Third Dream

227 31 1
                                    

~🌳~

Seungmin, gece duyduğu seslerden dolayı uyanmıştı. Önce bulunduğu duruma baktı. Chris'in bacaklarının arasında göğsünde yatıyordu. Chris kollarını onun sırtına sarmıştı ve rahat gözüküyordu.

Bir yerlerden bir çocuk sesi geliyordu. Ağlıyordu. Yanına başka bir seste eklenince hafiften tırsmıştı Seungmin. 

Bir kadın çocuğa bağırıyordu.

"Hayır! O boktan yere gidemezsin!"

Ses sanki yankılıymış gibi boğuk, ama bir o kadar da anlaşılırdı.

"Ama neden!" çocuk cevap verdi.

"Çünkü dövme sadece lanetliler içindir!"

"Hayır bu doğru değil! Babam bir lanetli değil!"

Seungmin daha fazla dayanabileceğini düşünmedi. Kavgalardan nefret ederdi ve onu ürkütürdü.

"Chris."

Chris'i hafif eliyle dürtmesi sonucu uyanmıştı. Pekala bu kadar kolay uyanacağını düşünmemişti.

"Sanırım komşulardan birisi çocuğuyla kavga ediyor. Gidip bir baksak mı?"

"Ne kavgası?"

Uykulu bir şekilde söylemişti. Sesi gerçekten muazzamdı şuan.

"Duymuyor mu-"

Seslerin kesildiğini farketmişti.

"Ah, az önce bağırışıyorlardı."

"Rüya görmüş olabilir misin?"

"Hayır, uyanıktım."

Seungmin önceki duyduğu sesleri hatırladı. Onlardan biri olup olamayacağını tartıştı kendince.

"Ben rüya gördüğüme eminim, ama hatırlayamıyorum şuan. Tek hatırladığım şey ağlıyor olduğum."

Sanki söylediği şey çok normal bir şeymiş gibi gülümsemişti Chris.

"Ağlıyor muydun?"

Seungmin yatar pozisyondan oturur duruma geçmişti. Hala Chris'in bacakları arasındaydı. Chris koltuğun sırt kısmında olan bacağını bükmüştü. Diğer bacağı da koltuktan aşağı sarkıyordu. Seungmin de aradaki boşlukta dizlerinin üstünde oturuyordu.

"Evet, çocuktum galiba. Tek hatırladığım bu. Neden ağlıyordum, bilmiyorum."

"Anladım."

Bir süre sessiz kaldılar. Saat sabahın 5'i falandı. Kuşlar yeni yeni cıvıldamaya başlamışken sesleri rahatlıkla duyuluyordu.

"Chris."

"Sanırım buna alışmaya başladım."

Gülmüştü. Seungmin neyden bahsettiğini biliyordu.

"Hani insanlar halüsinasyon görür ya."

"Evet?"

"Sadece sesleri duyabilir mi?"

"Bunu bir şizofrene sorman daha mantıklı sanki Seung."

"Ne yani şizofren miyim?"

Pot "çıt".

"Seung?"

"Ağzımı sikeyim."

"Wow, ağır ol şampiyon. Ne oluyor anlat hemen."

"Bir kaç gündür geceleri durup dururken sesler duyuyorum. Bu gün kavga sesleri, ilk gün kuş ve nehir sesi, ikinci gün..."

Durmuştu. Bir anlık gazla hızlı bir şekilde ilerliyordu ancak o sesleri nasıl açıklayacağını bilemedi.

"İkinci gün?"

"Şey, bilirsin..."

"..."

"..."

"Ah, anladım sanırım."

Seungmin kızardığını hissetti. Ortamın hafif karanlık olmasına şükretti.

"Bir dakika..."

"Ne oldu?"

"Bu sesleri ne zaman duydun sen?"

"Şey, ikinciyi dün gece, ilkini de sanırım 2 ya da 3 gün önce. Emin değilim."

"Eğer dediğin zamanlar doğruysa... Ama, ama bu çok saçma?"

Chris kendi kendine konuşur gibiydi. Kafası karışmıştı. Kaşlarını çatmıştı ve dudakları hafif öndeydi. Çok sevimli duruyordu Seungmin'e göre.

"Söyler misin artık?"

"Bak, 2 yada 3 gün önce, bende tam hatırlamıyorum, bir rüya gördüm. Rüyamda bir nehrin yanındaydım ve etrafımda kuşlar uçuyordu. Piknik yapıyordum sanırım."

Seungmin bu konuşmanın sonunun nereye gideceğini az çok tahmin etmişti daha şimdiden.

"Sonra dün gece..."

Chris durdu. Gördüklerini düşündü. Başını iki yana hızlıca sallayıp konuşmasına devam etti.

"Dün gece de ıslak rüya gördüm."

"Uyuşuyorlar."

"Evet, garip bir şekilde."

"Tanrım..."

"Ne?"

"Rüyandaki kişi sen miydin?"

"Benim rüyam olduğuna göre?"

"Tanrım, bende sesin neden tanıdık olduğunu anlamaya çalışıyordum."

"Siktir."

Chris gülmeye başlamıştı. O bu tarz şeylerde çok fazla utanan birisi değildi. Bu konuda eğlenip dalga geçmek daha çok hoşuna gidiyordu.

"Gülmesene lan!"

"Pardon, pardon. Ee hoşuna gitti mi bari?"

"Chris!"

Sonrasında Chris'in gülüşlerine Seungmin'de katılmıştı. Sakinleştiklerinde işin ciddiyeti ve tuhaflığı iyice dank etmişti.

"Ne yani, şimdi sen rüya görüyorsun, ve ben de onları duyuyorum öyle mi?"

"Böyle bir şey nasıl mümkün?"

"Bilmiyorum. Bilmek istediğimi de sanmıyorum. Başım ağrıyor. Senin rüyan yüzünden uykum bölündü. Ne mükemmel bir güne başlayış. Aç kollarını bakayım."

"Ha?"

Seungmin, Chris'in kollarını kendi elleriyle açıp tekrar önceki şekilde yatar pozisyona gelmişti.

"Bu arada sana sabah soracağım rüyanı, hazırlıklı ol."

"Cevap vereceğimden çok eminsin."

Seungmin, kollarını Chris'in beline sarmıştı. Çok rahat hissediyordu.

"Kalp atışlarınızı yavaşlatın beyefendi."

"Ah, kusura bakma."

Bu sefer utanan taraf Chris olmuştu. Kalp atışlarının hızlandığını bile farketmemişti. Seungmin'i izlemekle meşguldü.

En sonunda kendi kollarını da iyice Seungmin'e sarıp tekrar uykuya dald-

Kapı sesi.

"BİZ GELDİK!"

Changbin.

"sikeyim seni hyung..."

~🌳~


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CHANMİN | Hearing Your DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin