9pt.

48 15 5
                                    

Taehyung, Jimin'e yaklaştı. Bir elini beline bir diğer eliyle Jimin' in elini tuttu.
"Napıyorsun? "
"Şiiiitttt! Dans edicez. "
"Ne? Niye, neden şimdi? "
"Çok konuşma sarıl bana. "
"Hayır yapmayacağım. "
Taehyung Jimin' ı sıkıca tutup kendine çekti.
"Sana seçenek sundum, ama sen sana dokunmadan dolayı tiskinmeyi seçtin Jimin-shiii~, şimdi uslu çoçuk ol, dediklerimi layıkıyla yerine getir. "
Doğruydu. Jimin bunu seçti. Soğukta açlıktan ölmektense burası daha rahattı.
"Burda kalmak için senin kölen mi olmalıyım? "
"Ahh Jimin-shiii~neden öyle diyorsun? Sadece eğlenelim istiyorum. "
"Ben anlamıyorum, bana mı tutuldun yada oyun mu oynuyorsun bilmiyorum. "
"Her şey miniğim. "
"Miniğim deme bana, bırak beni. Gideceğim. "
"Nereye? "
"Senin olmadığın bir yere Taehyung. "
"Bunun için kimden izin aldın? "
"Ne? "
"Senin az... "
"Azrilim sensin anladık. "
"Ne güzel öğrenmişsin. "
"Bi dakika, azrailim... Sen beni öldürecek misin? "
Taehyung ileri adımlarla Jimin' in geriye adımlar atmasını sağladı. Bir elini Jimin 'in elinden çekti. Çenesine götürdü. Jimin 'ı isterek hafif itti. Duvara yaslanan Jimin, Taehyung 'u itmeye çalıştı.
"Gay değilim ben yürü git işine Taehyung. Bırak beni fahişen olmicam. "
Taehyung gülümsedi. Dudaklarına odaklandı. Jimin anlamıştı. Bundan kurtulmak istedi.
"Ya bıraksana be adam. İstemiyorum seni. Bırak belimi. "
Jimin çıpındıkça Taehyung onu daha da sıkı tutarak zabdetmeye çalışıyordu.
"Bi rahat dur! "
"Yo, bırak beni bak canını yakarım azrailin olurum senin ona göre. "
"Asi çok güzelsin. "
"Tanrım! Al canımı. "
"Şiit, tanrı benden izinsiz alamaz canını sessiz ol. "
"Seni göremiyorum Taehyung. Işıkları aç hadi. "
Taehyung daha fazla konuşmasına izin vermedi. Dudaklarını birleştirdi. Her istekli öpüşün de Jimin onu itmeye çalışıyor ama geriye sıkıca tutulma ve acı ile geri dönüyordu.
Taehyung, onu duvara bastırıyordu. Jimin 'in isteksizliğinin farkındaydı ama umrunda değildi. Bir dizin kaldırarak Jimin'in kasıklarına yerleştirdi.
Jimin' in için son darbe gibiydi. Kendini kaybetmemek için zor duruyordu. Ona istediğini vermeyecekti. Taehyung iki elinide Jimin' in çenesine yerleştirdi. Ensesindeki saçlarını okşamaya başladı.
Jimin için bu çok ateşli olduğu kadar vücudunda titremeye neden olmuştu. Anlık yakmalar, üstüne eli buz gibiydi. Tutamadı kendini, bıraktı.
Bir seferliğine bir şey kaybetmezdi.Kollarını Taehyung 'un boynuna yerleştirdi.
Taehyung farkına vardığında en büyük pi*liği yapacaktı.
Jimin'in hazır olmasına rağmen ondan ayrıldı.
"Sen az önce beni mi arzuladın Jimin-shii~"
Jimin kendisine yapılandan sonra sinirleri tepesine çıkmıştı.
"Siktir git Taehyung. Bidaha böyle bir oyun oynarsan seni.. Ya da dur bunu bi daha yapamayacaksın. Çünkü gidiyorum. Eğer beni engellersen sana göstermediğim öfkemi gösteririm. "
"Nereye? "
"Cehennemin dibine, Allah'ın belası. "
"Tamam gel gel, öp beni izin veriyom. İçinde kalmasın . " ardından sırıtışına Jimin tükürmek istedi.
Cidden çok adiceydi.
Odadan çıktığı gibi yere koyduğu vazoyu da almıştı eğer peşinden gelirse vurur kaçabilirdi.
Dediği gibi de oldu. Taehyung peşinden geliyordu. Acımadan vazoyu kafadında kırdı.

*Forever Rain -Rm

Cüzdanını cebinden çıkartarak tüm parayı aldı. Arabanın anahtarınıda...





Arabaya yönelip bindi.




"Başından kan geliyor muydu acaba? "




"Lanet olsun telefonum yokki ambulans arayım. "






"Kötüye bişe olmaz Jimin. Tam gaz kaç. "



Jimin Taehyung'un arabasını çalıştırıp ordan uzaklaştı. Uzun bi aradan sonra şehir merkezine gelmişti. İnsanlara yolu sorarak sonunda kovulduğu evi bulmuştu. Arabadan inip kapıya vurdu. Belki affetmişlerdi. Sonradan birini söylemesi üzerine taşınmışlardı. Daha geleli bi hafta bile olmamış, kendisine bile haber vermeden gitmişlerdi. Gerçi nasıl verebilirlerdi ki.
Şimdi napacaktı?
Taehyung'dan çaldığı para ve arabaya baktı. Niye yapmıştı ki....
Çaldıklarını geride bırakarak dümdüz yürümeye devam etti.
Kendini sevilmeyen çoçuk ve kullanılmak istenen fahişe gibi hissediyordu.
Sahile ilerledi.






Yere oturdu.





Uzun bir süre etrafı izledi.




Annesine sarılmak ağlamak istiyordu.
Üstündeki Taehyung'un sigara kokulu pamuk ve yünden yapılmış kazağına baktı. Ortasında küçük bir yazı vardı.




"Grim Reaper"

Gülümsedi.
Ayağa kalktı.
"Üzgünüm Taehyung ama tanrının canımı alması için iznine gerek yoktu. "
İki adım ilerledi.

Bir adım daha...







Bir adım daha.....

Yüksek sahilden derin sulara bıraktı kendini.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



GRİM REAPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin