Bu gün yurt dışından ailem dönüyordu. Onları çok özledim,ama en çok abimi özledim, abimde babamın işleri yüzünden onlarla gitmişti.
Abim üç sene önce kanser olmuştu, ama çok şükür kurtuldu biraz zor oldu çok acı çektik ama onu da atlattık. Abime çok düşkünüm onu çok seviyorum.
Onun adıyla bir kolye yaptırdım, onu hep yanımda hissetmek için. Zil çaldında merdivenlerden aşağı koştum kapıyı açmak için.
"Ablaa!" bağırarak bana sarıldı küçük fare. Yiğit benim küçük kardeşim, daha dört yaşındaydı ama çok zeki bir çocuk, yeşil gözlere sahip çok yakışıklı bir çocuk. O hiç kimseye benzemiyor, ne bana ne de abime çok özel bir çocuk.
"Küçük fare hoş geldin" ona gülümsedim ve kocaman bir öpücük kondurdum yanağına "Bana öpücük yok mu?" diye sordu abim gülerek "Sana olmaz olur mu ya, gel önce sarılayım çok özledim seni" onu gerçekten çok özlemiştim, abimle iyileştiğinden beri ilk kez uzak kalmıştık.
"Bende çok özledim seni canımın içi" onun mavi gözlerin içine baktım "Söz ver bir daha uzak kalmayacağız" tatlı tatlı gülümsedi "Tamam söz bir daha uzak kalmayacağız. Ama kabul etmem lazım sensiz kafam dinlendi" Can gülmeye başladı, bende ona dilimi çıkarttım.
"Sen çok gıcık olmuşsun ya, yoksa bir kız kafanı karıştırdı mı?" ona göz kırptım "Eh işte biliyorsun kızlar da yanımdan ayrılmiyorlar" göz kırparak gülümsedi "Anladım ben seni -" babam lafımı kesmişti.
"Sena kızım? Annen de baban oldunu unuttun galiba kardeşlerini görünce, bize sarılmak yok mu?" yeni fark etmiştim ki hala kapıdaydık. Gülümseyerek onlara koştum ve sarıldım.
Annemin kokunu çok özlemiştim, onun parlayan sarı saçlarını ve mavi gözlerini. "Hadi içeri girelim yoksa akşama kadar burada kalırız" dedi babam gülümseyerek. Çok mutlu bir ayleydik, hep birbirimizin yanındaydık annem ve babam bizi birbirimizi sevmeye öğretmişlerdi ve bundan çok gurur diyordum.
Çağatay ve Dilan bu gün ailem geleceğini duydunda dün akşam gittiler. İçeriye girerek babam konuştu "E nasıl geçti zaman burada yalnız?" babama döndüm cevap vermek için "İyi geçti ama çok şükür yalnız kalmadım, Çağatay ve Dilan sağolsun beni yalnız bırakmadılar".
"A ne güzel e nerdeler onlar?" salona girerek abime cevap verdim "Dün akşam gittiler. Abi sana bir sürprizim var" güldü "Noldu kız hediye mi aldın" gülümseyerek kafamı hayır anlamında salladım.
"Deniz ve Ozan Antalyaya'a geri döndüler" dedim kocam gülümseyerek "Gerçekten mi? Nerdeler peki bi göreyim ya çok özledim" dedi. Can da onları çok seviyordu onun en yakın arkadaşlarıydı.
"Tamam sakin ol görüceksin. Ev bulana kadar bir kaç gün burada kaldılar. Ama iki gün önce taşındilar" dedim "E hadi gidelim ozaman ya kızım çok özledim ben onları ya" babamın sesi konuşmamızı böldü.
"Ya dur daha yeni geldik dur bi dinlen yoruldun yolda" abim kafanı hayır anlamında salladı "Hayır ya dinlendim ben zaten yolda gidip bi beş dakika görmeye gidecem çok özledim" ona gülümsedim "Arabanın anahtarını almaya gerek yok.
Bu mahalleye taşındilar zaten" dediklerimden sonra azı açık kalmıştı "Niye söylemiyorsun ya" kapıya doğru koştu.
"Gıcık sınız siz ya. Benimle uğraşmaktan başka işiniz yok mu sizin?" abim gülmekten kendini durduramıyordu. Deniz, Barışa öküz dedimi abime anlatmıştı. "Deniz ya sende niye herkese anlatıyorsun" dedim sinirle.
Abim gülümsemeyi bırakmıştı "Herkes mı oldum ben şimdi? Aşk olsun bide hala abi diyorsun bana" ona döndüm.
"O anlamında söylemedimi biliyorsun, bide gülmeyi kes" Can daha fazla gülmeyi başladı "Ya bu Barış kim, hiç tanımadım ben" diye sordu abim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfler
Romance-Sen beni mi takip ediyorsun?- çok merak ediyordum ne cevap verecek diye. -Evet- Nee? Bide kabul ediyormuydu? -Ya sen sapık mısın?- Sena 17 yaşında çok güzel ve özgüvenli bir kız , ailesine ve arkadaşlarına çok bağlı. Bir gün tesadüfen Barışla t...