1 saat sonra, konsey toplantısında.
jungkook kollarını masaya koymuş, ellerini birleştirmişti. başını masanın ucuna yerleştirmiş yeri izliyordu, derin düşüncelere daldığı belliydi.
konsey başkanının odaya girdiğini mırıltı ve homurtuların kesilmesinden anladı, başını kaldırıp arkasına yaslandı.
herkes ayağa kalkarken başkan geçip masanın en başındaki yere geçti, çok uzun bir masa değildi, iki tarafında beşer kişi olan ufak bir masaydı. tüm varlıkların katılmadığı belliydi, jungkook ona bildirilmese de toplanma amacını anlamıştı. kurtlar ve vampirlerin kavgasıydı mesele.
konsey başkanı ayaktaki herkese baktı teker teker, başıyla selamladı hepsini. bakışları jungkook'a gelince elbette dercesine gülümsedi. "ayağa kalkmayı düşünmüyorsunuz herhalde kont jeon?"
kont jeon nedir ya, on altıncı yüzyılda mı kaldınız hala?
"düşünmüyorum." jungkook duvardaki saatten bakışlarını çekip adama baktı. "ancak ne düşünüyorum biliyor musunuz, bu kadar aptalca bir toplantıya gelme zahmetinde bulunup sefil toplantınızı şereflendirdiğim için ne kadar minnettar olmanız gerektiğini."birkaç kişi öksürür ve denizdekilerin temsilcisinin kafasındaki fanustan fokurtular gelirken konsey başkanı gülümsedi. "tabi, sizin gibi yüce bir vampiri meşgul ettik." yerine oturdu, diğerleri de oturdu yavaş yavaş.
jungkook dişlerini sıktı.
"bize yardım edersiniz diye düşündük. zahmet olmazsa." adam ellerini masanın üstünde birleştirip jungkook'a döndü.
"olur." arkasına yaslandı, kollarını sandalyenin kollarına dayayıp ellerini karnının üstüne koydu. "kurtların ölmesi benim problemim değil."
"ancak vampirler sizin kontrolünüz altında olmalıydı."
jungkook jimin'e baktı. jimin hafifçe öksürerek sözü aldı. "yanlış anlamadıysam, siz bizi buraya, kurtlar kendilerini koruyamıyor ve bu yüzden lütfen onları öldürmeyin demek için mi çağırdınız?"
adam jimin'e dönmemişti, jungkook'la konuşmaya devam etti. "bağlı olduğunuz yaşatanların bu kıyımdan haberi var mı?"
"benden daha iyi bildiğiniz gibi, zayıflar doğada yok olmaya mahkumdur."
kurtların temsilcisi ayağa fırladı sinirle. "bu ne terbiyesizlik! siz savaş kurallarına uymadan bize saldırıyorsunuz, kurallara uymak istediğimiz için biz mi suçlu olduk şimdi de!"
jungkook göz devirdi. "bu saçmalığı dinleyecek değilim."
jimin sözü devraldı tekrar. "siz kurtlar defalarca savaş kurallarını hiçe sayarak biz vampirlere saldırdınız. hem, ne zamandan beri ulu gururlarınızı hiçe sayıp bize durmamız için yalvarıyorsunuz? bu kanlı savaşın öncüleri sizlersiniz, sizin atalarınız. şimdi gücünüz bitince bizden merhamet mi dileniyorsunuz? sizin merhametiniz bizim annelerimizi evlatlarımızı öldürürken neredeydi?"
masada çıt çıkmıyordu. peri temsilcisi kurdu yavaşça yerine oturturken sessizliği denizden gelen bozdu. "bence bu noktada <gulp> bizim karışmamız <gulp> etik olmaz. bilinen ilk zamandan <gulp> beri vampirler ve kurtlar <gulp> hep savaş halindeydi. <gulp> ve vampir dostlarımızın da dediği gibi, <gulp> sırf birisi pes ediyor diye <gulp> savaş biter mi? <gulp> bir anlaşma sağlanacaksa şayet <gulp> bu iki tarafın arasında <gulp> veyahut iki tarafın da onayıyla <gulp> sağlanacak bir şeydir. <gulp> karışmak bize düşmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍒 Acı Kiraz ✓
FanficACI KİRAZ | ben acı kiraz tanı beni bana şarkılar söyle biraz ben kara beyaz her işim ters, dünyam ya lan (Kasvetli Kutlama'nın devamıdır, birinci kitabı okumanızı tavsiye ederim.) (+18 şiddet içeriği.) vampir soyu lideri jungkook ve azılı düşman...