Tekin-Sancak
Tekin: Sancak, sen ne yaptın?
Sancak: Ne yapmışım Tekin?
Tekin: Görkem'le Turhan'ı birbirine düşürmüşsün. Okul girişinde kavga etmişler, bıçaklı falan. Polis gelmiş, ikisi de senin adını homurdana homurdana kavga ediyormuş.
Sancak: Ay ikisi de bana mı aşıkmış yoksa?
Tekin: Aynen Sancak, sana aşıklarmış. Aşkından birbirlerine girmişler ve yarın bir gün kapına dayanıp, ya benimsin ya kara toprağınsın diyerek alnına silahı dayayacaklar.
Sancak: Bu çok dramatik oldu. Böyle bir sonu mu hak ediyorum ben?
Tekin: Hayır Sancak, daha iyi bir hayatı hak ediyorsun. Daha iyi bir ortamı. Ama neden böyle yapıyorsun?
Sancak: Bir planım var Tekin. Yaptığım hiçbir şeyin altı boş değil.
Tekin: Eğer düşündüğüm gibiyse, tehlikeli bir plan yaptın Sancak ve bu işin sonunda en çok canı yanan kişi sen olacaksın diye korkuyorum.
Sancak: Korkuyor musun?
Sancak: Neden umurundayım ki Tekin? Siz, bir anda ne oldu da benim üstüme bu kadar düşmeye başladınız?
Sancak: Kesin bu ilgili arkadaş taklitlerini.
Sancak: Bir buçuk yıldır o okulda çekmediğim çile kalmadı. Hepsini gördünüz! İLK GÜNÜNDE DE, ONDAN SONRA YAŞANAN HER GÜNDE DE GÖRDÜNÜZ!
Sancak: Ne oldu? Ne değişti? Hayırdır, söylenen yalanlara düşmeye mi başladınız? Özel muamele falan mı bekliyorsunuz?
Tekin: Saçmalama Sancak. Senden hiçbir şey beklemiyorum. Haklısın, bunca zaman ağzımı açıp bir şey söylemedim ama senin dediğin gibi de olmadı.
Tekin: Görmedim, görmezden geldim. Görmemek için her şeyi yaptım.
Tekin: Ama ne kadar görmezden gelirsem o kadar gözüme battı. Seni Turhan'ın yanında öyle görünce...
Tekin: Bütün yıl boyunca böyle iğrenç bir şeye katlanmak zorunda kaldığın için çok üzgünüm Sancak.
Tekin: Eğer daha erken fark edebilseydim...
Sancak: Ne yapardın? O zaman mı nefretini yok ederdin?
Tekin: Ben senden nefret etmiyordum ki.
Tekin: Ve eğer daha erken fark edebilseydim o zaman her şey daha farklı olabilirdi. O zaman senin yanında olabilirdim, seni destekleyebilirdim.
Sancak: O zamanlarda desteğine ihtiyacım yoktu Tekin.
Sancak: O panonun karşısında desteğine ihtiyacım vardı ama sen orada en büyük kösteklerden biri oldun.
Sancak: Şimdi şu arkadaşlık saçmalıklarına inandığımı falan sanma sakın. Ya da gülen yüzüme aldanma. Çünkü sizden nefret ediyorum.
Tekin: Hiç öyle görünmüyorsun.
Sancak: Bu maskeyi siz oluşturdunuz. Fark edememeniz büyük ayıp.
Tekin: İster inan ister inanma Sancak. Bundan sonra yanındayım.
Sancak: Teşekkür etmeyeceğim.
Tekin: Hak etmiyorum zaten, geç bile kaldım.
Sancak: Evet, çok geç kaldın.
Tekin: Okulda yaşananları ailene neden anlamıyorsun?
Sancak: Babam okulda bana yapılanları duyarsa, eski birliğine sinsice sızar ve bütün cephaneliği yüklendiği gibi okula gelir.
Sancak: Devamını da anlatmamı ister misin?
Tekin: Senin zarar görmendense onlar görse ya?
Sancak: Ah, Tekin... Bir de zeki çocuk olacaksın. Babam için endişeleniyorum. Ciddiyim, otomatik silahla okulu da basar, gözünü kırpmadan adam da öldürür ve pişman da olmaz. Sonra babama ne olur? Hapse tıkılır, ömür boyu da oradan çıkamaz.
Sancak: Gay olduğum yetmiyormuş gibi bir de katilin oğlu olurum.
Sancak: Babamın gururla göğsünde taşıdığı madalyaları bir bir ondan alırlar.
Sancak: Yani onlara üzülmüyorum, kendi aileme üzülüyorum ve bu yüzden susuyorum.
Sancak: Ama merak etme Tekin.
Sancak: Yakında her şeyi çözeceğim.
:)
*Normalde kitabı Sancak'ın ağzından anlatıyorum ama bölüm başlarına dikkat ederseniz, orada ilk yazan isim genelde konuşmayı başlatan kişinin ismi oluyor ve rehberdekiler de konuşmayı başlatan kişinin rehberindeki isimler şeklinde gözüküyor.
Bazı yerlerde 11-A'dan Ali Kaptan yazarken bazı yerlerde sadece Ali yazması bu yüzden yani.Son olarak, bölüm hakkında - kitap hakkında falan yorumlarınızı bırakabilirseniz çok sevinirim. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Gay'ler Kulübü | #Texting✅
Humor"Gizli Gay'ler Kulübü" Grubunu Oluşturdunuz 11-A'dan Ali Kaptan ve dört kişiyi eklediniz. 15.11.2021