Keyifli okumalar mor çiçekli yıldızlarım💜
~~~~~~~~~~~~
Bir sinir anı olur. O an sakin kalmazsan ne yapacağını sen dahil kimse kestiremez. Öyle bir sinir dalgası çarpar ki tenine, kendini mi boğsan yoksa karşındakini mi diye arada kalırsın ama bir sorun vardır.
Karşındaki insan kendini boğmuştur boğacağı kadar zaten. Sen onu batırsan da etki etmez ona.
Cihan'ı tam olarak bu cümle tabir ediyordu bence. Onu bir kaşık suda boğmak istesem bile fayda etmezdi ona. Çünkü o zaten boğulmuştu ve kaybolmaya başlıyordu. Ve bence kaybolduğu şey kendisiydi. Kendini kaybetmişti ve bulmak istiyor gibi değildi. Kendi canı yandığı kadar yansın istiyordu belki. Belki de sadece kendi hatasını örtbas etmeye çalışıyordu. Ki bence ikincisiydi doğru cevap. Beril teyzenin bu halde olmasının sebebi tamamıyla oydu. Kim ne derse desin, isterse aksini iddia etsin benim zihnimdeki bu cevap değişmeyecekti. Bay D'ye suç atan Cihan, attığı suçun ağırlığı altında ezilirken kurtulmaya çalışıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı. O çoktan ezilip yok olmuştu ve bunun farkında bile değildi.
"Dayı!" Asilkan'ın sert sesiyle bacağımın üstündeki elini hızla tuttum. Sakin kalmalıydı.
"Ben sadece ablamı bu hale getiren adamdan söz ediyorum Çağ. O ve onun düşmanlarından. Olur da bir gün sen de ablam gibi olma diye uyarıyorum." Cihan'ın kelimeleri yüzümü gererken sert bakışlarım onu buldu anında.
"Ne demeye çalışıyorsunuz Cihan Bey? Açık açık söyleyin." Buz gibi sesim onda etkili olmak yerine gülmüştü alayla.
"Bence her şey gayet ortada Mehir. Sende, o Bay D denen şerefsiz gibi bir iş yapmıyor musun? Tıpkı ailen gibi." Elimi masaya vurup ayaklandığımda Yağmur ve Asilkan da benimle birlikte ayaklanmıştı.
"Aileme dil uzatamazsın! Laflarına dikkat et yoksa gerçekten görmek istemeyeceğin bir Mehir ile karşılaşırsın! Ki bunu hiç tavsiye etmem!" Öfkem, on metre öteden belli olurken Cihan sadece gülüyordu.
"Senin de Bay D'nin ve Asrın Serhun'un öğrencilerinden olduğun nasıl da belli. Bu öfke, bu hırs, bu tehditler... Aynı babana benziyorsun. Öz olmasa da tamamen kopyası olmuşsun. O da hiç sakin olamazdı ve bu sakin olmayışının bedelini sayamayacağım kadar çok farklı şekillerde ödedi. Ama kusura bakma, bende bir kez daha size heba edecek bir kişi yok bu ailede! Ablamı bu hale getirdiniz, şimdi sıra yeğenime mi geldi? Bu kadar birine zarar vermek istiyorsanız kendi ailenizden kalan kişilere verin zararınızı! Benim ailem sizin kum torbanız de-"
"YETER!" Asilkan sertçe Cihan'ı kestiğinde öfkeli soluklarım doluyordu kulaklarıma. "Sana iltimas gösterdim bunca zaman ama yeter! Haddini aşma! Benim hayatıma da hayatıma aldığım kişilere de karışmaya hakkın yok! Sen benim babam değilsin! Yerini bil!"
"Ben seni korumaya çalışıyor-"
"ÇALIŞMA! Ben senden koruma istemedim! Ben senden beni rahat bırakmanı istedim! Ben ne senin oyuncağınım ne de bir başkasının! Hayat benim hayatım! Düşsem de kalksam da istediğim gibi yaşayacağım! Başımda babam yok diye bana babalık taslayamazsın!" Asilkan öfkeyle masaya yumruğunu vurduğunda sert bakışlarının hedefinde sadece Cihan vardı.
"Oğlum yeter, gidelim." Beril teyzenin uyarısı bile Asilkan'ı geri çekmezken boştaki elini tuttum usulca.
"Asilkan, annen gitmek istiyor." Hızlı nefesleri bir an olsun azalmazken elini yeniden masaya vurup dikleşti.
"Bir de utanmadan Asilkan demesine izin mi veriyorsun?"
"CİHAN YETER!" Beril teyzenin sesiyle hepimiz ona dönerken kimsenin ondan böyle bir çıkış beklemediğini fark ettim. "Sen benim oğlumla nasıl böyle konuşabilirsin? Nasıl onun hayatında olan bir insana bu şekilde terbiyesizce kelimeler sarf edebilirsin? Sen onun dayısı olabilirsin ama ben annesi olarak bir laf etmiyorken sana söz söylemek düşmez! Yeter artık! Rahat bırak da hayatını yaşasın çocuk! İster benim gibi bir hale düşer isterse de çok mutlu olur ama SEN! Sen buna karışamazsın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikiş İzi (Kehkeşan 1)
Teen Fiction• • • Kimdi bu? Altı farklı kumaş ipliğini bir birine düğümleyen acemi terzi miydi? Yoksa işini çok iyi yapan, kimsenin gücünün yetmeyeceği düğümü atan usta terzi miydi? Kaybolanlar, kaybedilenler, ellerinden kayıp gidenler... İnsan ellerinden kay...