2."Tanışalım mı ?"

176 15 0
                                    

O zaman başlasın 2.bölümmm

"Ne demek burada bekleyeceksin?" Derken siyah saçlı çocuk ağzındaki sakızı şişirip patlatırken, pek umursayan bir tavırda değildi karşısındaki esmere karşı.

"Duydun işte Hoseok, burada bekleyeceğim. Kararlıyım. İlk gün tanışmaları-," işaret parmağını şakağına hafifce iki kere vurmuş "oldukça etkili olur ve beyninde durmasına yardımcı olur." Derken, ellerini ceplerine sokmuş ve okulun dışında duruken, içeri boylanmıştı.

"Bu kimin nesi, Taehyung?" Gri saçlı beyaz tene sahip çocuk sırtını yasladığı duvardan ayırmış, tek kaşlı soru soran gözlerle bakmıştı.

"Bilmiyorum,Yoongi. O yüzden size anlatamadım hiçbir şey. Anlatacak bir şey de yok aslında." Demişti esmer sağ elini saçlarına daldırırken diğerini tek koluna geçirdiği çantaya sabitlemişti. Gözlerini kısmış ve boşluğa bakmıştı. Anlık dalgınlık yaşasada, sonra dudağı kıvrılmıştı. Aklında daha bir şey yoktu ama bu çocukla tanışdıktan sonra olacaktı.

"Jimin ondan etkilendi."

"Emin misin?"

"Adım kadar."

Esmer son cümlesine kendinden emin bir şekilde bastırırken, beyaz tenli başını sallamış ve kısık gözlerle iki arkadaşına kısa bakış atarak, sıkıntıyla kravatını aşağı doğru çekmişti. Başını olumlu anlamda sallarken, arkadaşının bu tür şeylerde asla yanılmadığını bildiği için susmuştu.

"Pekala, biz gidiyoruz o zaman. Akşama bizdesin. Parti var. "

"Birazdan çıkar bu da. Geç kalmam. Merak etmeyin." Kısaca kol saatine bakmıştı o sırada. Gerçi geç kalsa bile, onu burada beklemeliydi. Sonuçta bu çocuk, Park Jimin'in dikkatini çekmişti. Hala onunla oyun oynamak zevkliydi. Park Jimin'le uğraşmak ve onu sıkıntılı durumlara sokmak Taehyung için önemliydi. Her işini bırakıp bunu yapabilirdi. Ve emindi eğer etkilenen o olsaydı Jimin de böyle yapardı.

"... Konumu da atarım. Yazlıkta yapmak... Nasıl fikir ama!"

Taehyung beyninin duvarlarında olan düşünceleri yok sayarak arkadaşına başını sallamıştı sakince. Ama içi sakin değildi. Basit, normal ve onun için sıradan olan bir adamla sıradan tanışacaktı. Yanlış bir şey yapmazdı zaten.

Uzmandı çünkü.

Kim Taehyung, flört işlerinde bir uzmandı.

Arkadaşları gideli 10 dakika oluyordu ve Taehyung inatçı şekilde hala okulun önünde bekleyerek, az önceki 'tavşan çocuğu' bekliyordu. Beklemek ona yabani geliyordu artık ve bunlara katlandığı için hem kendi inadına, hem de Jimin'e sessizce küfür etmişti. Ama birden, okulun bahçesine bakan gözleri gördüğü sillüetle duruşunu düzeltmişdi.

Görmüştü.

Tavşan çocuk okuldan çıkarken elindeki belgeleri sırt çantasına sırasıyla yerleştirmişti. Omzu ve kulağı arasında sıkılaştırdığı telefona doğru konuşurken, tavşan dişleri gözükmüştü. Çantasını sırtına yerleştirirken diğer eliyle saçlarını havalandırmıştı.

Tatlı mıydı ?

Evet.

Çekici miydi?

Kesinlikle.

Esmer çocuk üst dudağı kıvrılırken kapıya doğru bir adım geldi. Kısık gözleri gelen çocuğu süzerken, ondan biraz kısa, uzun, ince bacakları, kaslı kollarını görmüştü.

"Tavşana bak sen..." Dedi kendi kendine. Fena halde seksi bedeni varken, adamın suratına baktığında, tavşan yüzüne karşı gülmüştü sessizce. Saf ve tatlı duruşu Taehyung için kolay lokma olmuştu.
Hevesli şekilde karşı tarafa anlattığı şey, az evvel okulda gördüğü çocukla yarım bölünürken, adımları daha sakin hâl almış ve 'muhtemelen bir arkadaşını bekliyor' fikri beynine oturmuştu.

School love (Taekook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin