Prolog

622 40 8
                                    


******
"Yıldızları sever misin?" diye sordu; hayatıma bodoslama giren, kaygılarından uzak bir şekilde semaya bakan yanımdaki yabancı. "Severim." dedim. "Hatta bir ara ilgi alanımdı." İşaret parmağımı, cam tavanın ardındaki bulutsuz gökyüzünü salkım salkım dolduran yıldızlara doğru tuttum. "Mesela şuradaki parlak olan Procyon, şu üst çaprazındaki de Aldebaran. Daha yakından görmek istersen teleskobu ayarlayabilirim senin için."

Kolunun dirseğini yatağa sabitleyip, yumruk halini almış elini şakağına dayadığını ve beni ilgiyle izlediğini gördüm. "Gittikçe şaşırtıcı oluyorsun." dedi konudan alakasız. Sonra da alaycı birkaç kıkırtıyı bıraktı kulaklarıma. "Oysaki seni rehin almak isteyen pis bir suçludan fazlası değilim ama sen buna rağmen bana iyi davranıyorsun. Söylesene... Sence buna değer miyim?"

Başından beri hissettiğim o şeyi dillendirecek ne gücüm ne de cesaretim vardı artık. Çünkü defalarca darbe almış bozuk bir kalbe yeni şeyleri sokmaya çalışmak, endişeyi ve korkuyu getiriyordu beraberinde. Bilhassa da daha fazla zarar görmek korkusunu... O yüzden, "Yanlış anlama hemen!" dedim. Kaşları hafif havalandı. "Kalbi kırık ve kafası çatlak bir adamım ben, sen de bu adamın çatlak kafasını meşgul eden geçici bir hobisin. Bundan fazlasını düşünme sakın."
******

Merhaba arkadaşlar.

Bu hikayenin boş yere araya gitmesini istemediğimden tekrar düzenlemeye almıştım. Kurgu olarak daha da güçlü olacağına inandığımdan bu kararı almıştım aslında. Bakalım öyle olacak mı... :)

Onun haricinde, bölümler yakın zaman içerisinde daha detaylı olarak karşınızda olacaktır.

Şimdilik hoşça kalın. Yakında bölümlerde görüşürüz.

🖐🏻

Evimdeki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin