Felix önündeki defteri iterek gerindi yerinde.
"Bir şeyler mi sipariş versek hm? Ben acıktım."
"Olur sen buraları topla ben de hemen sipariş veriyorum."
Felix etraftaki defterleri, kalemleri ve kitapları toplayıp yerlerine koyarken Jisung telefondan indirdiği uygulama ile siparişi vermişti bile. Felix cüzdanından bir miktar para çıkardı ve çalışma masasının üzerine koydu.
"Resmen omzum ve boynum tutuldu..."
Jisung kendini sertçe yatağına bıraktı.
"Dikkatli ol be! Kırcaksın yatağı."
"Bane?"
Felix gözlerini devirdikten sonra Jisung ile olan ortak odasından çıkıp mutfağa ilerledi. Mutfaktaki masanın üzerini sildikten sonra güzelce hazırlamıştı masayı.
Iki tane bardak, iki tane de tabak çıkarmıştı. Jisungun ne sipariş verdiğini bilmediği için de hem kaşık hem de çatal koymuştu.
Sonunda zil çaldığında Felix odaya giderek çıkardığı parayı aldı ve kapıya koşarak apartmanın aşağı kapısını açtı. Evin kapısını da açarak asansörün 6. Kata çıkmasını bekledi. Jisung ise arkasından gelmiş ve beline sarılarak beklemeye başlamıştı. Sonunda asansör oldukları yerde durunca kapı açılmış ve asansörden, geçen gün yolda gördükleri kurye çıkmıştı. Felix ve diğer çocuk şaşkınlıkla birbirlerine bakarken Jisung fark ettirmeden sırıtıyordu. Felixten ayrılarak mutfağa ilerledi.
"Felix sen siparişi al gel mutfaktayım ben."
Sinsi sinsi gülerek mutfak duvarına yaslandı ve ikiliyi dinlemeye çalıştı.
"Merhaba."
"Merhaba..."
"Siparişiniz 7.832 won tuttu efendim."
Felix elindeki parayı uzattığında büyük olan da poşeti Felixe uzatmıştı.
"Teşekkürler."
"Iyi günler efendim."
"Iyi günler, kolay gelsin."
Chris maskesinin altından gülerek baş selamı verdi ve asansöre bindi.
O sırada Felix bir süre şaşkınca boşluğa baktıktan sonra kapıyı kapatarak mutfağa girdi ama duvara yaslı bir Jisung gördüğünde olayları çabucak anlamıştı. Jisung bilerek oradan sipariş vermişti...