7

31 25 0
                                    

Barış'tan

Arbaya bindimde telefonum yanımda olmadını fark ettim. Evinin önünde geldimde Senayı gördüm yanında bir çocuk vardı, ona bağırıyordu.

Bi baya da küfür ediyordu. Senayı küfür edebileceğini hiç düşünmemiştim. Senayı tanımıyordum ama iyi bir kıza benziyordu çok ta güzeldi.

Onları bölmemek için arabaya döndüm. O çocuk kimdi? Sena ona niye bağırıyordu? Sevgili miydilier? Bu soru kendime niye sordum bilmiyordum.

Ben hiç bir kız hakkında hiç bir şey merak etmezdim. Ama Sena sanki farklıydı, tanıdım öbür kızlar gibi değildi. Farklı bir davranışı vardı, gözleri farklı bakıyordu.

Kafamdaki sorulardan kurtuldumda arabayı çalıştıramadımı fark ettim. Eve doğru yürümeye başladım, ama kendimi başka bir yerde buldum. Annemin mezarında. Ne ara geldimi bilmiyordum.

"Anne. Güzelim" sesim boğuk çıkmıştı gözlerim dolmuştu "Seni çok özledim, 5 sene oldu sen gideli. Bizi neden yalnız bıraktın? Ateş seni çok özlüyor. Uyudunda hep başında bekliyorum ona bir şey olmasın diye. Biliyor musun, hep seni sayıklıyor. Anne diye bağırıyor ve ağlamaya başlıyor. Ben napıcamı bilmiyorum" hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Annem öldükten sonra hiç bir zaman böyle ağlamamıştım. "Niye bizi o kadar erken bıraktın anne? Ya ben hala 15 yaşındaydım sana çok ihtiyacım vardı. Var. Sana çok ihtiyacım var. Ateş hiç bir şey belli etmiyor hep mutlu görünmeye çalışıyor ama onun için daha zor. O daha 5 yaşındaydı sen gittinde. Sen gittikten sonra iki sene konuşmamıştı. O daha çok küçük sana çok ihtiyacı var. Niye gittin anne niyee?" bizi bıraktı için ona çok sinirliydim.

Ama onun hiç bir suçu yoktu. Annem yedi yıl önce kanser olmuştu. Okula gitmemeye başladım ona bakmak için. Kardeşim çok küçüktü daha üç yaşındaydı. Babam bizi terk etmişti, yeni ailesi için. Bize yardım edebilecek kimsemiz yoktu.

Annem öldükten sonra yurt dışına gittim kardeşimle. Orada deli gibi çalıştım, kendi şirketimi kurdum. Ama mutlu değilim, bir yanım boş. Onu hiç kimse dolduramayacaktı. "Özür dilerim sana bağırdım için. Seni çok seviyorum güzel annem. İyi geceler" mezar taşına bir öpücük bıraktım, göz yaşlarımı durduramıyordum. Beni çok yormuştu bu hayat, ama kardeşim için dayanmam lazımdı. Benim yaşadım şeyleri yaşamasın diye, her şey yapardım. Hayatımda kalan tek şey kardeşimdi.

Eve geldimde bakıcı hala oradaydı, ama ateş uymuyordu.

"Abicim sen niye uyumuyorsun hala?"
"Seni bekledim. Bu gece seninle uyabilir miyim?" ona bakarak gülümsedim "Tabiki uyabilirsin, amaa.. Bir şartla. Yarın okula gidersen" Ateş okula gitmeye sevmiyordu, her çocuk gibi "Tamam giderim ozaman" dedi üzgün bir sesle.

"Ama yarın ben bırakmayacağım seni, şoförle gideceksin çünkü ben erken kalkmam lazım, ama seni almaya ben geleceğim" gülümsedi "Oley be" diye bağırdı. Ona gülümsedim "Hadi gel yukarıya çıkalım" ona elimi uzattım. Bakıcıya çıkması için işaret ettim.

Sahata baktım, beşi gösteriyordu. Zili çaldım. Ama Çağatay çıkmıyordu. Kesinlikle unutmuştu. Kapı bir anda açıldı ve Çağatay çıktı. "Hadi gidelim" dedim soğuk bir sesle "Tamam bekle montumu giyim" cevap vermeden arabaya bindim.

"Günaydın" dedi Çağatay arabaya binerek "Günaydın" dedim "Bu arada dün telefonunu bizde unutmuştun" telefonumu bana uzattı "Teşekkür ederim" dedim arabayı çalıştırarak.

Çağatay ın şirketine gelmiştik, ortaklık sözleşmeyi imzalamak için. Çağatay ın şirketi Antalyadan biraz uzak olduğu için çök erken çıktık evden. Ortak olmak Çağatay ın fikriydi, yurt dışındaki şirketi daha fazla büyütmek için. Benim öyle bir derdim yoktu ama kabul etmiştim.

"Bir kahve içelim mi?" dedi Çağatay "Başka bir gün içersek olur mu? Kardeşime söz verdim" bana gülümsedi "Rahat ol hiç sorun değil. Başka bir gün içeriz" dedi küçük bir tebessümle.

"Ben aslında dün gece telefonu almaya gelmiştim ama Senayı kapıda biriyle kavga ederken gördümde geri döndüm bölmeyim dedim" sessizliği bozmuştum. Off niye sordum ya, kessin Senaya söyleyecek şimdi "Ah doru dün gece eski sevgilisi geldi" ona niye küfür ettini şimdi anlamıştım. Ona bakıp kafamı salladım.

Onların evin önüne gelmiştim "Tamam görüşürüz ozaman başka bir gün" küçük bir tebessüm ettim "Görüşürüz" dedim. Çağatay indinde müzik açtım. Mor ve ötesi - bir derdim var.

Bu benim için çok özel bir şarkıydı. Ateşin okulun önüne geldimde sesi biraz kısıltım. Ateşi beklerken telefonuma bir mesaj gelmişti. Bilinmeyen bir numaradan. Mesajı hemen açtım.

0538: Kolyemi getirdin için çok teşekkür ederim

Numaramı nereden bulmuştu?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Selam
Bu bölüm de biraz kısa oldu yani okadar da içime sinmedi ama yinede atayım dedim
Bu aralar pek bölüm yazamıyorum, hiç vaktim kalmıyor

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce ileride ne olacak?

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın byy<3

Tesadüfler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin