15 yıl sonra yine update. 😰Biraz daha oturduktan sonra eve doğru yürüdüm, hâlâ çok korkuyorum, keşke en başında kimseye söylemeseydim.
Marco
Kaç saattir seni arıyorum eşyalarında burda sen nerdesin?
Okul bitince konuşalım.
Telefonu kapatıp yürümeye devam ettim, bugün müdürün yanına gitmedim ama hep böyle kaçamam.
Belki kızmaz diye düşündüm ama düşünmesi bile çok saçma, sonuçta müdür Levi, tabikide atılıcam okuldan.
Evin kapısını açıp içeriye girdim, kapıyı tekrar kitledikten sonra da kendi odama gittim.
1-2 dakikalığına yatağa yatıp gözümü kapattım ama uyuya kalmışım.
Zilin sesiyle tekrar kalktım yataktan, yarı uykulu kapıyı açmaya gittim. Hava kararmak üzere, gelen de Historia olmalı.
Yavaşça açtım kapıyı, gördüğüm ilk şeyde Historia'nın asla giyemeyeceği siyah botlar oldu.
Kapıyı tamamen açınca da o çocuğu gördüm, okuldan sonra geleceğini söylemişti.
"Yorgun gibisin, hasta mısın yoksa?"
Diyerek eliyle ateşim var mı diye kontrol etti.
"Yeni uyandım o yüzden."
"Hasta olmamana sevindim, peki ne yapmak istersin?"
"Adını öğrenmek istiyorum."
"O anlamda sormamıştım, ayrıca adımı sonra söylicem."
"Çok önemli bir sırmış gibi davranıyosun, sadece adını söyliceksin yani."
Sır diyince aklıma okulda yaşananlar geldi, uyuyunca unutmuşum.
"İyi olduğuna emin misin?"
"Evet, içeriye girsene."
"Okuldan gelir gelmez mi uyudun? 1-2 saat uyumuş gibi gözüküyordun da."
"Okula gittim sayılmaz aslında, ama evet."
"Sayılmaz derken?"
"İlk dersten sonra eve döndüm."
"Neden desem çok soru sormuş olur muyum acaba."
"Bu konu hakkında konuşmasak olur mu?"
"Peki, sen nasıl istersen öyle olsun."
Konuyu değiştirmek için uygun cümleyi ararken telefon çaldı, ama benimki değil.
O telefonla konuşurken ben de kendi odama gidip telefonuma mesaj gelmiş mi diye baktım.
Marco 1 saat önce yazmış.
