7. Bölüm | Aile Olmak

692 167 30
                                    

2 gün sonra
Nazlı: Bak yapılması gereken belli gidip özür dile tatlıya bağlansın bu iş nolur Ali batıyoruz inadı bırak. Onlar bizim ailemizin bir parçası bu lokantanın yıllarca emekçileri yapma böyle bi kere ya bi kere diklenmesende sakince her şeyi atlatsak olmaz mı? Hep birlikte el ele verirsek aile olmayı becerebilirsek başarabiliriz. Birlikten kuvvet doğar boşuna dememişler hı?
Ali: Haklısın Nazlı ortağım tamam ama onlarda hatalı herkes bana farklı bakıyor her şeyi bozan benmişim gibi ben sadece lokantayı kurtarmak istemiştim neyse ya sende gel beraber gidelim konuşalım onlarla. Nazlı gülümseyip başıyla onaylar Aliyle birlikte AdSel'in evine giderler
*
Selvi: Hoşgeldiniz çocuklar buyrun diyip içeri alır
Nazlı: Selvi ablacım Adil abicim size söylemek istediklerimiz var diyip yanında oturan Aliyi dürter
Ali: Iıı şey evet söylemek istediklerimiz var yani söylemek istediğim şey..
Adil: Ali geveleme lafı diyeceğini de bakalım
Ali: Ben haksızlık ettim size karşı ö..özür dilerim ama sizde öyle şeyler yapınca tutamadım kendimi doğru yeğenlerimizin üstünde haklarınız var biz yokken sizler vardınız dükkanın durumuna gelecek olursak ben yapacağımı düşündüm ama olmadı sizi kırmak niyetinde değildim oldu bikere
Adil:(gülümseyerek) Ha şöyle ya bunu kabul etmen benim için yeterliydi be Ali. Çabanı görmezden gelemem ama yanlış yöntemle ilerliyordun kendinden başka birilerinide dinlemen gerekiyor belki de. Bende özür dilerim sesimi yükselttim sana birazda hakkında kötü konuşmuş olabilirim ama hepsi sinirden sen kötü biri değilsin ama kendini tutman ve bazı huylarından vazgeçmen gerekiyor yoksa seninle çok güzel anlaşırız biz
Selvi:(gülerek) Adilcim bakıyorum da yumuşadın ahaha Alicim Adil'in dediklerine harfi harfine katılıyorum özür dilerim bende
Nazlı: Oh be yani dönüyorsunuz geri değil mi?
Adil: Dönelim mi Ali ortağım diyip güldü
Ali: Bi şartla Adil abi ortağım. Beni de abim gibi evladınız kardeşiniz olarak görün kabul mü diyip gülümsedi
Adil:(kollarını iki yana açıp) Gel buraya deli oğlan diyip sarıldı Aliye. Sonra Selvi sarıldı.
Selvi: Böylede çok güzel oldu. Ozaman yarın sabah iş başa düşüyor. Hadi oturun da çay koyayım diyip içeri yönelir
Nazlı: Bende yardım edeyim diyip peşinden gider. Ali ve Adilde oturup sohbet etmeye başlarlar.
*
Çaylar içilirken Demir gelir. Teyzesi ona her şeyi anlatmış işin tatlıya bağlandığını söylemiştir
Demir: Ooo Ali hoşgeldin nasılsın? Enişte napıyorsunuz
Ali: İyiyim Demir sağ olasın dükkan için naparız onu düşünüyorduk
Demir: Aslında benim bi fikrim var sizde kabul ederseniz
Adil: Nedir o?
Selvi: Bende merak ettim. Nazlıda meraklı gözlerle Demir'e bakar. Demir gülümseyerek anlatmaya başlar.
*
Ertesi sabah Demir'in planı için herkes lokantada bekliyordu. AlNaz, AdSel, FerBel, Açelya, Güneş ve Çocuklar bisüre sonra Demir biadamla içeri girdi. O adam ünlü köşe yazarlarından ve gurme olan Orhan Kuraldı. Kimse anlamdıramadı önce bu adamı ama Demir gelip onu tanıtınca iş anlaşılmıştı AdSel hemen lokantanın en güzel yemeklerini mezelerini özellikle de Kayseri mantısını hazırlamaya koyuldular. Kısa sürede her şey tamam müthiş gözüküyordu masa hazırlandı ve Orhan Kural lezzetleri tatmaya başladı
Demir: Orhan bey dediğim kadar varmış değil mi? Herkes gelecek cevaba odaklandı
Orhan:(gülümseyerek) Herşey harika mükemmel özellikle uzun yıllardır bukadar güzel mantı yememiştim bekledim ve değdi doğrusu
Ali: Efendim şimdi şöyle söyliyim işletmemizin Selvi sultanı ablamızın annemizin eli çok lezzetlidir böyle bi mantıyı başka yerde bulmanız imkansız zaten diyip gülümseyerek Selviye baktı
Orhan: Gerçekten öyle ellerinize sağlık bu kartım ben artık kalkayım diyip lokantadan çıktı
Ali: Eee para vermedi bu
Nazlı: Şaka mısın sen ya gurme o bizi yazacak yazısında para mı diyorsun hala
Ali: Ya yok Nazlı ortağım şaka şaka ( diyip birden sevinçle bağırarak) Allah be diyerek Nazlıya sarılır. Sarılmayla şok olan Nazlı kendine gelip sonradan karşılık verir. Herkes mutlulukla birbirine sarılıp heyecanlarını paylaşır
Selvi: Alicim beni övmen çok gururlandırdı teşekkür ediyorum
Ali: Ben doğru olanı söyledim Selvi abla
Adil: Demir evladım bukadar ünlü bir gurme getireceğini tahmin etmemiştim aferin sana diyip sarıldı
Demir: Bizde işe yarıyoruz arada enişte
Ferman: Tabi Adil abi gurme ya bu bi yazısıyla burası müşteriyle dolup taşar ama Orhan Kural yazarsa burası patlar valla
Açelya: Ayy hadi inşallah uzun zaman oldu şuraların müşterilerle dolu olması
Demir: Oda olur güzellik merak etme dedi ama dediğinin farkına vardı herkes Demir'e dikkat kesilmiştiki Güneş dikkatleri üstüne çekti
Güneş:(yüksek sesle sevinçle) Şuan eskiden Doruk abilerle olduğumuz gibiyiz negüzel değil mi? Böyle birlikte olduğumuz zamanlarda..
Gülin: Selvi abla güzel tatlısından yapardı yanında da miss gibi çay
Emin: Ve tabikide hoş sohbetler olurdu
Beliz: Ee kim demiş yine olmaz diye hadi bakalım çekin şu masaları şuraya mutluluğumuzu kutlayalım diyip güldü hep birlikte işe koyulmuş hanımlar çay ve tatlıları halletmeye giderken beylerde masaları birleştirip ortamı hazırlıyorlardı
*
Ali: Herşey tatlıya bağlandı değil mi ben artık aramızın kötü olmasını ve soğukluk istemiyorum
Adil: Eski defterler kapandı artık yepyeni bisayfada biyolumuz var. Sende artık benim kardeşimsin burdaki herkes neyse sende osun Ali diyip gülümsedi.
Ferman: Tabi siz dün halletmişsiniz meselenizi Ali benide abi kabul et yada dost arkadaş sen nasıl kabul edersen diyip göz kırptı
Beliz: Banada Beliz abla deme ama kardeşim ol tamam mı ama bak abla dersen kötü olurum Beliz demen yeterli
Selvi:(gülerek) İlahı Beliz, abla demelerinde nevarki diyin çocuklar boşverin siz Belizi diyip güldü
Beliz: Aşk olsun ama Selvi abla. Sakın abla demiyorsun(uz) külahları değişiriz
Nazlı: hahaha tamam sadece Beliz diyoruz anladık ve anlaştık
Ali:(gülümseyerek) Sen beni kardeşin olarak göreceksen gurur duyarım bunla abi dememde bisakınca yok ozaman. Belize gelirsekte sadece Beliz anlaştık
Ferman:(gülerek) Yok kardeşim diyip yanındaki Alinin omzuna dokundu
Demir: Eee Ali benimlede kanka olursun değil mi? Bro falanda olur
Ali:(gülerek) Oluruz tabi diyip böyle böyle sohbet ettiler. Ali onlara ilk adımını atınca işler çokça tatlıya bağlanmıştı şimdi geriye gurmecinin yazıyı yazması ve bu dükkanın müşterilerle dolup taşmasını beklemek kalmıştı.
*
Akşam olmuş herkes evlere dağılmıştı. Ali gelip koltuğa oturdu
Ali: İşte benim kıvrak zekam sayesinde bu işte halloldu
Nazlı: Kıvrak zekan yüzünden işler bu noktaya geldi amca bey
Berk: Demir abi sayesinde herşey amca
Ali: Üff insan amcasının tarafında olur hayırsız
Pelin: Ama yalan söylemek çok ayıp sen yapmadın neden yaptın diyelim
Ali: Haklısın küçük cadı şakaya vuruyorum ben yalan tabiki çok büyük günah ayıp
Nazlı: Yalan söyleyenden bu lafı duymakta çok garip
Ali: haha bana diyene bak benim gibi sende yalancısın ortağımm
Gülin: Teyze senin ne yalanın var ay noluyor noluyor :)
Nazlı: Aferin sana gıcık yok bişey teyzecim amcan saçmalıyor
Ali: Öyle mi Nazlı hanım teyzeniz tıp okumuyor iç mimarlığa geçiş yapmış bianda söyleyiverdi. Çocuklar şok olmuş Nazlıya bakıyorlardı
Nazlı:(yanındaki yastığı Aliye geçirdi) Sen naptığını sanıyorsun be!
Gülin: Neolduğunu açıklar mısınız artık teyze?
Nazlı:(boyun eğmiş herşeyi anlatmıştı) İşte böyle çocuklar ama bakın anneanneniz bilmeyecek
Gülin: Tamam teyze söylemeyiz bilirse zaten sen burda kalamazsın öyle olursada biz ayrılmak zorunda kalırız
Emin: O yüzden yalanınıza ortağız amcacım teyzecim diyip güldü. Berk ve Pelinde gülmüştü.
Ali: Şunlara bak ya dillerine düştük
Nazlı: Herkes bildiğine göre artık gizli saklı yapmama gerek yok proje hazırlamam lazım diyip eşyalarını alıp salona masaya geçti
.
Nazlı elinde maketlerle ev projesini yapıyordu
Ali: Tiyzesi iç mimar olup napacaksın miss gibi mesleği bırakıp hı?
Nazlı: Sanane be karışma benim işime sen kendine bak diyip projesine döndü.
Pelin: Napıyorsun teyze
Nazlı: Ödevimi yapıyorum teyzecim. Şimdi maketten evler yapıyorum iç mimar olunca gerçeğini yapıcam diyip göz kırptı
Pelin: Çok güzelmiş oyun oynuyorsunuz yani
Nazlı: Yok teyzecim oyun değil bu ödevimin bi parçası
Ali:(gülerek masaya yaklaştı cıkcıkladı) Yani küçük cadı bile anladı ahaha basbaya oyun oynuyorsun
Nazlı:(sinirle bağırarak) Kelimelerine dikkat eder misin ne oyunu!
Pelin: Oyun deme amca kızıyor
Nazlı: Yok Peloşum kızmıyorum ben ödevimi yapıyorum
Ali: Ne ödeviymiş bu ortaokulda elişi ödevi mi?
Nazlı: Hiççç boşuna uğraşma kızdıramazsın beni diyip biyandanda işine devam etti
*
Bi süre sonra çalan zile koştu Berk kapıyı açtığında şaşırmıştı Tanju ve Vuslat gelmişti
Berk: Amcaaa dedemler geldi demesiyle herkes kapıya yöneldi. Hep birlikte şok olmuş bakıyorlardı
Tanju: Ne bakıyorsunuz be çekilinde içeriye geçelim diyip salona girdi
Vuslat: Oyy benim bebelerim nasılsın diyip çocuklara sarıldı sonra Ali ve Nazlıya sonrada geçip oturdu. Pastırma sarımsak çemen daha birçok şeyi çuval çuval getirmişlerdi. Ali Emin ve Berk kapıdaki bavulları almaya gitmişlerdi. Hal hatır sorulmuş herkes oturuyorken Ali diken üstündeydi ailesinin niçin geldiğini merak ediyordu birden sordu
Ali: Iıı e babacım ne güzel edip geldiniz de hayrola
Tanju: Zıbıldak telefonda bana şey dedin ya
Ali: Ne dedim acaba ben yine
Nazlı: Bende çok merak ediyorum şom ağzından ne çıktı acaba
Tanju: Çalıştığın bankadan kredi alacaktın ya bana bende gelip yüz yüze halledelim istedim
Vuslat: He valla hemde çocuklarımızı görelim dedik
Nazlı: Ya ya çok iyi yapmışsınız dimi Ali!
Ali: Ya çok iyi yapmışsınız
Nazlı: Ama bu koku evden çıkmaz ki diyip yüzünü buruşturdu
Tanju: Çemen ve sarımsak kokusu kızım bunlar kokar tabi biz Kayseriler neden bukadar zekiyiz sanıyorsun işte bu doğal besinlerden tövbe estanzubillah
Gülin: Biz acıktıkta yine pizza mı söylesek teyze
Berk-Pelin: Evettttt!
Vuslat: O nedir ben size hemen bişeyler hazırlarım şuraya bak bey bi deri bi kemik kalmış bu çocuklar
Emin: Oley be babaanne yap valla
Tanju:(gür katı sesiyle) Nazlı kızım sende bi çay kat getir yorgunluğumuz geçsin
Nazlı:(dişlerini sıkarak) Kat getir derken?
Ali:(eliyle göstererek) Kat getir derken böyle süzgece koy bardakları tepsiye diz getir servis et diyor babam işte. Nazlı sinirle Aliye baktı sonra için sabır çekip 'peki' diyip mutfağa yöneldi
*
Nazlı mutfağa girer girmez ellerini yumruk yapıp kısık sesle çığlık atıp sesini Tanju'nunki gibi yaparak
Nazlı: Nazlı çay kat getir! (cıkcıkladı) Lafa bak ya çay koyar mısın yok bi servis eder misin yok bi zahmet kibarca söylemek hiç yok uff diyip çayı hazırlamaya koyuldu
.
Nazlı çay hazırlarken Ali salonda soru yağmuruna tutulmuştu dükkanın durumunu hem banka hem dükkanla nasıl ilgilendiği sorgusunda ecel terleri akıtırken mutfaktan gelen kırılma sesiyle fırsat bilip Nazlı'nın yanına koştu
Nazlı:(kırdığı camları toplarken) Hayret bişey ya gelmiş uzanmış birde hizmet bekliyor! Çay kat getir pastırma kes getir
Ali: Sakar sen ne konuşuyon gene
Nazlı: Sanane içimden konuşuyorum ben!
Ali: Hee senin dışardan duyulan bu iç sesin hortladı yine galiba
Nazlı: Baban gelir gelmez sinirlerimi öyle bi zıplattıki
Ali: Uff sorma sorma beni de zıplattı iki kelimesinden biri banka diğeri zaten kredi
Nazlı: Ee yalanını öğrenirse sen yandın
Ali:(eliyle ağzınıkapatıp) Şşş napıyorsun sen duyacaklar. (Nazlı elini çekti) Babam beni öğrenirse turşu kavanozuna tıkıp kapağı kapatır doğru Kayseriye götürür
Nazlı: Artık Nurbaharla da bidüğün Allah mesut etsin (diyip güldü) Neyse al tepsiyi içeri götür çay hazır
Ali: Ne ben mi götürücem içeriye?
Nazlı:(öfkeyle) Hiç kusura bakma Ali efendi babana hizmet edemem!
*
Ev telefonu çalınca Tanju açar. Betül onun sesini duyunca küplere biner. Onlar ordayken Nazlıyı hizmetçi kullanırlar çocuklarıda kendilerine benzetirler korkusuyla sinirlenir. O sırada Ali önde elinde tepsisiyle 'evet çaylar geldi' diyerek salona gelince Tanju'nun gözleri büyür telefonu Nazlıya uzatıp sinirle yerine oturup Aliye bakar.
Nazlı: Alo annecim
Betül:(sinirden köpürüyor) Eh aşk olsun Nazlı Tanju beyler oraya geliyor ve sen bize haber vermiyorsun
Nazlı:(salonun biköşesine geçip)Daha yeni geldiler anne onlar oturdu sen aradın bizede sürpriz oldu
Betül: Off canım kızım çocuklar nasıl o Ali denen çocuğun eline ipleri hepten vermedin değil mi? Ay ben fena oluyorum galiba
Muhsin: Betül noluyor hayatım
Betül:(sinirle) Sus Muhsin!
Nazlı: Annecim sakin olur musun?
Betül: Olamam nasıl olayım çocukların terbiyesini bozacaklar ay sinirlerim zıpladı
Nazlı: Nealakası var anne tövbe estanzu... dedi ama hemen dediğinin farkına varınca gözlerini büyüterek eliyle ağzını kapadı.
Betül: NE DEDİN SEN! Ay ay etkilenmeler başlamış bile sen bu haldeysen kimbilir çocuklar nasıl
Nazlı:(Betül bağırışlarından dolayı telefonu kulağından çekip tekrar götürdü) Anne biraz abartmıyor musun ne alakası var
Betül: Kapa telefonu Nazlı ben seni sonra arıycam diyip telefonu kapayıp hemen yarın sabah için İstanbul'a bilet alıp Muhsin'in ve kendisinin bavul hazırlamaya koyuldu. Muhsin ne yaptığına anlam veremesede sesszi kalıp karısına uydu.
*
Sabah Adil dükkanın önünü silerken Selvide masa örtülerini çırpıyordu.
Adil: Selvicim ama olmuyor
Selvi: Ne olmuyor Adil
Adil: ben siliyorum sen yeniden kirletiyorsun olmaz ama
Açelya: Günaydınnn der (dikip dükkanın önüne gelir duymuştur konuşmaları) Adil abi ver ben silerim sen sinirlenme Selvi abla herşeyi çırpsın ben hallederim hemencik diyerek ortamı yumuşattı.
Güneş: Bende şu sandalyeleri bahçeye çıkarayım bakarsınız müşteri gelir diyerek yardım amaçlı oda işe koyuldu
*
Ferman:(kahvaltı masasına gelerek Belizi öpüp oturdu) Günaydın hayatım ne okuyorsun
Beliz: Günaydın canım hiç gündeme bakıyorum öyle
Ferman: hmm Orhan Kural naptı acaba yazmış mıdır dükkanı
Beliz: Aaa iyi hatırlattın bakayım dur (diyip tabletten baktı birden bağırarak) Yiaaa yazmış yazmış hemde neler yazmış şuraya bak Fermannnn diyip kocasını yanına çekti ikisi birden haberi okuyup gülümsemeye başladı
*
Vefalılar kahvaltı yaparken kapı çaldı Nazlı gidip kapıyı açınca anne ve babasını görünce şok olmuştu
Nazlı: Anne-baba neişiniz var sizin burda
Muhsin: Merhaba kızım
Betül: Teessüf ederim kızım sevineceğine nediyorsun
Nazlı: Yok öyle demek istemedim yanlış anladın
Betül: İznin olursa geçebilir miyiz acaba eve yoksa burda böyle dikilecek miyiz
Nazlı: Ha tabi buyur annecim babacım geçin diyip yol verdi. Salona kahvaltı masasının oraya geçtiler. Çocukları öptükten sonra oturdular masaya.
Bunu fırsat bilen Ali yavaşça masadan kalkıp kapıya yönelince Nazlı onu görüp peşinden gitti Ali sessizce eğilmiş ayakkabısını giyerken Nazlının sırtına dokunmasıyla sıçrayıp duvara yaslandı
Ali: ohhff sen miydin ya ortağım
Nazlı: Nereye kaçıyorsun
Ali: Ya babam her saniye kredi diye yatıp kalkıyor gidip bi bankadan kredi çekip eline sayıcam
Nazlı: İyide bugün pazar hangi bankadan ne kredisi çekeceksin acaba
Ali: Gidip araştırcam en ucuz en uygun krediyi hangi banka veriyor bakıcam internete filan napayım hadi çekil gideyim Nazlının da yardımıyla sessizce evden çıkıp gitti.
*
Beliz: Ayy gördünüz mü yazmış adam meşhur oldu burası Adil abi Selvi abla diyip bağırarak dükkana girdi
Açelya: Beliz noluyor sabah sabah
Adil: Beliz hayrola dedi. Beliz hemen elindeki tabette haberi gösterdi osırada Demirde dükkana geldi
Demir: Teyze gördünüz mü
Selvi:(sevinçle) Gördük evladım ay hepsi senin sayende diyip sarıldı
Güneş: Şimdi burası müşteriyle kaynayacak yaşadık valla gelsin paralar
Adil: ahahah Güneş haklı valla yeniden eskisi gibi ya düşüncesi bile çok güzel
Açelya: Aaa bakın şuraya geldiler bile herkes Açelyanın gösterdiği yere bakınca bi grup insanın lokantaya gördüler.
Demir: Hadi ozaman kolları sıvayalımda karşılayalım diyip Açelyaya göz kırptı. Herkes işinin başına döndü.
*
Gün boyu Ali deli danalar gibi napacağını düşünmüş, Nazlı Vuslat ve Betül çocuklarla uğraşmış Tanju ve Muhsin'de dükkana inip defterden hesapları kontroll etmeye inmişlerdi. Ogün şanslarına reklamın sayesinde dükkan dolup taşmıştı defterde yazılanlarla bugün olanlar pek uymasada ses etmeyip akşam olunca eve gelmişlerdi. Sonra dışardan yemek yenildiğini Eminin yırtık pantolonla okula gittiğini ve Pelinin öğretmeninin eve gelmeside son noktaya getirmişti her şey AlNazın çocuklara bakmalarını eline yüzüne bulaştırdığını gösteriyordu. Ailelerden azarı yemişlerdi sonra çocuklar ve büyükler yataklarına gitmişti
Nazlıda mutfakta bulaşıkları makinaya diziyordu Ali sessizce yaklaşıp sırtına dokunup 'bö' diye korkutunca Nazlı geriye sıçramış adım atmasıyla makinanın açıkta olan kapağına takılıp düşerken Ali hızla belinden kavrayıp tuttu ama busefer ikisi birlikte dengesini kaybetti Nazlı Alinin üstüne düşerek yeri boyladılar. Refleksle gözünü kapamıştı Nazlı Alide düşmeden sonra Nazlının yüzüne bakınca içinden birşey kopmuştu sanki. Vücutları bir bütün olmuştu Ali Nazlıyı hissediyordu. İlk geldikleri günde tam tersi olsada böyle düşmüşlerdi ama bu sefer farklı hissetti Ali.Nazlıyı bi cesaretle belli etmeden kokusunu içine çekti. Kendine gelen Nazlı öfkeyle Alinin üstünden kalkıp Alinin duyacağı şekilde bağırdı. Alide kendine gelip hızla kalktı
Nazlı: İnsan bi ses verir ya ne öyle sessiz sessiz geliyorsun! diyip Alinin koluna bitane geçirdi
Ali:ahaha ama sende çok korkakmışsın be Nazlı ortağım ve hatta sakarsın düştük yere senin yüzünden Allahtan kimse uyanmadı.
Nazlı: Üff gerizekalı senin yüzünden düştük sakarlığım yüzünden değil ne korkutuyorsun!neyse onu bunu bırak bittik biz yemekleri dışardan söyleşiyimiz, Emin'i yırtık pantolonla okula gönderişimiz bunları senin dükkan krizini yaratmandan dolayı unuttuk şimdi çocukları ayırmaya kalkışabilirler hemen bişeyler yapmalıyız
Ali: Ha bende onu diycem aynı geminin yolcusuyuz o yüzden banka konusunda bana yardım etmelisin (Nazlı gözlerini devirip sağa sola baktı) Hiç gözlerini devirme diyip gözlerinin içine baktı hemyardım isteyen bir Ali olarak hemde bakma fırsatını yakalamanın verdiği rahatlıkla daha demin içinde yaşadığı duyguya anlam vermek adına bakıp durdu
Nazlı: Aslında senin yalanına ortak olmak istemiyorum ama galiba başka bi seçenek yok
Ali:(gülümseyerek) Ben zaten bana kıyamayacağını biliyordum
Nazlı: Saçmalama seni düşünen kim! Ben çocukları düşünüyorum onlardan ayrılmak istemiyorum
Ali:(Nazlının dediğiyle içi bicız etti ama noluyor bana diyip kendi kendine söylendi) Yav tamam anladık beni sevmiyorsun neyapacağız onu söyle
*
Emin: Amcamla teyzemin başına patladı yine kabak
Berk: Bizi ayırmazlar demi abla
Gülin: Onlara destek olmamız lazım ama nasıl
Pelin: Gidip kocaman sarılalım
Gülin: Keşke sarılmak çözüm olsa küçük hanım diyip gıdıkladı
Berk: Pelin haklı sarılmakta biçözüm bence iyi hissederler diyip odadan çıktılar
*
Nazlı: Benim bankada çalışan bi arkadaşım var Soner ona gidip bi danışalım bi yol göstermesini isteyelim hı?
Pelin: Amca diyip koşarak ona sarıldı
Ali: Noldu küçük cadı aaa çocuklar sizde mi burdasınız hayrola
Berk: Biz sizinle çok mutluyuz nolur bizi bırakmayın
Nazlı:(sarıldı) Teyzecim neden bırakalım sizi
Gülin: Bugün olanlar işte herkes sizin üstünüze geldi bizim yüzümüzden hemdükkan hembiz hemteyzemin okulu senin banka arayışın bize vakit bulamadınız gibi oldu ama siz bize çok güzel bakıyorsunuz
Emin: Oyüzden el ele verirsek kimse bizi ayıramaz
Gülin: Ayrıca teyzemin fikri güzelmiş arkadaşının yanına gidin yardım eder size sonra dedemler gidince rahat bi nefes alırız
Ali: Olur Nazlı yarın gidelim mi diyip gülümsedi
Nazlı: Tamam Ali gideriz
Berk:(Elini öne uzatıp) hadi ozaman aile olduğumuzu gösterelim. Herkes buna güldü sonra sırayla Gülin Emin Pelin Nazlı ve Ali ellerini üst üste koyup 'Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin' diyip gülüştüler. Ali Nazlının eline dokunuşuyla yine içinde bişeyler hissettmişti. Hızla elini çekti
Nazlı: Hadi bukadar ayakta durmak yeter herkes yatağa yarın okul var diyip çocukları gönderdi.Nazlı Aliye bakınca daha demin gülen yüzün gittiğini düşünceli bi Ali olduğunu gördü ama bişey sormadı onuda yollayıp kalan işi bitirip hızlıca yatağına girip uyudu
*
Alide yüzüne soğuk su çarpmış koltuğa kurduğu yatağa girdi. Gözlerini kapayınca Nazlıyla düşmeleri ve el ele değmeleri aklına geldikçe yatakta dönüp durdu
Ali: Allahım noluyor bana (diyip istemsizce eli kalbine gitti hızlı atıyordu naptığını bisüre sonra anlayınca hızla indirdi elini) Ali oğlum saçmalama diyip yastığa gömdü kafasını gözlerini sıkıca yumup düşünmemeye çalışıp aklına başka şeyler getirdi uzun süre sonra kendini uykuya bıraktı.......................-7.BÖLÜMÜNSONU-

Vote/55

Sağlıcakla Kalın 😇

Zıt Kutuplar (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin