14

289 37 17
                                    

Oy verip yorum yapmayınunutmayın aşklar! Keyifli okumalar <3

______________________________________

Kacchan'nın ağzından:

Burda daha kaç saat dövüldüm bilmiyorum ama sanırım sınırıma geliyorum. Bağırmaktan sesim kısıldığı için gözyaşlarım kendisini bıraktı. Ağladığımı gören Deku sırıttı,

"Ha? Senin duyguların mı var!? Hayır canım! Acıdan olsa gerek!" Beni koltuk altımdan tutup ayağa bir çırpıda kaldırdığında, aynı hızla karnıma bir diz yediğimde gene yere yığılmam bir oldu.

"De-dek-öhğk!" Kan kustuğum anda gözlerimin kararması bir oldu. Son gördüğüm şey Deku'nun bana endişeyle bakan gözleriydi....

İzuku'nun ağzından:

Bu neden bu kadar iyi hissettiriyor! Sanki her vurduğumda yeniden doğmuşum gibi?

Son bir kez diz attığımda kan kustu. Ona endişeli bir biçimde bakarken panikledim, "Abi!"

Abim hemen geldiğinde yerdeki baygın çocuğu gördü. Ben ise telaşlanmıştım, "Ö-ölücek mi!?"

Abim sinirlendi, "Madem bir bok yiyorsun ve intikamını alıyorsun. O zaman hakkıyla yap gerizekalı!

Güvenlik!

Ayrıca şuan ölmese bile onu her türlü öldürecek olan sensin!"

Dediğini duyduğumda kalbimde hissettiğim sızı, intikam isteğimi kapatıyordu....

"Tch! Bir intikami bile becermiyorsun! Gerçi buna intikam denilirse!?"

"Duygularımı hafife alma!"

"O zaman adam gibi yansıt o duyguları! Göster bana şaheserini!" Bana sandaleye oturtulmuş Kacchan'ı gösterdi, "Bizde ancak o zaman inanırız o aptal duygularına!" Sinirle kapıyı çarpıp çıktığında öfkeden kudurmuştum. Yanımda duran kum torbasına tekme ve yumruk yağdırmaya başladım,

 Yanımda duran kum torbasına tekme ve yumruk yağdırmaya başladım,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"

Benim duygularım hafife alınamaz! Ne yaşadığımı bilmiyorsunuz bile! Yıllar boyunca siz aşağılanmadınız!"

"S-senin duygularını ha-fi-fe alan yok..."

Arkamı döndüğümde sinirle bağırdım, "Kes sesini!"

Dağılmış yüzüne rağmen bana gülümseyerek bakıyordu. Bu, benim daha çıldırmama yol açınca onun üstüne yürüyerek yumruklarımı savurdum,

"Gülme! Gülmesene! Yıllardır bir kere bile gülümsemedin bana! Neden şimdi gülüyorsun! Senden nefret ediyorum! Bu hayattan nefret ediyorum! Eskisi olamamaktan! Güçlü durmaktan! Herkesten, hepinizden nefret ediyorum! İçimdeki o güler yüzlü çocuğu öldürdüğünüz için! Hepinizden nefret ediyorum!" Gözyaşlarım akmaya başlayınca yumruklarımı bırakıp dizlerimin üstüne düştüm.

"D-dek-"

"Konuşma! Duymak istemiyorum o sesini! Konuşma!" Gözyaşlarım şiddetlenirken dizlerimi kendime çektim, "Ben sadece eskisi gibi olmak istiyorum..."

Bakugou'nun ağzından:

Çok büyük bir yük taşıyor... Bunu tek başına sırtlamak zorunda değil! Ona yardım etmek istiyorum ama o elimi geri itiyor! Aynı bir zamanlar benim ona yaptığım gibi...

O ağlarken ben de ağlamaya başladım. Yıllardır sevdiğim çocuğun böyle bir değişime uğraması, gözümün önünde ağlayıpta benim, ona yardım edememem bana çok koymuştu.

Ayağa kalktı, kapıya doğru gitti ve hiçbir şey demeden çıktı... Avazım çıktığı kadar bağırasım geldi... Ne duruyorum ki? Zaten umursamazlar!

Sesim çıktığı kadar bağırarak ağlamaya başladım. Ve sürekli telraeladığım o kelimeyi bir daha tekrarladım,

"Özür dilerim..."

Deku'nun ağzından:

Sinirli odadan çıkmış antreman salonuna gitmiştim. Abim yanıma gelince tısladım, "Git! Yanlız kalacağım."

Bir şey demeden yanımdan ayrıldığı için ona, içimden bir teşekkür gönderdim. Silah kısmına gittiğimde silahı elime aldım. Susturucuyu çıkarıp hedefe doğru silahı doğrulttum.

Gözlerimi kapadım. Ve karşımdaki hedefin o olduğunu düşündüm. Gözlerimi açtığımda aerık karşımdaydı. O dağılmış yüzüne rağmen gene gülümsüyordu.

"Ahhhh! Gülme!" Sinirle silahı sıktığımda, tam on ikiden vurmayı yine başarmıştım.

Abim korkuyla gelince gördüğü manzarayla rahatladı, "Bir daha bağırma! Ve şu susturucuyu tak aptal! Sağır mı olmak istiyorsun?"

Sinirle silahı elimden çekip susturucuyu taktı, "Bir daha böyle bir şeye kalkışayım deme!"

Duygusuz bir şekilde ona bakarken birden bana sarılmasıyla dondum, "Orda amacım seni gaza getirmekti. Her lafa böyle takılıp yıkılıcaksan cidden hala işimiz var demektir. Ayrıca dediğim gibi, 'Bir şeyi yapıyorsan onun arkasında dur.' ne olursa olsun kaçma ya da o duyguyu değiştirme. Duygularının arkasında ol. Aşık mısın? Ölene kadar aşıksın. İntikam mı istiyorsun? Alana kadar bırakmıcaksın! Bu işler böyledir. Dediğim dedik biri olmazsan kimse seni takmaz. Hayat, dengesizliği sevmez."

Dedikleri karşısında sakinleşmiştim. Ondan ayrılıp gülümseyerek ona baktım, "Teşekkür ederim abi..."

"Her zaman yanındayım ana kuzusu. Şimdi hadi işinin başına git. Gerizekalı aşağıda çıldırdı."

Sırıtarak salondan çıktım. Şimdi sıra asıl olacaklardaydı....








~
604 kelime ❤︎

Kırılmış... (Baku×Villaindeku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin