye soruyor, sesi öncekinden biraz daha alçak çıkıyordu. "Beni bırakmıyorsun."
Arkanı dönüyorsun, sonunda uzun boylu esmerle göz teması kuruyorsun. "Evet, ben seni bırakıyorum." Bir an için sana şaşkın şaşkın bakar. Ne zamandan beri onunla böyle konuşacak cesareti topladın? Gözleri aşağıda ve sana odaklanmış halde yenilmiş bir iç çekiyor.
"Haplarım hangi cehennemde?" Kendi kendine, bir fısıltıdan çok az yüksek bir ses, diyorsun.
"Onları sakladım."
Bu kadar çocuksu olduğu için neredeyse Eren'in suratına yumruk atmak istiyordun. "Neden onlara ihtiyacın var ki? Başka birini tarafından becerilmeyi mi planlıyorsun?" Eren sana yaklaşır, yüzünde sorgulayıcı bir ifadeyle. Gerçekten onunla milyonuncu kez tartışacak havada değildin. Kendini sakinleştirmeye çalışırken bir iç çektin,
"Ben senin düşündüğün gibi bir oyuncak değilim. Regl dönemim için alıyorum. Şimdi lütfen, alabilir miyim?" Sanki son zamanlarda sahip olduğun özgüvenden vazgeçmişsin gibi ona çok sevimli geliyordun.
"Bir dönem için endişelenmenize gerek yok," diye yanıtlıyor. Bu noktada, rahat edemeyecek kadar yakınınızda, beliniz tezgaha bastırıldığında kolları iki yanda sizi sarıyor. Ne sikim oluyor?
Sözleri kulağınıza saçma sapan geliyordu ve zümrüt rengi gözlerine ne kadar çok bakarsanız, onunla ilk tanıştığınız zamanki hisler o kadar çok geri geliyordu.
"Seni hamile bırakacağım."
Bu sözleri ağzından çıkarırken yüzün donuklaşıyor. Eren seni omzuna atıp yatak odasına girmeden önce kısa bir sessizlik oluyor.
"Eren! beni yere indir!" Tekmelemeleri ve çığlıkları görmezden geliyor, sadece yatağa daha çok yaklaşıyor.
İki eliniz başınızın üzerinde olmadan ve dizi tam bacaklarınızın arasında olmadan önce vücudunuzun yatağın üzerinde zıplamasına izin vererek sizi tüm hareketlerden alıkoyuyor. "Unutmuş olmalısın, senden daha güçlüyüm."
Külotunla birlikte kalçanı da aşağı çeker. O hayranlıkla amına bakar gibi parmakları klitoris üzerinde usulca gezinir. "Beni sevdiğini sanıyordum..." diye söze başladı, gözleri hala senin hiçbir şeye kenetlenme şekline bağlıydı. "Hiç böyle değildin, sana ne oldu?"
Sesindeki tonu tanıdın, onu başka bir kızla yakaladığında seni sevdiğine "güven vermek" için kullanacağı ton, yarı kıçından özür dilediğinde kullandığı aynı ton, kulağına sanki aptal bir sürtükten başka bir şey değilsin.
Daha konuşmaya fırsat bulamadan eren, bir elini eşofmanından kurtarmak için parmaklarını ağzına sokuyor. Ucundaki yoğun gerilmeyi içinde hissederken gözlerinde yaşlar oluşur. Senin tatlı noktanı aramak için hamleleri yavaş başlar. Etrafta kıvranırsan bunun daha da istenmeyen acılara neden olacağını biliyordun.
"Senin kahrolası bana ihtiyacım var," diye homurdanıyor Eren, klitorisinin onu her vuruşunda nasıl aldığını izliyor. Temposu hızlanıyor ve ciyaklamanıza neden oluyor. Ucu rahim ağzını her öptüğünde mideniz şişiyor, bu onun için neredeyse çok fazla. Belli ki kendi zevkini seninkinin üstün görüyor çünkü onu şimdi derinlerde, çok derinde buluyorsun.
"Eren!" Ağlamayı başarıyorsun, gözyaşları yüzünüzden aşağıya ve altınızdaki çarşaflara akıyor. "Benim için ağladığında çok güzel görünüyorsun," diye mırıldandı. Rahim sınırını geçti, temelde rahminizde kalıyor, ancak erkekliği hala tatlı noktanızı sıyırıyor, ona daha sıkı sarılmanızı sağlıyor. Serbest bırakılmasının beklenenden çok daha hızlı geldiğini hissediyor. Birkaç sert vuruş ve alçak bir inilti ile Eren zevk suyunu rahminizin derinliklerine salar. Durmuyor, sadece seni boynundan daha yakınına çekiyor ve kulağına fısıldıyor,
"Çok güzel bir anne olacaksın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
selam, azgınlar kulübü. nasılsınız?
istek karakteriniz?
bir sonraki bölüm için aslında armin ve levi çevirdim. siz hangisini isterseniz, onu yayınlarım. <33
