2 günün uykusuzluğu ve ağladığım için vücudumun her noktası ağrıyordu. Sabah 9 da uyuyup öğleden sonra 1 de uyanmıştım. 10 saat uyumadan uyanamayan bana bir kaç saatlik uyku yetmişti. Vücudumdaki ağrının sebebini düşünmeye başlamışken aniden halil in öldüğü gerçeği zihnime dağılmaya başladı.
Yine aynı o tuhaf his...
Cenazesine gidememiştim ama haberlerini alıyordum kafasının bir bölümünün ezildiğini bu yüzden sargılı olduğunu söylediler. Babası gemi de çalışıyordu adamcağızın oğlunun öldüğünden haberi bile yokmuş. Annesi yıkılmıştır kim bilir nasılda canı yanmıştır.. Kız kardeşi ayça.. kabullenemeyip öldüğüne inanamamış...Bense çoktan 'acaba beni görüyor mu' düşüncelerine kapılmıştım bile. Gerçekten öldüğümde benim için üzülenleri görebilecek miydim? Bunu daha önce bu kadar ayrıntılı düşünmediğimi farkettim,daha sonra en son ne için ağladığımı, kimin için ağladığımı, kimin ölümü için ağladığımı düşündüm.
Dışardan herkes benim sert biri olduğumu düşünürdü oysaki o kadar duygusal alınganım ki sırf "beni incitemezsiniz" mesajı vermek icin hiçbir şey umrumda değilmiş gibi davrandım...Bir kaç hafta boyunca halille olan eski facebook konuşmalarımızı buldum ve onları okudum. Bu bana dahada zarar verdi...
günlerce yatağımdan çıkmadım.
Aileme umrumda olmadığını gösterdiğim için sadece geç yattığımı düşündüler. Hala ot gibi yaşıyordum iyice kilo vermiştim rengim solmuştu. Filmler diziler müzikler keyif vermiyordu iyice içime kapanmıştım. Sınava bi kaç hafta kalmıştı. Hiç ders çalışmamıştım zaten girmesem bile olurdu benim için sorun değildi.
2001 yılından beri okumak istemeyen birine göre çok bile okumuştum.
Lisede okuyup harikalar yaratacağını düşünen arkadaşlarım evlenmiş, çocuk bekliyorlardı.
Yıllarca dershaneye git iyi bi eğitim için uğraş sen git 'gerizekalı herif'in birine siktir kendini, akıl karı mı?