2. Bölüm

277 30 21
                                    

Medya: Adele - Hold On

                                   ******
Yatağın karşı çaprazındaki berjere oturup dakikalarca ve sessizce izledim onları. Nicholas büsbütün ona sarılmış yatıyordu. Darren'ın sağ eli ise sanki yıllarca aynı şeyi tutuyormuş gibi belindeydi. Ağlayamadım. Bağıramadım da. Çünkü boğazıma yerleşen o koca yumru, bu acıyı atmama bir an olsun izin vermiyordu. Ama akrep, yelkovanı kovaladıkça içimdeki bazı şeylerin değiştiğini hissettim. Acının yerini yeni bir duygu almaya başlamıştı artık. Sonra tan ağardı, gölgelerdeki gizem biraz daha çözüldü. Artık daha net görebiliyordum önümdeki hazin olamayacak kadar iğrenç olan bu manzarayı. Ve Darren kıpırdanmaya, homurdanmaya başladı. Parmakları Nic'in kalçasına inmiş, dudakları saçlarına dokunmuştu. Bütün vücudum öfkeyle kasıldı.

"Uyan güzellik." dedi Darren uyku mahmuru sesiyle. Gözlerini ovuştururken esnediğini duydum. "İşe gitmeden önce bir tur daha atalım hadi."

İkinci bir darbe daha!

Tüm öfkeme rağmen sessiz kalmaya devam ettim. Olduğum yer pek fazla aydınlık olmadığından görünmem zordu ve görüş açılarından biraz uzaktım. Bana ve duygularıma ihanet eden adamın vereceği cevabı bekledim sadece. Ondan sonra bu oyuna son verebilirdim. Hem de ebediyen.

"Git başımdan Darren, çok yorgunum..."

Arkasını dönmeye yeltense de başaramadı, çünkü Darren hızlı davranıp bu eylemini gerçekleştirmesine izin vermemişti.

"Yorgunluğunu üzerinden atmana yardımcı olabilirim." Hin bir şekilde gülümsediğini gördüm. Ve sonra da Nic'in boynunda dilini gezdirmeye başladığını... Bana ait olduğunu düşündüğüm ten, bunca zamandır en yakın dostum olduğunu sandığım adam tarafından istila ediliyordu yine, ama kılımı bile kıpırdatmadım. Olduğum yerde, sessizce izlemeye devam ettim. Çünkü biliyordum ki hafızama kazınacak her bir görüntü ve ses, ona ait olan tüm duygularımı söküp atacaktı kalbimden. Benim olmadığını bana yeniden hatırlatacaktı.

"Hayatımda senden daha azgın birini görmedim." dedi. Hafif sitemkârdı kelimeleri. Ve biraz da alaycı. Ama çokça da mutlu.

Dişlerimi sıktım.

"Biliyorsun ki o geldikten sonra bu ilişki bitecek. Anlaşmamız böyleydi. Çok alışmaman senin için iyi olur."

O...

Güldüm bu ifadeye. Fakat en çok da kendi aptallığıma...

Ansızın berjerden kalktım. "Bitirmenize hiç gerek yok." dedim normal bir şeymiş gibi. Bedenlerinin yarısını örten gümüşi nevresimi, korku dolu gözlerle üzerlerine doğru çekmişlerdi hemen. "Ben yokken çok iyi bir çift olmuşsunuz(!), kutluyorum sizi." Alkışlarım, odanın kum beji duvarlarına tokat gibi çarptığında Nicholas'ın gözleri, gözlerimdeki nefrete tanık oldu ve ağlamaya başladı. Ama benim için bir anlamı yoktu artık ağlamasının ya da incinmesinin.

Darren'a döndüm. Üzerindeki şokun etkilerinden yavaşça sıyrılıyor, Nic'in boşta kalan elini teskin edercesine tutuyor ve okşuyordu. Daha sakindi. "En azından şimdilik." dedim içimden. Şimdilik...

"Benim en yakın (!) dostum, liseden beri arkadaşım Darren..." Yavaş adımlarla ivme kazandırdım bedenime. Ama onlara ne yaklaştım ne de baktım. Ayak uçlarında, boynum eğik bir şekilde sağa-sola doğru gidiyordum yalnızca. Ve yüzümde sahte duygulardan doğan bir tebessümün izleri vardı. "Benim artıklarıma karşı her zaman tuhaf bi' ilgin olmuştu. Ama bu hırsın hoşuma gidiyordu, yalan söyleyemem..." Suratının asılmaya başladığını görünce güldüm. Lakin sinirdendi bu gülüş. Ve de güçlü durmak isteyişimden. "...Hani hatırlarsın ya, babam hayvan sahiplenmeme karşıydı. Ve bu konuda ısrarcı olduğumu görünce bana bir gün şunu söylemişti: 'O kadar çok istiyorsan insanları köpeğin yap.' Dediğini yaptım. Seni sahiplendim."

Evimdeki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin