Yutkunarak elimi başıma sarıp dizlerimi de kendime çekerek cenin pozisyonunu aldım heybetli ağacın altında. Bana doğru gelen adımlar korkumu arttırırken, nefes almam daha da zor bir hale gelmeye başlamıştı.
"Pis ibne!" Diyerek koluma bir tekme atan çocuğa ağlayarak karşılık verip daha da sıkı sardım kendimi.
"Aynı narin kız çocukları gibisin! Top!" Diyerek bir de kafama yumruk yememle birlikte ağlamam şiddetlenmişti.
Niye kimse gelmiyordu? Neden kimse bana yardım etmiyordu? Ben onlara hiç kötülük yapmamıştım ki neden bana böyle davranıyorlardı?
"Senin gibiler ölmeli! Pislik!" Diyerek bir tanesi kolumdan tutarak beni sürükleyip yere attı ve üzerime çıkarak yumruklarını karnıma doğru sallamaya başladı.
Özellikle yüzümdeki izler belli olmasın, başları belaya girmesin diye bedenime vuruyor, beni nefessiz bırakıyorlardı. Elimle onu engellemeye çalışsam da bir türlü izin vermedi üzerimdeki çocuk.
Daha dün dayak yememden dolayı oluşmuş olan yaraların üzerine vurdukça canım daha çok acıyordu.
"L-lütfen, bırakın artık b-beni!" Diye ağlarken bu halime bakıp kahkaha atarak karnıma bir kere daha yumruk geçirip ayağa kalkmıştı.
"Ezik, hayatın boyunca yalnız bir ibne olarak kalacaksın" diyen çocuğun sözleri beynimde uğultu yaparken yutkunup yan dönerek ağlamama devam ettim.
Kurtulmak istiyordum bu rezil hayattan, beni seven, bana değer veren kişilerle birlikte olmak istiyordum artık.
"Ya da ilerde satarlar seni" diye saçımdan tutarak yüzümün dibine gelip, iğrenerek bakmış ve bir anda beni geriye doğru fırlatmıştı tanımadığım bir başka çocuk.
Bir kaç küfür eşliğinde beni soğuk zeminde bırakıp giden çocukların arkasından bakıyordum. Her bir zerrem acırken zorlukla nefes alıp birilerinin beni kurtarmasını bekledim.
Bir anda hava değişirken kendimi aydınlık bir yerde bulunca gözlerimi kırpıştırıp karşımdaki iki adama baktım.
Bana şefkatle bakan iki adamdan esmer olanı beni tutup kucağında aldığında tüm acılarım yok olmuş, yerini derin bir huzura bırakmıştı.
"Korkma artık güzelim biz varız yanında" dediğinde bu sefer az öncekilerin aksine mutluluktan ağlayıp yanımdaki kumralın elini tuttum. O da yaklaşıp alnıma minik bir öpücük bırakmıştı.
Bu öpücükle birlikte gözlerimi nefes nefese araladığımda bana bakan Sefa'yı görüp yutkunarak kafamı hemen göğsüne gömdüm.
"Sefa" diye ağlamaklı bir sesle inlediğimde hemen saçlarımı öpmüş ve elimi omzuma sarmıştı.
"Uyandın mı?" Diyerek kapıdan giren Emrah ile ağlamamı kesmeden onda dönüp kafamı sallayarak kollarımı uzattım ona doğru bebek gibi.
Bekletmeden yanıma gelip, beni kucağına alan adamın boynuna kollarımı sararken kendimi fazlasıyla mutlu hissediyorum.
"Kötü bir rüya gördüm" dedikten sonra alışkanlık edindiğim burnumu silme işini yine Emrah'ın üzerinde uygulayıp geri çekildim.
Sefa bu hareketime gülerken sırtımı okşamaya devam ediyordu usul usul.
"Ama sizi de gördüm" dediğimde ikisi de merakla devam etmemi beklemişlerdi.
"Kötü anılarım var demiştim size, yine onları yaşadıktan sonra yanıma gelip beni kucakladınız, kendimi o kadar iyi hissettim ki" dedikten sonra yaklaşıp önce Sefa'nın sonra da Emrah'ın yanaklarını öpmüştüm.
"Biz hep senin yanındayız kuzum" diyerek bu sefer de onlar beni öpünce mutlulukla gülümseyip Emrah'ın burnumu silmediğim omzuna yatarak gözlerimi kapattım.
"Daha saat çok erken bebeğim hadi uykuna devam et, yarın iş var" dediğinde Sefa'yı onaylayıp kendimi yuvarlayarak aralarına girdim ve ikisinin elini de yakalayıp kucağıma çektim.
Emrah hemen yorganı üzerimize çekip ikimizin de alnını öptü ve yerine yerleşerek gözlerini kapattı usulca. Bir müddet onun uyuyan yüzünü izledikten sonra Sefa'ya döndüğümde onun da gözlerini kapatıp uyku moduna geçtiğini görmüştüm.
Ben bugün uyumayacağıma emin olduğum için onları uyandırmamaya çalışarak ikisini de izleyip sabah etmiştim.
Kısa oldu biraz özel bölüm olarak biliyorum çiçeklerim ama Eylem'in bu eski haline dair kafasında soru işareti olanlar için yazdım özellikle umarım bu konuda sizi memnun eden bir bölüm olmuştur ^•^
Neyse bir dahaki özel bölüme farklı şeylerle gelirim ballarım hadi öptüm sizi kocaman kocaman. Görüşürüzzzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMZA / DADDYKINK / [BxBxB]
Romance(TAMAMLANDI) Üç kişinin aşkını konu alan bir hikayedir. Daddykink içerir. *Küfür, argo, cinsellik ve şiddet içerir.