Son olarak dalin parfümünü de sıktı sarışın genç. Aynadaki, hemen yanında saçlarıyla uğraşan ikizine göz ucuyla baktı.
"Ya sikeyim hadi Jisung yeter. Minho hyung zaten seni her halinle seviyor niye süsleniyorsun?"
"Ya sanane be!"
Jisung'un çirkef bağırışı ile yüzünü ekşitti sarışın olan.
"10 dakika. Sadece 10 dakika veriyorum, eğer gelmezsen seni sikerim Jisung. Aşağıdayım ben."
Sarışın olan dayanamayarak aşağıya indi. Minho, yani ikizinin sevgilisi hem de kendisinin öğretmeni olur ta kendisi, Jisungu ailem dediği arkadaşları ile tanıştıracaktı. Jisung ise Felixsiz bir yere gitmediği için onuda götürüyordu bu buluşmaya.
Jisung sonunda hazırlandığında ikili taxiye binerek Minho'nun evine doğru yol aldılar.
Felix ve Jisungun arkadaşı hiç olmamıştı çünkü zaten birbirlerine yetiyorlardı. Felix de Jisung da güzel sanatlar lisesindeydi ve Minho Felixin dans öğretmeniydi. Jisung ise konservatuvar öğrencisiydi ve Changbin de onun müzik öğretmeni.
Bir süre sonra Minhonun evine gelmişlerdi. Felix şoföre parayı ödedikten sonra arabadan inerek apartmanın önüne ilerlediler. 3. Katın ziline bastıktan sonra biraz beklediler.
Jisung aşırı gergindi çünkü Minho 5 kişiyi çağıracaktı ve Jisung sadece bir kişiyi taniyordu aralarından.
Sonunda kapı açıldığında ikili içeriye girdi. Asansöre bile gerek kalmadan hızlıca iki katı çıktılar.
Kapı açık olduğu için direkt eve girmişlerdi. Felix kendi montunu ve Jisungun montunu part-mantoya astıktan sonra salona ilerledi. Önceden bu eve gelmişlerdi zaten. Salona girdiklerinde Jisung aşırı gergindi bu yüzden gözleri etrafta Minhoyu ararken sevgilisini görmesi ile hızla ona doğru koşup sarıldı.
Minho ne olduğunu anlamasa da kollarını Jisungun beline dolamıştı. Jisungun anksiyetesini sadece Felix biliyordu.
O sırada Felix diğer kişilerde göz gezdirirken tanıdık gelen sima ile duraksadı.
"Hey."
"Yine karşılaştık."
Sarışın kıvırcık saçlı çocuk gözleri kısılana dek güldü. Açıkçası bu gülüş Felixin kalbini tekletmişti.
