8.bölüm

102 2 0
                                    

Kimsenin gelmeyeceğinden emindim artık nefes almak için balkona çıktım güneş batmak üzereydi. Kalabalık bi gürültü vardı aşağı baktığımda rahat 80 kişi vardı.
"Eveet!" Diye çığlık attım. "Kapı açık gençler yukarı gelin!"
Anıl koşarak yanıma gelip "ne oldu" dedi.
-Aşağı baksana geldilerr
+Ehh 10 kişi 10 kişidir
-yukarı geliyorlar en az 50 kişi var apartmanı yıkmaya hazır mısın!?
+haha çatlak ya.
Koşarak kapıyı açtım, içeri giren merhaba deyip kırk yıllık dostuymuşum gibi sarılıyordu. Bayramlarda bu kadar insan yalamamıştı beni. Salon tıka basa doluydu.
İclerinden biri
"5-6 kişi daha var geceye doğru gelcek onlar." dedi
kim olduğunu bile ayırt edemedim.

Anıl işaret etti. Hemen müziği açtım insanlar çoktan dans edip sohbet etmeye başlamıştı.
Anıl:kusmayacağınıza söz verirseniz alkol serbest!
Herkes bi ağızdan "Sözz" diye haykırdı.
Suratımda aptal bi gülümseme vardı hiç olmadığım kadar memnun ve mutluydum.
Koltuğun tepesinde oturuyordum yanıma bi kaç kişi geldi sohbet etmeye başladık. İnsanlara bakıp ne kadar sıradan giyindiğimi farkettim. İki kız pişti olmuştu açık mavi şifon bir bluzdu.
Çocuklardan biri;
+Lezbiyen misin?
- ne na hayır? Sen?
+kahkaha atarak hayır lezbiyen değilim. Kızları inceliyorsun o yüzden sordum.
- ha yok pişti olmuşlar.
Kızları işaret ettim.
+bak şimdi ne yapacağım. "Hilal ve şu kız pişti olmuş" diye bağırdı.
10 saniye herkes sustu.
...With a love this deep, we don't need no sleep
And it feels like we could do this all night...
Kızlardan biri:
"PİŞTİ Mİ!?" deyip bluzunu çıkardı.
Herkes çığlık atıp alkışlıyor.

Çocuk kulağıma eğilip:
+ bunu yapacağını biliyordum.
- çok kötüsün.
+ ben mi kötüyüm bana adını bile söylemedin. Kötü diye sana derler.

Kafamı yukarı kaldırıp baktığımda bir çift yeşil gözle karşılaştım. Bembeyaz alnına siyah saçları değiyordu. Kırmızı dudaklarını ısırıp;
"yoksa adını bilmiyor musun" deyip gülümsedi.
Çirkinleşmemek için zor tuttum kendimi.
-Gülten.
+Akın.
Afalladım:
-soyadımı nereden biliyorsun?
+soyadım değil adım Akın. Gülten senin soyadın mı?
-tabiiki hayır
+az kalsın kendini tanıtırken önce soyadını söylediğini düşünecektim ahhaha
-akın benim soyadım sen yanlış anladın.
+ha tamam taamam kusura bakma espiri yapmaya calısıyordum ehehe.
-sorun değil
+ee gülten kaç yaşındasın.
-19. Sen?
+23, içecek alıp geliyorum, kaybolma.(göz kırptı)

O sırada anılla göz göze o geldik. Anıl kafasını çevirdi. Gözlerini takip ettim. Kapıya baktığımda kırmızı straplez elbiseli, victoria beckham modeli siyah saçlarıyla bana doğru gülümseyen biriyle karşılaştım. Bi anda suratı tanıdık geldi. Yanıma geldiğinde;
"Olmuş muyum?" deyip gülümsedi.
Pınar dan başkası değildi bu.
-Olmak ne kelime lan tanıyamadım.
+teşekkür ederim. Seçilmiş arkadaşların bayağı kalabalıkmış.
Amk kaşarı. hala sorguluyor.
-gri tisörtlü çocuğun yanına git. Benim gönderdiğimi söyle. Uzun boylu olanın.
+ooo iyi parça sağol patron
Allahım tam bir sürtükle ortaklık ediyordum.
Arkamdan bir el omuzuma dokundu.
+içecekler geldii vişne suyuyla karıştırdım umarım seviyosundur.
-teşekkür ederim.
+o kız kimdi?
-anılın sevgilisi.
+anıl hızlı çıktı ya, her gün değiştiriyor sanırım.
-aslında hızlı değilde bu gecelik öyle olması gerekmiş.
+senin olayın ne?
-ne anlamda?
+anılı diyorum nereden tanıyorsun?
-çocukluk arkadaşım
+desene ilk sevgililerindenim
-hayııır gerçekten çocukluk arkadaşım o gözle bakmayız birbirimize.
+sen bakmada anılın yerinde olsam bakardım.
-sen nereden tanıyorsun?
+üniversitede yüzme kursu antrenörüydüm, oradan tanıştık.
Elini omzuma attıp:
- gel bak seni yeni arkadaşlarınla tanıştırayım.
Elini boynuma sarmasından irkilmiştim.
Küçül bi arkadaş grubunun yanına götürmüştü beni.
"arkadaşlar bu gülten hadi ona merhaba deyin."
Sırasıyla herkesle tokalaştım.
Akın arkamdan hareket ederek "İnsanlara soyadını söylemeye bayılıyor"
Aralarından bi kız beni yanına çekip:
-"ben Selin bu da sevgilim Emir tekrar memnun oldum" deyip sarıldı. Selin sarışın çilli bir kızdı kabarık saçlarının arasında yeşil,kırmızı,mor, mavi boyalar vardı. İlk saniyeden samimi gelmişti. Emir zenci denecek bir tonda esmerdi. Çok yakışıyorlardı.
Akın araya girip:
-bunlarda kerem ve irem 8. Sınıftan beri sevgililer. Kısacası ondan hoşlandıysan bile boşuna uğraşma ayrılmıyorlar, inan biz çok denedik.
Hep birlikte kahkahalara boğuldular.
"Bu Linda adı gibi arjantinin en güzelidir. Bunlar da caner ve can ne zaman birilerinin sevgilisiyle arası bozulsa bunlar devreye girer."
-"iyilik meleği gibi mi"diyerek espiri yapmaya çalışmıştım.
+ grup melekleri desek daha doğru ahaha
"takımda eksik olursa ara bizii"
Gülümsedim.
Sohbet etmeye devam ettik selin ve irem benden üç yaş büyüktü. Lindayla aynı yaştaydık ispanyol aksanıyla şirin,sevimli bir kızdı.
Saat iyice ilerlemişti gece 12 yi çoktan geçmişti. Anılı bir kaç saattir göremiyordum. Tuvalete gitmek için ayağa kalktım tuvaletin kapısı açtığımda yiyişen bi çitf olduğunu gördüm duraksamadılar bile. Banyodaki klozeti kullanacaktım. İçeri girdim neyseki burası temizdi kapıyı kilitledim. Bi kaç dakika sonra kapıya vuruldu.
-dolu
+kapıyı açar mısın
-kimsin?
+akın
-hayır, işim var bekle.
+altıma işeyeceğim aç şu kapıyı.
İşimi halletmiştim çoktan ellerimi yıkayıp kapıyı açtım.
-Camdan falan işeseydin ya.
Koşarak tuvalete geçti fermuarını indirip işemeye basladı kafasını geriye yaslayıp tavana doğru baktı rahatlamış görünüyordu.
-napıyorsun! Çıkmamı bekleyebilirdin!
+hiç sorun değil(sırıtarak)
camdan işemek ha 23yıllık erkeğim benim aklıma gelmedi ehehe.
Aniden üzerime su attı
Üzerime işedi sanmıştım.
Küvette bi kaç kişi bizi ıslamaya başlamıştı. Kapıyı açıp kaçtım ama yinede ıslanmıştım
Hemen arkamdan gelip omzumdan tutup kendine çevirdi. Sırılsıklam olmuştu. Beyaz tişörtü vücuduna iyice yapışmıştı. Eli hala omzumdaydı.
-afedersin
+ ellerini yıkadın mı?
-ne?
+pis ellerinle bana dokunuyosun.
-penisim temizdir daha aksam duş aldım.
-İyyy iğrençsin.
Koşmaya başladım arkamdan
"hayır gerçekten temizim" diye bağırdı.
Salona girdiğimde insan sayısı iyice azalmıştı. Anıl ve pınar çok samimi görünüyor sürekli gülüyorlardı. Arkamda akın 'ı görünce anıl'ın odasına koştum. İyice yorulmuştum hemen odaya girip kapıyı üzerime kitledim.
"Ooo davetsiz misafir"
Arkamı döndüğümde 4 kişi yarı çıplak bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne yapıyorsunuz burada bu oda olmaz başka bir odada halledin işinizi burası ev sahibinin odası. Çubuk dışarı çıkın iğrençsiniz."
Kapıyı açtım gülerek dışarı çıkıyorlardı.
En son çıkan kız duraksayıp;
-istersen bize katılabilirsin çok eğlenceli olucak
+ çıkar mısın artık!
- anladııım siz çift takılacaksınız...
+ne?
O sırada akın içeri girdi. Kıza; "görüşürüz, iyi eğlenceler" deyip kapıyı kilitledi.
Koşarak ranzanın üst katına çıktım.
- gider misin biraz dinlenmem lazım.
Yanıma yaklaşmaya başladı.
Gözlerini gözüme dikip uzun uzun baktı.
Lanet olsun boyu çok uzundu. Elini uzatsa beni tutabilirdi.
Altıma işeyecek gibiydim çok korkmuştum. Anında kafamda bir sürü senaryo canlanmıştı. Dokunacak olursa camdan atlamayı bile düşünmüştüm.
- Sana zarar verecek değilim, daha az önce tanıştık iyi biri olduğuna bahse varım. Korkmuş görünüyorsun benden korkmana gerek. Çok ciddiyim sana zarar vermicem.
+ odadan çıkar mısın!
Bacaklarıma dokunduğu anda kendimi pencereye doğru attım.
- Gülteen!
Aptal pencere kırılmaz cam olduğu için kırılmamıştı. 2 metre yükseklikten yere çakılmıştım.
-Ne yaptığını sanıyorsun!
iyi misin!?
+Ahhh kolumm
- Salak çocuk , iyi misin?!
+ Dokunma banaa ahhhh kolumm
- tamam dokunmuyorum ama neden yaptın bunu?
+ odadan çık git dedim sana.
Anıl'ı çağır.
- tamam tamam gidiyorum anıl'ı çağıracağım.
Odadan dışarı çıktığında yerimden kalkmaya çalıştım. Ama canım daha da acımıştı.
Birkaç dakika sonra geri geldi yanında anıl yoktu.
- anıl nerde?
+ bulamadım en son kırmızılı bir kızla birlikte olduğunu söylüyorlar.
Yanıma geldi beni kaldırdı ne kadar bağırsam, bırak desem de.
Kolumu mesaj yapmaya başladığında;
-Çok kötü düştün morarmamasını istiyorsan masaj yapmalıyım.
+ bırak morararsın... birkaç gün sonra düzelir.
- iyi! kangren olduğunda da umarım böyle dersin.
Hemen sağ elimle omzumu sıvazlamaya başladım.
Gülümseyerek elini elimin üzerine koydu. Ve ekledi:
"Gerçekten sana zarar verecek değildim. Neden böyle bir şey yaptın anlamıyorum. Tuvalet konusunda ise gerçekten sıkışmıştım. Ve yine söylüyorum ciddiyim penisim temizdir."
-saat kaç?
+ özür dilerim yanlış anlayacağını düşünmemiştim gerçekten özür dilerim.
-saat kaç?
Telenonunu çıkarıp ekrana baktı "3:38" birini arayıp bir şeyler konuştu dinleyemedim.
Uykusuzluktan ölüyordum saat 4 olmuştu.
Hala oda da olduğu için uyuyamıyordum.
Gözlerim kapanmak üzereyken üstümde bir el hissettim.
Üzerime battaniye örtüyordu.
Saat kaç diye mırıldandım.
"Altıya geliyor"
...

Çift çizgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin