Oy verip yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar~
______________________________________
Kacchan'ın ağzından:
Chisaki-san ve Hisashi-san gitmişti. Diğeleri ise aşağıdaydı. Kısaca ev tamamıyla bize kalmıştı. Deku bir şişe şarap ve viski çıkarıp salona kurulmuştu. Tabi bende onun peşinden gelmiştim. Yemek yemiştk ve sıra kafa dağıtma kısmına gelmişti sanırım.
Kesinlikle dağıtıcaktı çünkü bir bardak viskiyi kafasına dikleyince şaşkınca ona baktım,
"Ne zamandan beri içiyorsun?"
Sırıttı, "İnanmazsın ama ilk içişim."
Şaşkınca ona bakarken kıkırdadı, "Tabiki de babam küçükken bana tattırmıştı. O an tadını unutamadım. Ama annemin ölümünden sonra babamın bana yaptığı her şeyi kendimden uzaklaştırdım. Kendime yediremedin çünkü... ama artık gerçerkleri biliyorum," ikinci bardağı da dikleyince korkuyla ona baktım, o ise kıkırdadı, "Biliyor musun, aynı hataya düştüm. Tam bir aptalım. Zamanında babamı dinlemediğim gibi seni de dinlemedim ve şu-"
Ona yaklaşıp elimi dudağının üstüne örttüm, "Şşş belki böyle olmasa daha iyi olabilirdi evet ama ben pişman değiliim İzuku... Evet bunlar iyi şeyler de değildi ama iyi kötü seninle fark etmiyor benim için..."
Bana sırıtarak baktı, "İçmek ister misin?"
"Hayır istemiyorum."
"Hadi ama Kacchan~ yanlız bırakma beni~"
Gözlerimi devirerek başımı olumlu anlamda salladığımda sırıtarak kadehinden bir yudum aldı ve çenemi tuttu.
Tutunca kendimi otomatikmen geriye korkarak çektiğimde bana endişeli gözlerle bakışını gördüm. Kendimi toparlayıp ona yaklaştığımda bir yudum daha aldı ve nazikçe dudaklarıma yapıştı, ağzımı hafif araladığımda ağzıma gelen o hafif mayhoş tatla yüzüm hafiften buruştu.
Beni nazikçe öpmeye devam ederken elleri vücudumda dolaşmaya başladı, birden sertçe dudağımı ısırmasıyla inledim. Dili ağzımda turlarken hafifçe kendimden geçmeye başlamıştım, yavaşça benden ayrılınca gözlerimi zümrüt yeşili gözlerine diktim. O da koyu gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu, birden sırıttı,
"Biraz daha ister misin?"
Sırıttım, "Evet isterim." Diğer bardağı alıp doldurduğunda çatık kaşlarla ona baktım. Sırıtarak doldurduğu bardağı bana uzatırken ona hafif daha yaklaştım ve bardağı aldım. Bir yudum alıp bardağı kenara bıraktığımda sertçe onu kendime çekip dudaklarına yapıştım.
Sırıttığını hissetmemle ağzını açtı ve belimden tutarak beni kendine bastırdı. Hafifçe mırıldanıyorken eli vücudumda gezmeye başladı... kontrolü hemen eline almıştı ve elleri tam anlamıyla vücudumu yakıyordu.
Benden gene hafifçe ayrılıp viski şişesine uzandı, bana yeniden yaklaştığında şişenin ağzını açtı ve çenemden tutup kafamı yana çevirmesiyle boynumu açığa çıkardı. Ne yapacağına bakmaya çalışırken boynumdan aşağı inen soğuklukla irkildim. Viski şişeni gene masanın üstüne bırakıp boynuma sertçe yapışmasıyla inledim.
Acımadan ısırıp emiyorken tişörtünü tutup sıktım. Ve kesinlikle inlemekten çekinmiyordum. Dişleri köprücük kemiğimi bulunca hafiften çığlık attım, "Nhah~ İzuku~~"
İzuku'nun ağzından:
Evet kesinlikle amacı beni çıldırtmaktı, yavaşça kalkıp bakışlarımı gözlerine kilitlediğimde yüzümde şeytani bir tebessüm belirdi,
"İstediğini alıcaksın kedicik~"
Kızaran yüzüyle bana bakarken birden aletini sıkmamla inledi.
"İstediğin bu değil mi kedicik?"
Nefesi düzensizleşmişti ve tişörtümü kendine çekip daha çok sıktı. Aletini daha da sıkmamla inlemesi biraz acı dolu çıktı.
"İstediğin bu değil mi?"
"Hmnh! E-evet İzuku~"
Aletini bıraktığımda rahat bir nefes aldı ama ben buna fırsat bırakmadan onu koltuğa yatırdım. Üstüne çıktığımda altımı ona sürtmeye başladım, bitmek bilmeyem inlemeleri beni daha çok çıldırtırken, tişörtünü çıkarıp göğüslerini ortaya çıkardım.
Yandaki şişeye uzanıp göğüs uçlarına döktüğümde biten şişeyi yere fırlatıp göğüslerine yapıştım. Birden sertçe ısırmamla kediciğim inledi,
"Hmna-ah! İzuku!"
Ona aldırmadan göğüsleriyle uğraşmaya devam ederken inlemelerinin arttığını ve kesinlikle göğüslerinin zayıf noktası olduğunu anladım. Ellerini saçlarıma yerleştirip çekiştirmeye başladığında sertleşmiş aletimi acımadan ona sürtmeye başladım.
Bir süre sonra yavaşça kalkıp altımda kıvranan bedene bakıp sırıttım, hafiften kalktığımda altındakileri çıkardım ve ona baktım,
"Domal."
Katsuki'nin ağzından:
Dediği şey kızarmış olan yüzümü on katı kadar daha kızartırken ona baktım, "H-ha?"
"Dediğimi duydun kedicik~ lafımı tekrarlattırma."
Kızarık yüzle kafamı sallayıp domalmışken utançtan ölüyordum. Kalçama inen sert şaplakla gözlerim sonuna kadar açıldı ve ağzımdan bir inleme kaçtı, "Ah! Dekunh~!"
Birden deliğimde bir ıslıklık hissetmemle yorganı sıkıp inledim. Gözlerimin yaşardığında, diliyle içerimde ileri geri yapmaya başladı.
Kısa süre sonra aletimi tutmasıyla inledim, "Hng! D-dekunhg~ G-geleceğim!"
Aletimi de çekmeye başlamasıyla ani boşaldım ve kendimi koltuğa bıraktım. Deku sırıtarak altını çıkardı ve kendisini altıma aldı, artık ben üstte duruyordum...
~
634 kelime :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılmış... (Baku×Villaindeku)
Aktuelle Literatur"Ah Kacchan! Beni neden görmüyorsun!" Saçlarımı çekiştirerek elimdeki telefona bakıyordum... Sevdiğim çocuğun ona sarılışına bakıyordum. "Sen bana bir kere bile sarılmadın ki..." Kesinlikle şiddet ve kan olucaktır ve kitabın bir kısmı İzu'nun...