"Lan naptın evime" diye çıkıştı.
-(Sırıtarak) parti ortamı yarattıım...
+Parti anlayışın gerçekten bu mu gülten! ev bomboş ulan!
-bana bıraksana şu işi. sen sadece insanlara haber ver.
+Olum kimse gelmez bu partiye bomboş lan.Kilerden yemek masasını çıkarmaya çalışırken, durdurup:
"Bana güven biraz, yıllardır hayalini kurduğumuz yabancı filmlerde gördüğümüz parti havasını yakalayacağız söz veriyorum.
+saçmalama gülten hangi filmde boş oda da parti yapıyorlardı!?
"Burası böyle kalmayacak. Ablanla konuştum oyun salonundan twister dance getirecek. Yılbaşı ışıklandırmalarını getirdim evden, kapı girişlerine takacağım. Gitar çalan birini davet ettim, gitarınıda getirecek. Bir de eğer izin verirsen küveti su ve köpük dolduracağım (swh*)
-başka isteğin var mı?
Ukala bi tavırla;
"Biraz alkol de olsa tamamdır" dedimKolumdan tutup merdivenin altına çekti beni.
"Al gözün doysun" dedi
Anlamadım yukarıyı işaret etti.-"Aman tanrım!" diye çığlık attım.
Küfür etme diye azarladı.
Merdivenin üstünde birkaç paket votka vardı. Mutfakta da bir fıçı bira olduğunu söyledi. Gözüm dönmüştü adeta.
"sen ne zamandır birhane işletiyorsun lan"
-"Ayık gezmem ben kızım bilmiyor musun"
Tamam da bu kadarını beklemiyordum açıkcası.
Evden çıkarken" sende arkadaşlarını çağır" dedi.
"Yok, sen arkadaşlarına söyle onlarda arkadaşlarını getirsin."
Tamam sende çağır ama kalabalık olsun dedi. Susturmak için tamam dedim. Arkadaşım yoktu ki kimi çağıracaktım.Eve girdiğimde kadın sesleri kafamı tırmalıyordu. Annemin arkadaşları...
Bu kadınları anlamıyorum ulan hepiniz en az 80 kilosunuz ama hala gün gün geziyor kısırları sarmaları börekleri götürüyorsunuz. Annemin arkadaşlarından birinin yanında kızıda gelmişti, herkese bağırarak hoşgeldiniz deyip odama kaçtım. Eşofmanlarımı giyip yatağıma uzandım nette parti için fikirler araştırıyordum. O sırada kapıya vuruldu.
-geeeel.
İçerdeki kadının kızıydı.
+Orada çok sıkıldım seninle takılabilir miyim.
Afalladım
-Tabii, içeri gelsene.
+çok teşekkür ederim az kalsın ölüyordum.
-Çok konuşuyorlar değil mi..
+ Aynen. adım pınar, sende gülten olmalısın annem çok bahsetti senden.
- Annen mi çok bahsetti benden. Tuhaf...
+ Aynen. Annem tuhaftır. Ee ne yapıyoruz?" derken yanıma uzandı.Yatağıma bi başkasının dokunmasına bile tahammül edemezken yatağıma yatmıştı sürtük. Emo saç kesimi damalı sweatshirtünden ne bok olduğunu belli etmişti. Daha 2 dakikadır aynı havayı soluyorduk ama nefret etmiştim bile ondan. O ise son derece samimi ve yılışıktı.
Parti kelimesini görünce;+ohaa parti mi yapiyosuoon!???
-evet
+bugün mü saat kaçta bende gelebilir miyimmm?
-muhtemelen hayır çünkü özel arkadaşlar arasında olacak
+ hadii ya... çok sevinmiştim partiye gideceğim diye. Biliyor musun daha önce hiç partiye gitmedim bu ilk olacaktı...
İçimden belli zaten aq seni kim partiye davet eder desem de
-"maaesef ya kusura bakma" dedim.
+Bir dahaki sefere özel arkadaşlara benide eklersin belki o zaman ilk partime gidebilirim.Çattık aq ya derken telefonum çaldı.
-efendim?
+ partiye bi kız getir edayla ayrıldık güzel olması yeterli edanın ağzına sıçıcam.
- Ne, ne oldu?
- Alo anıl
-alo alooo
- Noldu
-Bisey söylee
Dinlemeden kapatmıştı şerefsiz. Telefon hala kulağımdaydı algılayamamıştım olayları.+ Telefon kapandı çoktan boşu boşuna radyasyon yiyosun şuan isveçli bilimadamlarına göre kısı....
-Cuma günü saat 5te.
+ Ne?
- Partiye geliyosun.
+ Ama sen demiştin ki..
- Şimdi de gel diyorum. Şu yan apartmanın çatı katında. Güzel bişeyler giyin güzel görünmen lazım. Saçlarınıda kestiriyo musun napıyosan şu kekoluktan kurtul.
+ama am amaa.
- Partiye gelmek istiyosan dediklerimi yap arkadaşımın yanında olacaksın yeni insanlarla tanışırsın.
+ya yapmazsam?
- Bence yapar gibi görünüyosun.Küfür eder gibi gözlerini kısarak "tamam hallederim" dedi.
Partiye 3 gün vardı 2 gün sonrasında da ygs. Sınavın sadece günü umrumdaydı kazanmak ya da kaybetmek (stomach swh*) benim için önemsizdi.
Nette gezinirken glowstick bulmuştum 100 adet 30 lira çok uygun geldi hemen satın aldım. Partiyi daha eğlenceli hale getirmem lazımdı. Partiden bir gün önce anılın evine son kez gittim salon bıraktığım gibiydi. İçecekleri salona taşıdım büyük deri koltuğun iki yanına ve orta sehpanın üzerine sıraladım. Pencereleri açıp salonu havalandırdım.
Evden çıkarken bir his odaları kontrol etmem gerektiğini söyledi. Mutfağın yanındaki odaya girdiğimde gözlerime inanamadım...