Different Person.

183 25 1
                                    

"Pijamalarını neden değiştirdin? Çarşafını da değiştirmişsin hatta."

"Hı?"

Seungmin daha yatakta, yüzü yastığa gömülü bir şekilde yarı uyanık bir haldeydi. Yorganın altına girip gün ışığından korunmaya çalıştığında, Felix yorganı kafasından çekmişti.

"Soruma cevap ve- tişörtün nerede Seungmin? Üşüteceksin."

"Sadece gece banyoya girdim ve yatak temizlendikten sonra kirli geldi gözüme."

Hala uykulu olmasından dolayı boğuk ve çatallı sesiyle cevaplamıştı Seungmin. Felix, Seung'un bu sesini ve halini çok seviyordu.

"Hayır, Felix. Sesim çekici falan değil. Uyumak istiyorum git başımdan."

Dün olanlar aklına geldikçe tuhaf hissediyordu Seungmin. Önce rüya olabileceğini düşünmüştü. Ancak rüya olsaydı kıyafetleri, çarşafları aynı olurdu. Aslında bulunduğu durum ürkütücüydü. Gecenin bir vakti nereden geldiğini bilmediğiniz sesler duyuyordunuz. Daha önce de başına gelmişti. 
Normalde Seungmin, Felix onu uyandırdığında direk olarak kalkardı. Ancak bu sefer itiraz ettiği için Felix bir sorun olduğunu düşünüp üstelememeye karar verdi. Daha sonra bunu sorabilirdi.

Yorganı tekrar kafasına çekti ve derin bir nefes aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorganı tekrar kafasına çekti ve derin bir nefes aldı. Kafası allak bullak olmuştu ve bundan nefret etmişti. Geceleri durup dururken sesler duyuyordu. Üstelik birbirlerinden tamamen alakasız seslerdi bunlar. Biri kuş ve nehir sesi. Açıkçası rahatlamasını bile sağlamıştı bir süre sonra. Diğeri ise, inleme sesleri. O da rahatlatmıştı tabii...ama istemediği bir şekilde.
Nereden geldiği tamamen belirsiz olan bu sesler onu gerçekten korkutmaya başlamıştı. Hastaneye gidebilirdi. Tabii parası olsaydı. Psikiyatriye ya da psikoloğa gitmek pahalıya patlardı ve onun okul dışında parasını harcamak gibi bir lüksü yoktu.
Düşünceleriyle kendini strese sokmayı başarmıştı Seungmin. 

Okul.

Son senesi.

Sonra özgürlük.

Moda okuyordu Seungmin. Açıkçası kolay olacağını düşündüğü ve kıyafetleri sevdiği için bu bölümü okumak istemişti. Tabii, pahalıya patlayacağını bilmiyordu. Ödevleri için aldığı kumaşlar ucuz kumaşlardı. Bundan dolayı istediği şekilde kıyafetler çıkarmakta çok zorlanıyordu. Sınıfındaki çoğu kişi maddi olarak iyi bir durumdaydı ve bundan dolayı kolaylıkla işlerini halledebiliyorlardı. Hatta Seungmin, bazılarının bir modacıdan ayrıca özel olarak ders aldıklarını bile düşünüyordu. Diğerleri o kadar zengin olmasalar bile maddi olarak en kötüsünün o olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Ailesi moda okumasına izin vermemişti. Olaya cinsiyetçi bir yönde yaklaşmışlardı. Bundan dolayı "okulu" için ona hiçbir şekilde maddi yardımda bulunmuyorlardı. Şuan da yaşamak için gönderdikleri para da pek yeterli gelmiyordu. Seungmin ise ona uyacak olan tek şeyin bu olacağını düşünmüştü. Tabii, konservatuar da okuyabilirdi, ama şarkı söyleyebildiğini 2 sene öncesine kadar hiç farketmemişti. Sürekli kendi kendine mırıldanırdı. Tabii bu sesini farketmesi için, ya da başkasının farketmesi için yeterli bir ton değildi.

Yataktan kalkıp kendine gelmek için elini yüzünü yıkadı ve aşağı inip kendine kahve hazırlamaya başladı. O kadar halsizdi ki üstüne bir tişört geçirme zahmetinde bile bulunmamıştı. Üşümek istiyordu resmen. Her an bu şekilde dışarıya, deniz kenarına gidip kendini denizin buz gibi sularına atabilirdi. Boğulma evresine gelene kadar, çırpınıp yaşamak isteyen tarafının ağır basacağı zamana kadar da suyun altında kalabilirdi. Neden birden bire bu kadar depresif moda girdiğini anlayamamıştı. Sanki bir şey enerjisini tüketiyordu.

Kahvaltı yapmadan yukarı çıkıp aynanın karşısına geçti. Çıplak vücudunda gezindi gözleri. Eli hemen belinin üstünde, kaburga hizasında olan dövmesinde gezindi.

"ƬΕΛΑΣMΑ"

"Kahkaha, gülüş"

Hayatta en çok sevdiği şeylerdendi belki de. Gülmek. Çok sık yapmasa da arada yanlışlıkla oluyordu işte.

Bu gün uyumak istiyordu. Ne okula gitmek ne de bara gitmeye gücü vardı. Patronunu aradı ve bu gece gelemeyeceğini söyledikten sonra kendini yatağına bıraktı. Şuan kocaman bir sarılmaya ihtiyacı olabilirdi. Ancak yabancı kollardan istiyordu bunu. Ona sürekli sarılan Felix'i veya Changbin'i değil. Onda heyecan yaratacak, farklı bir his yaşatacak birisini istiyordu. 

Yatakta duran bir diğer yastığını da alıp sarıldı, sanki başkasına sarılırcasına. Yorganını da alıp kendine tamamen temas edecek şekilde örttü, sanki başkasın ona sarılırcasına. Gerçekten bunu çok istiyordu. Bunu yaparken de düşündüğü kişiye şaşırdı. Daha sonrasında ise uykuya teslim oldu.

~🌳~

Kapı sesiyle uyandı Seungmin. Ancak gözünü dahi açmadı. Odaya giren kişinin sesini duymasıyla uyuma rolü yapmaya başladı.

"Seungmin?"

~🌳~

CHANMİN | Hearing Your DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin