12

148 21 11
                                    

"Günaydın, ne zaman kalkacaksınız? Bende yarı insanım ve açım."

Duyduğum sesle Mark'ı dürtüklemiş sonra da diğer tarafa dönmüştüm.

"Hey! Beni yaparken bu kadar uyuşuk değildiniz kalkın hadi!"

Duyduklarımla hemen yerimden fırlatmış gözlerimi kırpıştırmıştım.

"Mark bu ne?"

"Bebeğim, biraz daha uyuyalım söz kahvaltı hazırlayacağım kalkar kalkmaz."

Karşımdaki küçük çocuk bana şirince el sallarken yine Mark'ı dürtüklemiştim.

"Mark kalk!"

"Baba kalkar mısın?"

Duyduklarımla bu sefer ikinci şoku yaşarken, Mark'ın kalkması ve çocuğu kendine çekmesi bir olmuştu. Ne yani? Bir çocuğu vardı ve ben şimdi mi öğreniyordum?

"Haechan, bebeğimiz doğdu!"

Pekala, pekala benimle beraber şaşırıyor olabilirsiniz ve size anlatayım; şey bu yaşıtlarına benzemeyen bebek birzat karnımda ben uyurken benimle uğraşan bebekmiş, hani Mark demişti ya hızlı gelişiyor diye. İşte bu bebek 5 yaşında görünen maşallah ağzı susmayan 2 günlük bebekmiş meğerse.

"İyi de bunun hiç heyecanı olmadı ki! Hem biz nasıl açıklayacağız insanlara 5 yaşındaki çocuğun aslında yeni doğan bebek olduğunu?"

Karşımda oturmuş pankekleri gömen çocuğa bakıyor, diğer yandan da Mark'ın garipsemeyerek küçücük çocuğa aşkla bakmasını izliyordum. Garipsememesi normaldi, o insan değildi çünkü! Gerçi mantıken doğumdan sonra bende insan olmayacaktım da her neyse.

"İster misin? Bana hamileyken çok yiyordun bundan."

Küçük elleriyle önüme ittirdiği tabaktan tabii ki almıştım. Pankek en sevdiğim kahvaltılıktı.

"Eee cinsiyetin ne senin?"

"Kafamda toka olmadığına göre bende sizin gibi erkeğim işte."

Bunlar çok garip geliyordu, biri beni cimciklese ve rüyamdan uyansam yıllarca etkisinden çıkamazdım.

"Adımı ne koyacaksınız bakalım? Anlamlı bir isim olsa iyi olur, ben olmasaydım babam ölecekti sende yapayalnız ağlardın dünyada. Aşkınızın meyvesiyim ben."

"Bende senin babanım yalnız."

Bana her zaman şu ya da bu diye sesleniyordu ama Mark'a sabahtan beri baba diyordu.

"Bunu düşüneceğim, dünya da kadınlar doğum yapıyor ve onlara anne diyorlarmış bence sen benim annemsin!"

"Çok komik, ama gülmedik."

Her ne kadar böyle dersem diyeyim Mark kıkırdıyordu. Gerçekten iki ölüm meleğinin arasında ne yapıyordum bilmiyordum.

"Bu arada, babamın laneti kalktığına göre ve yeni kardeş macerası istemediğim için lütfen hareketlerinize dikkat edin."

Sanki biz değilde o ebeveynmiş gibi bizi uyarmış sonra da yandaki mendili alarak elini yüzünü silmişti. Galiba bu çocuk bizi eğitecekti. Ve neresi çocuktu ki bunun?

"Neresi çocuk bunun?"

"Ölüm melekleri her şeyi bilir sevgilim."

"Ama bu yarı insan, biraz saygı duyması gerekmez mi?"

"Anlaşılan sana her şeyi tam anlatmamız gerek."

---
bu kadar iğrenç anlatım olmaz ya tşk

ölüm meleği, markhyuck.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin