5pt .

56 24 4
                                    

"Ürküttüm mü? "
"Tae! "
"Huh, ehehehe niye ağlıyon? "
"Uzak dur benden, istemiyorum seni. "
"Ama ayıp ediyorsun. İzin almadan öptüm diye mi bu tantana ha? "
"Hala öpücük diyo ya, bi s##tir git! "
"Tamam."
Tae geldiği gibi gitmeye koyuldu. Jimin'in umrumda değildi bu. "Ha bu arada... Gidecek yerin yoksa benim evime gel. Boşum. Sana eşlik edebilirim. Anlarsın ya hahahahaha. "
Gram tepki vermeyen Jimin'e son bir izlenim bıraktı. Ve gözden kayboldu.
Yorgundu Jimin. Ağlamaktan da yorulmuştu. Çünkü ağlamak onu zayıflatmaktan başka bir şey yapmıyordu.
*08***********
Jimin-ahh~bugün için özür dilerim.aslında seninle ilgili bir sorunum yok. Bugün iftiram VanTae 'nin zorlamasıyla oldu. Bu kadar büyüsün istemezdim. VanTae bana kontrolünün elinde olacağını söylemişti. Müdürle konuştum yarın için senden özür dileyecek. Tabi bizde kendi payımızı alıcaz. İyi geceler dilerim. CHYEON...
"Ne? , o mu planlamıştı? "
Gözyaşlarını silerek toparlandı ayağa kalkarak VanTae 'nin peşinden gitti. Yetişmek için adımlarını hızlandırdı. Merdivenlerden zemin kata geldi, yetişmek umuduyla dış kapıya yöneldi. Ve klasik durum haline gelen, nereden ortaya çıktığı belli olmayan bir el koluna yapıştı. "Sakin ol, burdayım. Evime gelmek için can attığını bilmiyordum. "
"Sen ne aşağılık, ne iğrenç birisin. Bana oyun oynarken çok mu mutluydun? "
"Evet."
"Hah, utanmaz herifin tekisin. Senin yüzünden elimde avucumda ne varsa kaybettim. Ailemi saygınlığımı.. "
"Kes! Burda konuşma eve geçelim ,üşüdüm. "
"Seninle geleceğimi mi sanıyorsun? Aptalsın. Bi daha karşıma çıkma adi herif. "
"Puff.... Bitti mi? "
Jimin, kafasını sağ,sol sallayarak geriye adım attı. Her ne söylese onun için boştu. Gaye bile alınmıyordu. Kendini daha da önemsiz hissetmişti.
"Eğer... "
"Ne? "
"Eğer, benimle gelırsen sana her şeyi anlatırım. "
"Burda anlat. "
"Üşüyorum, üşümüyor musun? Saçların süzülüşü seni sevimli kılıyor velet. "
"Yalakalığı kes. İstemiyorum hiçbirşey, defol. "
"Ahhh, koca adamsın, kaybedecek bişeyi yok, korkma s**micem seni. Nazlanmaaaa."
"Tamam, yeterki sus. "
"Hah şöyle, yola gel. "

*

"Bak bak, şimdi evime giriş yapıcaz.Elimdeki anahtarı görüyor musun? Bunu takıyoruuuuuz. Eveeeettt. Şimdi çevi.... "
"Tae, ne diyon olum, gir şu lanet eve. "
"Uuuuw aceleci seniii"

VanTae kapıyı açarak Jimin 'ın girmesi için yönlendirdi. Jimin tedirgin adımlarla yavaş yavaş içeriye girdi.
Çıkması bir oldu....
"Bu ne? Bu nasıl ev Tae. Ah burnum. Ben hayatta girmem buraya. "
" Niye? "
"Leş kokuyor. "
"Sen, ne cüretle evime laf atarsın? Gir lan içeriye almim ayağımın altına. "
VanTae elini Jimin 'in boynuna götürerek sıkıca tuttu. Boynuna bastırarak eğilmesini sağladı. İçeriye ilerlediler.
"Ölü gibi  kokuyor bura Tae. Sen nasıl yaşıyorsun burda. Bu havayı soluyabiliyorsan normal bir insan olduğuna inanmıyorum. "
"Caz yapma.Azıcık övsen ölür müsün? Sen otur geliyorum birazdan. "
Jimin, VanTae'nin gittiğinden emin olduktan sonra çaktırmadan evi ufak bir bakış attı. Müstakil bir ev idi. Aile evinden çok öğrenci evine benziyordu. Midesinin bulantısı giderek artıyordu. Su içmek için mutfağa yöneldi. Musluğu açtı. Ama su akmıyordu. Etrafa baktı. Herhangi bir bardak bulaşık vesaire bulamadı. Umutsuzca buzdolabını açtı.
"Woaaaa şunlara bak ne ararsan var. "
"Bir şey mi istiyorsun Jimin? "
   Kulağında hissettiği fısıltıyla irkilen Jimin, geriye dönecekken dibine kadar sokulan VanTae ile karşı karşıyaydı. Bir diğer  eliyle dolabın kapanığı kapattı. Gözlerini yerlerde gezdirirken, heycanına yavaş yavaş yenik düşüyordu.
"Ansızın bana yaklaşma Tae. "
"Tamam."
"Tamam."
"Eeee ne arıyorsun? "
"Şey.... Ee şey su. "
"Anladım, kenara çekil."
"Tamam."
Kenara çekilip VanTae yi izledi. VanTae dolabı açıp raftan açılmamış su şişesini alıp Jimin'e uzattı. Jimin teredütle suyu alıp içti. O an anlamıştı. Çok susamıştı.
VanTae ufak tebessüm edip mutfaktan çıktı. Ardından Jimin peşinden giderek"Bana, herşeyi anlatacağım demiştin. "
"Evet."
"Anlat, dinliyorum. "
"Tamam."
VanTae tamam dedikten sonra hiçbir şey olmamış gibi ilerlemeye  devam etti. Jimin küçük çoçuk gibi peşinden takılıyor onu dinlemeye çalışıyordu. Tabi anlatırsa...
"Anlatmicak mısın?

GRİM REAPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin